Şafak Işıklarıyla Ayrılık

60 5 0
                                    

Ezgi'den

Artık yavaş yavaş gitmenin iyi olacağını düşünmeye başlamıştık Şebnemle. Bunları tartışırken İçeri Kemal denen çocuğun kucağınde Eylem uyuyordu.

Üzerinde siyah bir ütülü ceket akmış makyajı ve Kemalin kucağında bebek gibi saf bir biçimde uyuyordu. Kemal yanımıza geldi ve Eylemin uyuya kaldığını ve onu eve götürmenin iyi olacağını söyledi. Ben ve Şebnem'de Barış Devrim ve Kemal ile vedalaşıp arabaya yöneldik. Yaz olmasına rağmen esen soğuk hava içimize işliyordu. Şebnem ve Kemal Eylem'i arabaya bindirirken Barış yanıma geldi ve beni kenara çekti:

Ezgi- Barış ne oluyor?

Barış-Şey Ezgi.. birdaha görüşürmüyüz bilmiyorum ama nu-numaranı al-alabilirmiyim?

Ezgi-T-tabi alabilirsin.

Dediği cümleyle nutkum tutulmuştu. Aşık mı oluyordum ne ben bu çocuğa. O kadar tatlı ve saftı ki. Resmen gözümün önünde titriyordu. Bu düşümcelere dalmışken Şebnem bana seslendi ve Arabaya bindik. Lakin içime en çok batan şey de bana arkamdan usul usul masumca el sallamasıydı. Öylece baktı arkamdan. Belki de birdaha görürüm umudu vardı içinde kim bilir?

Kemal'den

Bizimkilere dönerek "AŞIK OLDUM LAAANN" ikiside bir ağızdan "Oooo" çektiler:

Kemal-S*ktirin lan ordan nasıl baktığınızı gördüm kızlara.

Devrim-Sahi lan sen niye ceketini almadın?

Kemal-Dursun lan sevdiğim kızda benim bir hatıram olsun!

Barış-hadi biraz efsane arabesk tarzımla şarkı söyleyeyim SEĞN KIŞIĞMAĞĞ YORG-

Barışın ağzını kapatmaya çalışıyorduk. Daha sonrasında ise eve gitmeye karar verdik. Devrim arabayı kullanırken kimsenin ağzından tek kelime çıkmadı. Galiba herkes yeni partnerlerini düşünüyordu. Ki bende onu düşlüyordum. Yarın elbisesini ben mi yollasaydım ona. Romantiklik falan. Yok be saçmalama Kemal. Daha dün bir bugün iki kızın içine düşeceksin ya sevgilisi varsa. Yoktur. Yoktur dimi? Sesli söylediğimi farkettiğimde çok geçti:

Barış- Ne yoktur?

Kemal-Eylemin sevgilisi.

Devrim-Bizene oğlum kızların sevgilisi var mı yok mu? Bize ne?

Kemal-BEN AŞIK OLDUM!

Devrim-İyi bok yedin.. Bende.. Lanet olsun ama bende.. aşık oldum...

Barış-Anasını S*kiyim bende..

Neyse eve kadar gülüşerek geldik ama kapıda bizi ablamın bekleyeceğini düşünmüyorduk. Karnı burnunda bir kadın bizi saat dört buçukta kapının önünde bekliyordu.

Kemal-Abla? Saat kaç oldu niye yatmadın?

Gülşah-Benim aynı soruyu size sormam gerekmiyor mu? Geçin içeri dedem uyudu ses yapmayın!

Herkes odasına çekildi ben ise internetten elbise modellerine bakıyordum ki çok güzel ve Eylem'ime çok yakışacağını düşündüğüm bir elbise bulmuştum. Hemen sipariş ettim ve elbisenin içinde duran hafif kilolu koca yanaklı sevdiğim kızı düşündüm. Bütün gece deli gibi dans edip içtiğimizi. Ağır sarı vodkaları naif bir biçimde içtiğini belkide mat kırmızı ruju ne güzel olurdu.. Her halde bu gece en komiğime giden şey gözlük mevzusu olmuştu. Evet miyoptum ama her zaman korkmuştum gözlük takmaktan. Lakin bundan sonra hep takardım. Kesin..

Ezgi'den

Eve geldik ve pijamalarımızı giyip kahve yaptık. Kahvelerden sonra bir nebzede olsa Ayılan Eylemi soru yağmuruna tuttuk:

Ezgi-Ne yaptınız dışarıda?

Eylem-doğru düzgün hatırlamıyorum ama bana sımsıkı sarıldığını ve kucakladığını hatırlıyorum. Bana çok güzelsin dedi bende dalga geçtim falan..

Şebnem-Baya aşık oldun yani?

Eylem-Yani. Sanki siz olmadınızda..

Şebnem-Aynen ya Devrim baya tatlı bir çocuktu. Aslında tatlıda değildi böyle ağır inatçı falan...

Ezgi-Benim içime en çok batan Barışın bana içi buruk bakışıydı ağlayacaktım..

Eylem-Neyse yatalım artık saat kaç oldu bende yarın Bunların evi neredeyse bulup Kemal'e ceketini vereyim. İyi geceler aşklarımm..

MeftunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin