11/

2.9K 220 16
                                    

Benim için çoook uzun bir aradan sonra geri döndüm 🖤 Beni beklediğiniz için çok teşekkür ederim 💕

Önceden söyleyeyim bu bölüm kısa oldu çünkü böldüm. Eve gidince kalanını yayımlayacağım ❤️❤️❤️❤️❤️

Jimin

Büyük bir özgüven ile şirkete girdiğimde etrafıma fazla bakmamaya çalıştım, çünkü herkesin şaşkın şaşkın beni izlediğini  biliyordum.

Burada tanınıyordum, Bay pek sevgili Kim Taehyung ilişkimiz bitikten sonra beni burada da rezil etmeyi unutmamıştı.

Bu sefer asansörü es geçip merdivenlere doğru yöneldim. Şimdiye kadar Jungkook'u görmem gerekirdi. Taehyung ona şimdiden bir oda tahsis etmiş olabilirmiydi ?

Demek Jungkook'a yürümekten vazgeçip, ışınlanmayı tercih etmişti. Hızlısın Taetae.

Lobide duran hanımefendi ye doğru yürüdüm.
Geldiğimi farkeder etmez kırmızı kalem eteğini çekiştirerek ayağa kalktı.

" Hoşgeldiniz Bay Park."

Zaman kaybetmek istemediğimden selamlaşma faslını kısa keserek sadece kafamı sallamak ile yetindim.

" Jungkook'la görüşebilirmiyim acaba .?"

Sol kolumun dirseğini lobi masasına yaslayarak ayağımla ritim tutmaya başladığımda boşta kalan elim ile alnıma düşen perçemlerimi geriye taradım.
( Ölüüüüğğğmmm jsjsjdj)

" Jungkook ? Efendim bu  şirkette birçok Jungkook isimli çalışan var, soyismi mi biliyormusunuz.?"

Önündeki bilgisayarı kontrol edip bukleli saçlarını yana doğru yatırdığında kendimi göz devirmekten alı koyamadım.

" Jeon Jungkook ! Hafif uzun boylu, tavşan dişli, sert bakışlı biraz da kavruk bir teni var, hatta dudağının altında bir ben  var."

Acele ile konuştuğumda benim aksime karşımdaki hanımefendi kıkırdamaya başlamıştı.

" Efendim sadece soy ismini sormuştum."

Kadının daha fazla gülmesi ile biraz utanmıştım. Aferin sana Park Jimin. Kendini rezil etmek te üstüne yok.

" Neyse ne ! İşinizi yapın."

***************************

" Evet buldum , ancak şu an Bay Jeon ile görüşemezsiniz. Kendisi bir toplantıda."

Toplantı mı ?
Saçmaydı !
Benim tandığım Taehyung iş yerinde kesinlikle tecrübesiz birini toplantıya sokmazdı.

Tabi eğer bu kişi ben olmasaydım !

Yeminim olsun Kim Taehyung. Eğer düşündüğüm gibi ise bu sefer seni gerçekten öldürürdüm.

" 4. Kattaki toplantı odası mı ?"

Sinirle sorduğumda çalışan biraz geriledi.

" B-bu bilgiyi size veremem, efendim"

Derin bir nefes alıp tekrar sordum. Jin hyung burada olsaydı bayan bir çalışana bağırıyorum diye kafama kitabı yemiştim.

" 4. Kattaki oda mı diye sordum ?"

" E-evet."

Hızla merdivenlere doğru yönelip ikişer ikişer çıktım. Tam karşımda duran cam odaya yürüdüm. İçeriyi süzdüğümde tanıdık suratlar görmem tezimin doğruluğunu kanıtlamıştı.

Masanın başında oturan Jin hyung'u farketmem ile birlikte kısa süreli bir şok geçirmiştim. Oda mı bu işin içindeydi.

Muhtemelen benim geldiğimi haber vermek için gelen  sekreter kıza çarparak içeriye girdim. Hemen masayı incelediğimde Jungkook'u görmem ile durdum.

Yaklaşık 10/15 saniye olmasına rağmen bakışlarını üzerimden çekmemişti. Kızgın görünmüyordu, daha çok onu burdan götürmemi ister gibiydi.

Jungkook'tan sonra vakit kaybetmeden Jin hyung'a döndüğümde suratıma bakmamış ve kafasını masaya doğru eğmişti. Görmeyeceğini bilsemde iğrenti ile baktım suratına.

Güvendiğim insanların hepsi birer birer ibne çıkıyordu. Tamam ! Tanrı'nın beni sevmediğini biliyordum ama bu fazla değil miydi ?

Taehyung'un sekretere gitmesi için işaret verip oturduğu sandalyeden kalkması ile bakışlarımı ona çevirdim.

" Bakın kimler bizi ziyarete gelmiş. Sürpriz yapmayı sevdiğini biliyorum Park ama bu bir toplantı ve buraya öylece giremezsin."

Tek kaşımı kaldırıp meydan okurcasına olan bakışlarımı sürdürdüm.

" Ya, öyle mi ? Yazık oldu. Çoktan girdim çünkü."

Masanın sonunda oturan Jungkook'a doğru yürüdüğümde önüme geçen beden ile duraksadım.

" O artık benim Jimin ! Ondan uzak dur , öylece alıp götüremezsin. Kendi rızası ile burada."

Sıktığım dişlerim arasından konuştum. Yüzlerimizin arasında çok kısa bir mesafe vardı.

" Jungkook bir eşya değil. Bu sefer olmaz anladın mı,kaybedeceksin Kim Taehyung."

Göz ucu ile Jungkook'a baktım. Bir umut tutması dileği ile elimi ona doğru uzattım. Şu an tek ihtiyacım olan buydu.Bakışlarımız buluşunca ayağa kalktı ve ona uzattığım elimi tuttu.

Taehyung tek kelime söylemeden birleşik ellerimize bakarken hafifçe sırıttım.

Bir süre daha hiç birimizden ses çıkmadığında Jungkook'a döndüm.

" Gidelim buradan."

Hafif yaşlanmış gözlerini yerden kaldırarak kafası ile onayladı. Küçük bir çocuktu. Ne kadar bana bağırıp, kızsada,büyüdüğünü kanıtlamaya çalışsada o hala bebekti.Benim bebeğim, bundan sonra ona tüm sevgimi verecektim.

****************•••••••••••••••••••••••

Bir geçiş bölümü olduğu için kısa kestim. Uzun bir bölümü 2/3 bölüme böldüm, umarım severek okumaya devam ederseniz.

Yen'i yayımladığım kitaba da bakarsanız çok mutlu olurum. ❤️❤️❤️❤️❤️ siz seversiniz sapıklı jsjsjjd

^Roommate [jjk•pjm]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin