^Roommate [jjk•pjm]

5/

Öncelikle biliyorum birçoğunuz okumaya üşenecek ve okumayacak ama ben yinede yazayım istedim.Okuduğunuz,vote verdiğiniz ve yorum yaptığınız için çok teşekkür ederim,ciddiyim random atsanız seviniyorum..
Bu kitabı kafamda bir çok kez kurguladım ve şu an ( bana göre) mükemmel olduğunu düşünüyorum..Bazen keşke aklımdan geçenler öylece kağıda dökülse diyorum,üşeniyorum yazmaya, ama sonra bir güzel yorum görüyorum yada sizin ilginizi çektiğimi farkediyorum,içimden sayfalarca yazmak geliyor...
Umarım bu kitabı beraber güzel bir son ile bitiririz..
Bu arada eğer anlamadığınız bir yer olursa mutlaka sorun,kafanızda soru işaretleri kalmasın..
Bide eğer öneri de bulunmak isterseniz çekinmeyin zaten benimde ilhama ihtiyacım var,harmanlayıp ortaya güzel işler çıkartmayı düşünüyorum...💕
Herneyse artık bölüme geçelim çenem düştü yine,Aslında teknik olarak parmaklarımla yazdığım için çenem düşemez ama Olsundu..

............................... Jimin

Aynı şirketi gibi otoparkı da gösterişliydi piçin.
Kapıda araba görünce içeri almışlardı valeler.
Gereksiz Kim Taehyung'un,gereksiz çalışanları.

Beklediğim ışıkları gördüğümde durdum ve arabayı uygun bir yere park etmesi için anahtarı kapıda dikilen görevliye fırlattım.

Normal bir gece kulübünde bunu yapsaydım,büyük ihtimal çok fena dayak yerdim ama burası  Namjoon Hyung undu.
Ne diyebilirimki doğuştan şanslı bir pezevenktim.

Paslanmaya yüz tutmuş merdivenlerden uçarcasına inip etrafı süzdüm.Kim bilir Namjoon nerdeydi.

Şehvetle yiyişen insanların arasından sıyrılarak içkilerin durduğu kısıma yürüdüm.

Dönen sandalyelerden birine oturup kadın barmen (bunun başka bir adı vardı ama unuttum jdj) e doğru eğildim..

"Namjoon nerde ?" Elindeki bardak silmek için kullandığı bezi masaya atarak sanki daha yakın olabilirmişiz gibi dibime girdi.

Parmakları arsızca kolumda dolanırken sordu,
"Kim soruyor ?" Boyalı dudaklrını büze büze konuştuğunda gülümsedim.

"Bu seni ilgilendirmez,küçük.! Sahi oturup evde üniversite sınavı için test çözmek yerine neden burda becerilmeyi bekliyorsun ?! "

Elini kolumdan çekip bozulan yüzünü düzeltmek için kalktı. Neden bir insan hayatını böyle mahvederdi.
"Pisliksin !" Gözleri dolarken yüzüme iğrenircesine baktı.

Şaşırmış gibi yapıp dirseklerimi masaya dayıyarak az önce bana yaptığı gibi üzerine eğildim.
"Ah neden ? Az önce altıma girecek gibi duruyordun!"

Cevap verecek iken arkadan gelen alaycı sesle ikimizde o tarafa döndük.
Namjoon Hyung

"Uğraşma onunla,Jimin ! Daha yeni."
Gülerek konuştuğunda bende gülerek karşılık verdim.

Loş ışıkta önümü zar zor görerek gittiği yere kadar arkasından takip ettim.En sonunda müzik sesinden uzak bir odaya geldiğimizde kapıyı kapattı ve milattan kalmış koltuğuna yayıldı.

"Söyle bakalım Kızılcık. Nedir seni üzen ? Yine o orospu çocuğu mu ?!"
Ne kadar saç rengim yüzünden bana lakap takmasına sinir olsamda şu an konumuz bu değildi.