kulaklarımı kapatmıştım küçük çocukları gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ve birine çok ihtiyacım vardı ki kimsem yoktu bir kaldırımda oturuyordum ve biri mendil uzattı
iyi misiniz dedi yumuşak bir sesle
Gözlerimi açtığımda kendimi bir yatak odasında bulmuştum oda son derece konforlu ve bakımlıydı ama buraya nasıl ve ne zaman geldiğimi hatırlamıyordum en son bir adamın bana mendil verdiğini hayal meyal hatırlıyordum umutsuzca sıcacık yataktan kalkıp dengemi bulmaya çalıştım çıplak ayaklarla yürüdüğüm yer çok soğuktu hatta ev soğuktu ne kadar güzel ve konforlu olsa da evin havası beni boğuyormuş gibi hissediyordum küçük bir kız çocuğu gibi
kimse kimse var mı a-aca- ba diye titremeye başladım üzerimde yazlık bir elbise vardı ki ben bunu soğuk kış gününde asla giymezdim bunun bir rüya olduğunu düşünmeye çalıştım ama ellerimle dokunduğum her duvar o kadar gerçek ve o kadar belliydi ki merdivenlerden aşağıya indiğimde sıcak bir şömine vardı üstünde de minder hemen şömineye oturdum ve etrafıma bakındım hiç şey yoktu kaçırılmış olsam bu kadar rahat olmazdım tekrar ses almaya çalışırcasına
kimse var mı diye diye bekledim ve aniden çok tanıdığım bir ritim çalmaya başlamıştı en sevdiğim şarkıydı ama ne yaşayacağımın da habercisiydi sözleri çok anlamlıydı daha sonra şarkının Türkçe sözleri bir erkek tarafından kulağıma doğru fısıldamaya başladı başka yer ve zamanda olsaydık ağzını burnunu kırardım ama şu an çok etkilenmiştim şarkının sözleri şunlardı
Bu bildiğin dünya böyle olmadan önce
Bir keresinde bir sevgilim vardı ve onundum
ben ve o güneşin altında nehir boyunca yürürdük
sonra ben devam etmeye başladım
Ama o yalnız bir adam, bu yüzden tamamdı
Buluşmak zorunda olduğumuz tek yer geceydi
Güneş varken o uyur, gölgelerde saklanabiliriz
Dağın kenarında birlikte vakit geçirirdik
Ama bu biter sabah olduğunda Ve kurtsun sen
Ve ben ay'ım Ve bir olduğumuz sonsuz gökyüzünde Yaşıyoruz
hayattayız Rüyalarımda kurt ve ben
Sonra yine o ses devam etti
Kaç gün ve gece gelip geçecek
Göreceğin tek ışık yalnızca benim parlayışımdan iken
Bizi çevreleyen büyüyü bozabilen bir şafak asla olmayacak
Dünya güneşle birlikte yok olana ölene dek
sonra yine ben devreye girecektim ki son nakarattı onu görmek çok istiyorum kimdi bu adam
Ve kurtsun sen Ve ben ay'ım
Ve bir olduğumuz sonsuz gökyüzünde Yaşıyoruz
hayattayız Rüyalarımda kurt ve ben
Bir olduğumuz sonsuz gökyüzünde
şarkı bittiğinde bunu kulağıma söyleyen adama bakmıştım çok yakışıklıydı güzel yüzü ince dudakları ve o su yeşili gözleri ama o gözlerde daha demin benimle şarkı söyleyen adam yoktu soğuk acımasız ve o su yeşilimsi gözlerinin buzlaşmış olduğunu görebiliyordum anlamak için aptal olmak gerekirdi beni kaçırmıştı ve benden babam için intikam almak istiyordu kim bilir onun canını nasıl yaktı babamı ne kadar sevsem de benden başka kimseye acımazdı elimi istemsiz olarak yeni traş olmuş yüzüne götürdüğümde birden tokat atıp
kendine gel diye bağırdı ne olduğumu anlayamamıştım şok olmuştum beklemiyordum yıkılmıştım çünkü babamla bile daha şiddetli kavgalarımız olduğunda babam bir fiske vurmazdı kıyamazdı bana dolu gözlerle baktığım adam uzun saçlarımdan tutup gözlerini gözlerime kilitlemişti ben çoğu erkekle bu pozisyonda kalmıştım ama hiç biri benim kalbimi gümbür gümbür attırmamıştı dudaklarına çevirdim kafamı öpmek için çıldırıyordum ama kerem kulaklarıma fısıltıyla
beni öpmek istiyorsun demi dedi ne ne diyordu bu ne öpmesi evet istiyordum her kız isterdi onun gibi yakışıklı bir adamla öpüşmeyi ama bunu inkar edecektim benimde bir onurum vardı bende onun kulağına yaklaşarak
Emin ol çok erkekle öpüştüm senden daha iyileriyle hemde bundan eminim dedim oda kafasını yana yatırarak
Benden iyisi olamaz ki onurun çok güzel yalanlar söylüyor ama sen onun sana söylettiği yalanları bir türlü söyleyemiyorsun ufaklık dedi ne ufaklık mı ahaha gerçekten bu adam şaka mıydı
Hım ufaklık olduğuma göre bu küçük kızla dağ başında bir evde vede bu pozisyonda ne işiniz var
Zeki kızsın zeki kızları severim çabuk laf dinlerler ama bir o kadarda ukaladırlar tıpkı senin gibi dedi
Zeki olduğum sizin tarafınızdan onaylandığına göre gidebilir miyim dedim ufak bir kahkaha attı
Fikrimi değiştirdin aptal bir kızsın annen sana bir şey söylemeyi unutmuş asla yabancılara güvenip onlardan bir şey alma gibi mesela dediğinde parçalar oturmuştu bana verdiği mendilde garip bir şey vardı o yüzden bayılmıştım beni kaçırmıştı ama bundan sıkılmaya başlamıştım ve umursamazca ayağa kalkıp
Bak senle bir anlaşma yapalım çantamda çek defteri var paranı al ve bırak beni bende seni kimsye şikayet etmeyim dememle adamın gözlerinden ateşler çıkması bir oldu ve beni kuçağına aldığı gibi merdivenlerden çıktı
Bırak beni hayvan herif bırak dedim tekmeledim yumrukladım ama olmadı nefes nefese
Sıcak mı soğuk mu dedi öfkeyle
Ilık dedim zekice kerem sinirinden bir kahkaha attı ve
Tamam sen kaşındın oyun başlıyor Şebnem acımam yok dedi
adımı nereden biliyorsun dediğim anda gözleri benden usanmış
Salak salak konuşma Şebnem
Pes etmeyeceğim duydun mu beni aptal herif PES ETMEYECEĞİM diyerek banyoya girdik ne yapacaktık meraklı gözlerle kereme baktım duş kabinini açıp sıcak suyu sonuna kadar açtı ve su kaynayana kadar bekledi kaynar su buradan bile adamı yakardı sonra ne yapacağımız kerem elimi tutup birden duşa attı beni üstüme sıcak kaynar su boşalıyordu her tenime değişin de çığlık atıyordum ve ağlıyordum sonra birden buz gibi su geldi bu seferde üşüyordum çok kötüydüm bir mucize olmasını bekliyordum yere çömeldim ve ıslak kıyafetimi düzeltim kaynar suda ağlamaya başladım her yerim kıpkırmızıydı dayanılmaz bir acıydı ve keremin sesi geldi
Babanım akıttığı kanı çekle ödemeyi teklif etmeyecektin bu daha hiç bir şey bu kaynar suyu özleyeceksin dedi ve ışığı söndürdü karanlıkta kaynar suyun altında kaldığımda dengemi kaybedip kafamı tosladım ve gözlerimi ne kadar kırpıştırmaya çalışsam da bilincim bana elveda demişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S*ktir ET
RomanceZeynep yılmaz cihan yılmazın biricik kızı ve tek varlığı olarak karşımıza çıkıyor asi hırçın ve umursamazdır insanlar onun için sadece oyuncaktan ibarettir fakat babasının karanlık ve kötü geçmişi 17 yaşındaki bir kızın kabusu olmuştur geçmişin kara...