O YAZ...

45 6 2
                                    

"Sence iyi temizlemişlermidir?" diye endişeli sorunca Leyla ''obsesif kompulsif  misin sen ? '' diye  gayet ciddi çıkışarak sordu Reyyan. İçeriye girip sağı solu inceledikten sonra gayet güzel temizlendiği kanısına varmışlardı. Nispeten küf ve toz kokusu kaybolmuştu. .

İki katı dolaşıp çatı kata çıktılar , yılların kitapçısını bomboş görmek babasının hatırasına saygısızlık gibi gelmişti Leylaya o yüzden  huzursuz hissediyordu kendini ama Reyyan konuştukça biraz heyecan , biraz stres birazda mutluluk arasında gidip geliyordu duyguları. Ana hatlarıyla bilgi versede Reyyan asıl ince detaylara girmeden kendince sürpriz hazırlıyordu arkadaşına.

Her yer tertemizdi fakat gel gör ki  Leylaya kafi gelmemişti tabiki . Ellerinde vilada kovası ,paspas toz bezi ile  dolaştıkları her yeri bir kat daha siliyordu ,Reyyanı da peşinde sürüklerken ."Kızım ben evimde elime bez almıyorum.  Senin şu bana yaptırdığına bak "diye mızmızlanırken "İyi ya işte bundan sonraki dersimiz börek açma, onu da  öğrendinmi kocaya verebiliriz seni "diye dalga geçiyordu Leyla ."Tabi tabi Workshop eğitimlerinde sen bana teyzelerle birlikte tığ işi, şiş işi de öğretirsin tam olur." diye huysuzlandı. Lakin Leylanın aldırdığı yoktu." Ne sandın sen iş dışında buradasın mimar hanım , çay kahve servisine ona göre !" bir öğretmen edasında ikaz edildiğini görünce Reyyan "Çattık ya " diye tısladı .

               **********

"İnanamıyorum size hiç umudum yoktu tamir edecebileceğinize dair." "Malum çok eski ve yıpranmıştı"Derken yaşlı adamın elini iki elinin arasına almış minnetle yüzüne baktı Reyyan.     " Bizim işimiz eskilerle " diyerek hafif bir tebessüm yayıldı Samim ustanın yüzüne, devam etti "Böylesine değerli şeylerle sizin gibi gençlerin ilgilenmesi benim için çok kıymetli" dedi boşta kalan diğer elini Reyanın elinin üstüne koydu; böylece birbirlerinin elini ellerinin arasına  almış oldular. Reyyan ile Samim usta aralarında duygusal bir iletişim olurken gözleri doldu ikisininde. Reyyan  gözlerindeki bulut dağılsın diye kirpiklerini kıprıştırarak ağlamakla gülmek arası titreyen dudaklarıyla "Yine geleceğim Samim Ustam bu defa çayını içmeye "dedi. Samim usta görmüş geçirmiş bir tavırla "Gel kızım... eskileri yad etmek yaralarına iyi geliyor insanın belliki Halil bey göçüvermiş buralardan " deyi verince Reyyan donuka kalmıştı .Birkaç saniye sonra ancak kendine gelebildiğinde "Na nasıl yani "diye kekeledi "tanıyormusun Halil amcayı ?" gözlerini yumdu hafifçe başını salladı "Kızı sanmıştım seni " "Bu kanunu Gramafonu benden almıştı Halil bey  burayı yeni  açtığım yıllardaydı. Elli yıl olmuştur sanırım. Dedikten sonra ellerini çekti Reyyandan İşaret parmağı ile bir dakika yaptı "Hemen geliyorum "dedi usul usul arka tarafa doğru yürüdü elinde iki plak la geldi.Elinde iki plak la geldi Samim usta "Hediye " dedi sustu, ikiside konuşacak durumda değildi zaten Halil beyin hatırası vurmuştu ikisinide.

         *****

İçinde bin bir umut , ve bilmediği biryerlerinde birşeyler yıkılmış dökülmüş gibi ,yüzünde de birbirne tezat iki ifade ;buruk ve hüzünlü, mutlu ve heyecanlı bir ifade, itina ile yerleştirdi antikacı Samim ustaya tamir ettirdiği  eşyaları. Kitapçının yolu tutarken Leylayı aramak için telefonunu eline aldı Leylanın orda olmaması lazımdı, gerçi buna imkan yoktu dükkanın işi bitene kadar gündüz hiç gitmiyordu Leyla, geceleri de tenha saatler de gidiyordu ,bir bakıma eski yaşamın ait ailesinden kalma tek hatıra olan bu dükkan ve eve .Kendine ait olan bu yerlere hırsız gibi girip çıkıyordu  geçmişine. Şimdilik bilmemesi lazımdı çünkü kendi aklınca küçük süprizler hazırlıyordu arkadaşına. Ekrana bakar bakmaz yine kıprıştırdı gözlerini ,üç defa aramıştı Leyla .

YENİDEN BAŞLAMALI...  (NEVA ...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin