SESSİZ ÇIĞLIK

86 33 3
                                    

Yanımda oturan adama kısa bir bakış atıp kafamı cama yasladım ve dışarıyı izlemeye başladım. Akıp giden yolu öylece izlerken yanımdaki adamın öndeki adama, bir şeyler dediğini duyuyor ama anlamak için uğraşmıyordum. Aklım hala Aren'in yaptığı o ihanetteydi. Gerçi ihanetmiydi tam emin değildim. Sonuçta en baştan beri beni düşmanlarına yem edeceğini biliyordum. Ben zaten başından beri bunun için vardım. Peki şimdi neden bu zoruma gidiyordu ki. Yanaklarımdan akan yaşı tekrar silip dışarıyı izlemeye devam ediyordum ki arkadan gelen sesle öne doğru savruldum. Ben daha ne olduğunu anlamadan silahlar patlamaya başlayınca yanımdaki adamda silahını çıkardı ve camdan sarkarak arkaya doğru ateş etmeye başladı. Yüksek sesler beni korkuturken ellerimi kulaklarıma kapattım ve kafamı yere eğdim. Arabanın hızı artarken savrulan bedenimi koltuğa sabitledim ve kafamı yavaşça arkaya çevirdim. Siyah bir araba arkamızdan hızla gelirken camından ateş eden Emre'yi gördüm. Korkuyla kasılan bedenim gevşerken arkadaki araba hızını arttırarak ufacık yolda hemen yanımıza yerleşti ve içinde bulunduğum arabaya çarpmaya başladı. Şaşkınlıkla olanları izlerken ne yapmaya çalıştıklarını anlayamıyordum. Böyle giderse içinde bulunduğum araba yoldan çıkar ve kaza yapardı. Ve isteyeceğim son şey içinde bulunduğum bir arabanın kaza yapmasıydı.

"Arabayı daha fazla kontrol edemem. Bence duralım ve kızı rehin alalım."

Hemen yanımda duran adam kafasını sallayarak öndeki adamın dediklerini onayladı ve araba büyük bir hızla durdu. Kafam önümdeki koltuğa çarparken daha ne olduğunu anlamadan dışarı çıkarıldım. Hemen arkamda kafama silah dayayan adam ve biraz uzağımda elindeki silahı bana doğrultmuş adamın haricinde bir tek onlardan başka bir adam, babam ve Emre vardı. Yani üç kişiye iki kişiydiler ve buradan beni alarak çıkmaları imkansızdı. Babam elindeki silahı arkamdaki adam doğrulturken, Emre'de önümdeki adama doğrulttu ve onların adamı da silahını babama çevirdi. Bütün bu olanları film gibi izlerken önümdeki adam konuşmaya  başladı.

"Üç kişiye iki kişisiniz. Üçümüzü aynı anda vuramayacağınıza göre çekilin. Ancak iki kişiyi vurabilirsiniz ve üçüncü adamda kızı vurur yani silahlarınızı kullanırsanız buradan kızın cesediyle çıkarsınız. Şimdi çekilin gidelim. Ya da kızı hemen şimdi öldürebilirim."

Kafamdaki silahı gereğinden fazla bastıran adamın, neredeyse kafamda bir delik açtığına emindim. Bu işkenceye daha fazla dayanamayıp hareket ettiğimde arkamdaki adam boynumdaki kolunu sıktı ve bedenini bedenime yasladı.

"Kızı ölürse sizde ölürsünüz . Kızı bırakın ve gidin."

Babam ikna edercesine hemen önümdeki adam bakarken derin bir nefes aldım ve arkamdaki bedenin varlığını unutma çalıştım. Babam adamdan hala bir cevap beklerken birden silahlar patlamaya başladı ve arkamdaki beden yok olduktan hemen sonra karnımda keskin bir acı yerini aldı. Nefesim birden kesilirken gözlerim şaşkınlıkla büyüdü ve bir silah sesinden sonra karnımda tekrar bir acı belirdi. Elim refleksle karnıma gittikten hemen sonra sıcak ve akışkan sıvı elime bulaştı. Acı karnımdan tüm bedenime yayılırken dizlerimdeki güç çekildi ve diz üstü yere düştüm. Elim karnımda öylece yere bakarken gözlerimden birer damla yaş düştü ve ben daha fazla dayanamayıp nefes aldığımda acı ikiye katlandı. Karnıma saplanan binlerce ok var gibiydi ve her nefes alışımda daha da derine iniyordu. Gözlerimi bile kırpmadan öylece yere bakarken adımı seslendiklerini duydum ve kafamı kaldırarak etrafa baktım. Elindeki silahlarla hemen karşımda duran üçlü; Aren, Selim ve Koray'dan başkası değildi. Herkes şaşkınlıkla bana bakarken Emre hemen yanıma geldi ve ellerini yanaklarıma bastırarak konuşmaya başladı.

"Ölme Lina. Yalvarırım ölme. Daha söylemen gerekenler var, bu kadar erken gitme "

Sanki vurulan oymuş gibi kesik kesik konuşurken zorlukla ağzımı açtım ve zar zor konuştum. "Söyle..."

SESSİZ VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin