YENİDEN BAŞLAMALI... (NEVA ...)

HİÇ OLURSUN...

Yine açmıştı en büyük hazinesi o metal kutuyu, elini attı bir kağıt aldı eline Reyyanın evindeki en sevdiği yer , denize bakan bu cam kenarıydı. Satırların üstünde gezdirmeye başladı gözlerini .Derin bir nefesi dışa verirken kapı sesi ile kendini düzeltme gereği duydu. Boğazını temizledi nihayet Reyyanın eve gelmesi ile keyfi yerine geldi. "Hoş geldin, şükür teşrif edebildin" diye söze girdi ama Reyyanın yorgun hali gözünden kaçmadı.

Boş boş bakışlar la "Selam " "Hoşbuldum canım" dedi. Saçlarını nefes almak ister gibi eli ile geriye doğru ittirdi ,salonun ortasına doğru geldiği sırada , ve tabikide beklenen sahne ...Leyla bombardımana başladı."Resepsiyonumuz kapanmıştır hanımefendi! Müşteri kabul edemiyoruz, otelimize giriş saatleri sınırlıdır maalesef " dedi. Ama neler yoktu ki o cümlesinin icininde . Espiri desen espiri değil, kızmak gibi de değil bir çıkışla karşıladı Reyyanı. Koltuğun üzerine nefesini dışarıya vererek attı kendini  ;gözlerini devirerek "viaypi müşterisiyim kızım ben buranın "dedi ve o klişe  espriyle devam etti "sen yenisin galiba " diye karşılık verdi . Kafasını yana ve arkaya doğru atıp gözlerini devirerek ağzındaki baklayı çıkardı Leyla " Saat kaç kızım nerdesin bu saate kadar? " dedi.  Ama yine de beklediği tepkiyi , yada laf sokmaya yarayacak herhangi bir cümle ,bir açık alamadı  . Hani Reyyanı şöyle paylamaya yaracak herhangi bir laf alamadı.Mesela ...Arkadaşlarla yemekteydik deseydi ,veya alışverişte gibi birşeyler.O zaman daha kolaydı işi . Ne derler bilirsiniz iki cambaz bir ipte oynamaz. Zira Reyyan iyi tanıyordu Leylayı en ufak bir ip ucu verirse gerisi muhakkak çorap söküğü gibi gelirdi .Bu işin sonuda tee Kerime kadar giderdi. Bugün olanları öğrenirse Leyla Hem kızar,  hemde alay ederdi kendisiyle ."Ne o eski aşkınızmı depreşiyor ?" "burnuma yeniden bir aşk kokusu geliyor "yenilen pehlivan güreşe doymazmış"kabilinden cümlelerle başlayıp ; Reyyanın ettiği o büyük cümlelere kadar devam ederdi." Hani sen Kerimi gölgenden bile geçirmezdin, hani aynı gökyüzünün altında bile yaşamak istemezdin Kerimle... neoldu feminist bozuntusu" "cok mu özledin eski sevgilini"gibi bu cümleler daha uzar giderdi. O yüzden bu konuşmaya maruz kalmamak için ustalıkla manevra yapması gerekiyordu  "Sevgilimle tekne turundaydım "dedi ağzını büzüştürüp yan yan Leylaya bakarak devam etti "Sana da tavsiye ederim ""iyi geliyor kız " deyip konuyu kendinden uzaklaştırdı. Karşı atağa geçmenin rahatlığı, ağzını kocaman yaymasından da o kadar belliydiki .Fakat Leylanın tarafında işler hiçte öyle gitmiyordu. Koca günü tek başına geçirmenin asabiyetide üstüne eklenince, artık sabrı zorlanan Leyla çıkışarak; Reyyan'a eline aldığı yastığı fırlattı" dalga geçmesene " deyip devam edecekti gün boyu  düşündüklerini anlatmaya ,kafasına takılanları soracaktı güya ; gel görki Leyla dudaklarını aralamaya fırsat bulamadan Reyanda aldı kucağına düşen yastığı iki adım atmadan vardı Leylanın yanına kafasına bir iki defa vurdu. Küçük bir yastık savaşı gibi "ne dalga geçiçem be ""koca karı gibi oturmuşsun cam kenarına,  bayram ziyaretçilerini bekliyor gibi ""yalnız teyzeciğim yakın gözlüklerini takmayı unutmuşsun " deyip salondan koridora koşarak geçti. Koridorda podyum mankeni gibi kırıta kırıta  yürüyüp sırtı dönük Leylaya birde el salladı "Yorgunluktan geberiyorum sana iyi eğlenceler ben yatıyorum "dediğinde artık yatak odasından geliyordu sesi .i " Ama benim konuşacaklarım vardı seninle "diye seslendi arkasından ama " sonra canım sonra "diye kapatıvermişti ağzını Leylanın Rayyan "deli kız "deyip gülümsedi Leyla. Pek de emin değildi Reyyanın duyduğundan. Hoş duysun diye de söylememişti .Bir müddet öylece oturdu sonra kalktı yerinden Dev televizyonun altındaki CD çaların düğmesine bastı müzik başlayıp sözleri kulağına gelmeye başlayınca " pes" dedi "bukadar olur""Ne sen Leylasın nede ben Mecnun ne sen yorgun nede ben yorgun kederli bir akşam içmişiz ,sarhaşuz hepsi bu. Hep sonradan gelir aklım başıma ,hep sonradan ..."diye devam ediyordu sözler . Reyyan da eşlik etmeyince Leylaya gün boyu hissettiği yalnızlık ;  akşamın bu saatinde ikiye katladı kendini .  Reyyanın gelişi ile kutunun içine geri bıraktığı kağıdı tekrar açtı. Okumadan önce yapmayı düşündüğü şeylerin doğru olup olmadığını bir kez daha geçirdi aklından. Kendi kendine yazdığı anılarını, şiirlerini, içinin hüzünden taştığı zamanlarda kaleme aldığı deneme yazılarını ortaya çıkarmak doğrumuydu. Onun en özel en gizli,en mahrem duygularının ifşasıydı bu.