BEKLENMEDİK SÜRPRİZ

BS-10

" Denizzciiiğğmmm bana tuzu uzatır mısıığğn "

Iyyyk öğğk salak ya ! Nasıl da konuşuyor ağzını yaya yaya. Tuzu götünün dibine koydum yinede Denizden istiyor. Buna sadece şeytan değil melek bile der çak ağzına iki tane yamulsun ağzı dökülsün dişleri diye. Ama tabiki ben böyle bişey yapmicam. Çünkü Yiğidim sonra üzülür. Elimi şu şoparın kanına buladığım için. O yüzden gerek yok yani böyle şeylere.

Demiyosunda Deniz beni evden atar. Üç buçuk atıyorum diye. Salla babam salla.

Sus kız.

Yemeğe oturduğumuzdan beri Burcuyla Denizi izlemekten ağzıma iki lokma yemek alamadım resmen. Yakınlaşacaklar diye gözetim altına aldım ikisinide. Burcu ineğe bağlayıp bütün yeşillikleri yedi. O kadar tavuk pişirdim insan tadına bakar nezaketende olsa ama nerde. Görgüsüz inek.

Ben Burcuyu izlerken kafasını kaldırıp bana bakmasıyla göz göze geldik. Yapmacık bir tavırla dişlerini gostere göstere gülünce bende devreler koptu.. Dur sen dur.

" Ay Burcu ne kadar da güzel bir gülümsemen var. Baksana Deniz öyle değil mi ?"

Burcu önce biraz şaşırsada sonra hoşuna gitmiş olmalı ki daha çok gülümsemeye başladı. Birazdan dişleri elden teslim alacam şuna bak. Eşşek suratlı şopar seni.

Deniz kafasını kaldırıp Burcunun gülümsemesine daha doğrusu maydanoza baktığında gözleri açıldı.

" Ya ya çok güzel " demekle yetinip bu manzaraya daha fazla tahammül edemeyeceğini anlayıp tekrar yemeğine geri döndü.

Yazık sana yiğidim. Bu manzaraya maruz kalmanı istemezdim ama bir yerden başlamak lazımdı napayim. Herşey gelecekteki minnoşlarımız için.

Burcu hala eşşek gibi sırıtmaya devam ederken bende daha fazla dayanamayıp yerimden kalkıp kendi odamda ki küçük aynamı alıp geri döndüm.

" Burcu bak ne kadar da güzel. Bir de sen gör istedim o şahane eşş- yani güzel gülümsemeni "

Deniz bana ' sen iflah olmassın 'der gibi baktı. Napim gözlerim yerinden mi fırlasın ona bakmaktan. Bende insanım. Gözüm el vermiyor işte.

Burcu elimden aynayı aldı. Nasıl da kasılıyor. Birazdan ne yapıcak az sonraki merak konusu. Evet tahminini alayım sayın iç ses.

Iıı vala aslında bagarsaaan bence, yüksek zekama dayanaraktan söylüyorum kiii seni öldüreceek, seni öldüreceek.

Ayıp ettin iç ses ne yaptım sanki. Alt tarafı gerçeği görmesini sağlıyoruz burda. Ne yapsam suç valla.

" Aaaa"

" Ahhahaha ayy Burcu gördün mü ? Nasılmış sende beğendin değil mi ? Gerçi biz beğenmedik ama neyse. Sende bütün salatayı gömdün maşAllah dişine girmemesi kaçınılmaz sondu doğrusu"

Burcu' ya doğru biraz daha eğilip sessizce konuşmaya devam ettim.

" Sen bence git en iyisi daha fazla rezil olmadan. Deniz böyle şeylerden çok tiksinir. "

Görende seni kırk yıldır Denizi tanıyor sanır.

Burcu önce düşünse de daha sonra bir mazeret bulup evden ayrıldı. Bende Burcunun evden gitmesinin rahatlığıyla miğdemdeki bando takımına kulak verip Deniz'in keskin bakışları altında tekrar masaya oturdum. Miğdem de öküzler tepişiyor galiba.

" Cidden çok açım. Ağzıma iki lokma bişey atayım da midemin suyunu emsin bari. Bünye alışık değil tabi. Hemen tepki gösteriyor. Deniz sende duyuyorsun değil mi ? "

Deniz bıkkınca bir nefes verip gözlerini üzerime düşürdü. " Neyi duyuyor muyum ?" Neyse demek mi duymamış. Duysa söylerdi heralde benden çekinecek değil ya. Utanma yiğidim.

" Efendim Deniz bişey mi dedin ?"

" Dedin ya demin Deniz sende duyuyor musun diye. "

" Yok canım ben mi tövbe. Gayipten sesler duymaya başladın, sende iyiden iyiye tozuttun mu ne ? "

Deniz daha fazla dayanamayıp salonu terk ettiğinde masada ki tavuğu önüme alıp mıncıklayarak yemeye başladım.

Pislik seni.

Sen ne anlarsın. Tadı en güzel böyle çıkıyor. Hem ben yaptım bu tavuğu sana ne oluyor. Istersem mıncıklarım istersem eti döve döve yerim.

Ben bir kusup geliyorum.

Gelme.