Trouble Ψ Wildest Dreams //DÜZENLENİYOR

Chapter 30

Bölüm 30: Highschool's Ball

Bölüm şarkısı:
-Across the Universe- The Beatles
-Selena Gomez- Ghost of You
-1D- Rock Me

Buradan Austin ve Ally hayranı olan Ross_Chat 'e selam olsun! ♡♡♡

☁☁☁

Bir hafta sonra...

Yazar'dan...

Edgar sinirle elindeki çantayı bir kenara fırlattı ve sehpadaki biradan bir yudum aldı. Sinirliydi. Peki en çok kimeydi bu siniri? İlk önce Alison'a, ardından ise kendisine kızıyordu.

Beni kandırdı...diye mırıldandı sinirle ve elindeki şişeyi yere çarptı. Uzun zamandır zaten şüphelenmiyor değildi. Siniri iki kattı çünkü telefonuna gelen gizli mesajlar onu şüpheye düşürüyordu.

Yarışma gecesi, o ikisinin birlikte olduğunu da çok iyi biliyordu. Telefonuna gelen fotoğraflar bunu kanıtlıyordu işte. Photoshop olma ihtimalini düşünüp bu konularda uzman bir dostuna dahi göstermişti resimleri fakat ne yazık ki gerçekti. Kırgın mıydı ya da aşık mıydı? Hayır. Alison'dan hoşlanıyor olabilirdi fakat aşık değildi. Harry'nin onu kızdırdığını da biliyordu ama aşık değildi.

Kandırılmış olmak gururuna dokunuyordu ve buna bir de mesaj sesi eklenince içindeki öfke patlamasına zor engel oldu.

"Bu ne şimdi?" Dedi kendi kendine ve yeni gelen fotoğrafa baktı. Bu ne çeşit bir şakaydı? Taylor'ın gözleri kapalıydı, Harry onu kucaklamıştı ve yatağa yatırıyordu.

Eline geçen her şeyi dağıtırken zil sesiyle kendine gelmeye çalıştı ve kapıya gitti.

"Ne var lan, ne?!" Derken karşısındaki adama sinirle bakıyordu. Siyah saçlar ve mavi gözler kesinlikle oğlunun tıpatıpıydı.

"Merhaba genç adam. Seninle konuşmak istiyorum."

"Ne konuşacaksınız?"

Adam güldü. "Telefonuna gelen mesajlar hakkında."

Edgar tek kaşını kaldırdı ve adamın içeri girmesine izin verdi...

~

Taylor'dan...

Her şeyin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen hiçbir şeyi halledememiştim. Edgar ile görüşmeye çalıştıkça kendisi tarafından engellenmiştim. Şirkete gitmiş, ama onu elbette görememiştim. Harry tarafından kovulmuştu hani...

Harry demişken; onu neredeyse her gün görüyor olmama rağmen pek bir şey konuştuğumuz söylenemezdi. Arada dikkatli olmamı öğütlemiş, başıyla selam filan vermişti. Hah, bir de şirkete Scarlett uğramıştı, onu da unutmamak gerek. Sanırım canım daha fazla acıyamazdı.

Bu dünyadaki en katlanılmaz acıydı belki de ruhsal acı. Çünkü sizi sadece içten içe değil; fiziksel olarak da çökertmeye çalışırdı. Onun pençesinden kurtulmak çok zordu. Bir kafeste hapsolmuş gibi hissederdiniz.

Ben bunu düşünürken, "Acilen bir karar vermelisin Tay." Dedi Gigi elindeki kurabiyeden bir ısırık daha alırken.

Selene ve Gigi'nin bu ani ve hoş(!) sürprizi sayesinde düşünce okyanusumda gittikçe su yutuyordum.

"O haklı. Artık bir karar ver." Diye destekledi onu Selena.

"Biliyorum ancak yapamıyorum işte. Harry'e aşığım ama buna rağmen Edgar'ın teklifini kabul ettim. Onu bir arkadaştan daha öte göremezken kendimi bir girdabın içine attığımın farkındayım fakat ne yazık ki hiçbir şeyi geri alamıyorum."