BEKLENMEDİK SÜRPRİZ

BS-7

"Çok mu beğendin ? "

Derin nefes alıp ellerinden kurtulup arkami döndüm

Vay anasını sayın seyirciler. Bu ne hâl .Yavrum evladım üstün başın nerde senin kıçına yel girer git üstüne birşeyler giy de gel. Kıçında havluyla gezinip de sokma bizi günaha.

Tövbe yaRabbim salak herif ya. Banyoda mıymış bu terliksi hayvan ? İnsan iki ses patlatır. Ödüm bi taraflarıma kaçtı.

" Hayır dersem ağzımla burnum yer değiştirip ellerim ters döner mi ?

Bana anlamayan gözlerle bakarken devam ettim.

" Çarpılır mıyım yani. Yakışıklı çocuksun vesselam. "

Şaşırmış bir şekilde konuşmaya başladı.

" İtiraz edeceğini düşünmüştüm. Neyse ki  gerçeği görebilmekte başarılısın "

Nah sana bir daha iltifat. Osuruk böceği.

" Ya ya öyle "

Gözlerim bi ara kaslarına takılınca kıkırdamaya başladı. Kafamı hafif kaldırıp yüzüne  bakınca güldüğünü gördüm. Gülünce eridim sanki. Ne biçim gülmek o öyle zalımın oğlu. Bizdeki de kalp yani. Gülmesene be. Bak hala gülüyor. Yalandan sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

" Sapık mısın bakmasana kaslarıma. "

Namusum elden gidiyo diye bağırda tam olsun. Osuruk böceği seni.

" Ne bakıcam senin kaslarına yahu. Gözüm kaymıştır. "

" Bende öyle tahmin etmistim zaten " dedi ve yine güldü. Bok var gülecek. Gülmesene oğluum. Çarpıcam ağzına iki tane şimdi he

" Neyse ver şu telefonu da çık odadan. Giyineceğim. "

Yok anam iyiydi böyle. Sen havluyla ben pijamayla falan. Ne gerek var üstünü değiştirmeye. Takılırdık bütün gün bu şekil.
Tövbe estağfurullah benide bozdu bu. Ay ne oldu bana böyle.

Telefonu eline verdikten sonra kapıya doğru yürüdüm. Tam çıkaçağım sırada arkamdan seslendi.

" Afra "

Heyecanlanıp arkami dönüp cevap verdim.

" Efendim"

Allah' ım yoksa evlenme teklifi falan mı edecek !

Ne alaka lan

Sen sus iç ses ne dediğimi biliyo muyum ben

" Kahvaltıda menemen yapabilir misin ?"

Evet şu an hayallarimin suya düşüşünün sesini duydum. Guluk

Ne biçim ses o. Hem ne ara gönlünü kaptırdın da evlilik teklifi bekler oldun. Kendini aştın kızım sen.

Yahu iç ses ne gönlünü kaptırması allasen. Öyle birşey olsaydı hayır diyip mal gibi ortada bırakırdım. Sen bilmessin bu benim hep hayalimdi.

Tamam ben inandım gibi yapayim o zaman.

İyi git hadi.

Gidiyorum bak.

Git dedim ya.

Tamam gidiyorum.

Gitti.

" Tamam yaparım."

Mutfağa gidip çay suyu koyduktan sonra menemen için dolaptan çıkardığım malzemeleri yıkadım ve yapmaya başladım.

Yaklaşık yarım saat sonra herşey hazır olduğun da gidip Deniz'i çağırdım ve masaya oturduk. Kahvaltıyı yapmaya devam ederken menemen hakkında fikrini söylemediği için ben sormaya karar verdim.

" Menemen nasıl olmuş. Çok güzel dimi. Doğruyu soyle sen bayıldın hatta. Sakın parmaklarını yiyeyim deme ha. " dedim pis pis sırıtarak. Bir kaç saniye yüzüme bakıp tekrar yemeğe devam etti.

" İdare eder "

Sinirlenip "bok ye "diye mırıldandığım da bana sert bir ifadeyle baktı. Duydum deme be.

" Ne dedin sen "

" Bir daha ki sefere daha iyi yaparım o zaman da beğenmezsen canın sağolsun dedim."

Oh oh kıvır kıvır yandan yandan.

Kafasını sağa sola sallayıp " tövbe estağfurullah" dedi.

Neyse duymamış demek ki. Bıyık altından gülüp yemeğime devam ettim.

" Bu arada akşama misafirim var. Haftasonu olduğu için bütün gün boşsun zaten. Evi temizleyip akşam için birşeyler hazırlarsın. Unutma ama bak ."

" Tamam " diyip sofradan kalkıp masanın üstündekileri toplamaya başladım. Deniz tavanın içinde kalan menemenden alacakken önünden aldım. Bana şaşkın bi şekilde bakmaya başladı. Ne yalan söyleyim bu haliyle bile tatlı.

" Hani menemeni beğenmemişsin ya o yüzden şey ettim. Simdi güzel olmayan menemeni yiyipte güzel miğdeni bozma diye"

Oh iyi oldu. Nah sana menemen.

Deniz kafasını havaya kaldırıp " ya sabır " dedikten sonra sofradan kalkıp televizyonun karşısındaki koltuğa uzandı.
Tabi benimde arkasından bi zil takıp göbek atmadığım kalkmıştı.