Evet arkadaşlar hâlâ hayattayim. Her neyse fazla bir ilham gelmedi -sanki çok guzel yazıyorum da ilham milham sjbsn- bunu geçiş bölümü gibi düşünün fazla uzun da değil zaten. Ama bir dahaki bölüm daha güzel olur umarım bu arada neredeyse 2 bin okuyucu olacak çok teşekkür ederim bunun icin. Bu arada artık bölümler de başlık olmayacak yani uzun başlıklar falan 1,2,3 tarzında olacak umarım beğenirsiniz iyi okumalar.
-----------------------------------------------------------Eve vardığımızda direk uyumuştuk. İkimizde koltukta uyuya kalmıştık. Bir dakika NE Justin'in kafası dizlerimin üstündeydi. Bir an heyecanlandım ne yalan söyleyeyim ama onun kafası niye dizlerimde diye düşünmedim de değil.
İçimden keşke daha rahat bir yer ayarlasaydım da orada yatsaydı dedim. Çünkü rahatsız olmuştur sonuç olarak dün o kadar işkence çekmiş resmen babamın yanında. Onu rahatsız etmemeye çalışarak koltuktan kalktım ve banyoya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra duş almaya karar verdim ve kısa süren bir duşun ardından banyodan çıkıp mutfağa girdim ve bir şeyler hazırlamaya başladım.
O mu? Daha uyanmamış. Dolaptan birkaç bir şey alıp hemen bir şeyler hazırlıyordum ki arkam dönük olmasına rağmen onun beni mutfak kapısına yaşlanmış bir şekilde izlediğini hissettim. Arkamı döndüğümde hemen elini ensesine götürdü açıkçası uykulu ve şu halde çok tatlı görünüyordu. Ah, ne şaçmalıyorum yine ben!
Bir süre bakıştıktan sonra kendime geldim ve elimdeki peynir tabağını da masaya koydum ve o sırada konuşmaya başladım. "Imm, şey, kusura bakma sana daha rahat bir yer ayarlamalıydım fazla rahat uyuyamamışsındır ama nasıl uyuya kaldığımızı bile hatırla-" ve sözümü bitirmeden konuşmaya başlamıştı. "Sorun değil, bazı gecelerim uykusuz geçiyor." Diyip güldü.
Ne yani bu şimdi. Ne anlamda söyledi? Umarım düşündüğüm şey değildir. 'Of Selena amma salaksın düşündüğün şey olsa da sana ne değil mi?' demişti iç sesim ve ben de onaylamıştım onu.
"Her neyse, hadi, otursana." Dedim ve birlikte sofraya oturduk. Ben resmen hiçbir şey yiyemiyordum. Ne bileyim biri karşımda oturunca -özellikle yabancı biriyse- fazla yemek falan yiyemem utanıyorum resmen hayvan gibi yerim diye. Ben böyle düşünürken konuşmaya başladı.
"Teşekkür ederim sonuçta beni oradan sen kurtarmış oldun. Hiç beklemezdim açıkçası. Gerçekten babanın bu konuyla bir ilgisi var mı bilmiyorum ama be-" dediğinde bu sefer de ben sözünü kesmiş oldum ve "Emin ol onunla bir alakası yok ve rica ederim aslında ben de seni oradan çıkaracağıma inanmazdım."
Dedim ve hafif güldü ama gülmek bile sayılmaz tebessüm etti. Sonra da "Bu arada sözümün kesilmesinden hoşlanmam. Bir daha yapma." Dedi. Ha! Ben de nasıl bu kadar iyi diyordum tekrar başa döndük. Kendi kendime gözlerimi devirdim. "Selena, göz devirme konusunda sana bir şey söylediğimi hatırlıyorum. Gözlerini bana karşı devirme!" Diye bağırdı. Şu an yani sinirden köpürmüştüm resmen. "Burası benim evim ve benim evimde bana bağıramazsın!" Dedim.Resmen gözlerinden ateş çıkıyordu. Hiçbir şey anlamamıştım birden kavga etmeye başlamıştık resmen. Sofradan kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Ben arkasından "Hey, nereye gidiyorsun!" Desem de umrunda olmamıştım ve evden çıkmıştı. Ya bari telefonum olsaydı ve Demi ile konuşabilseydim kim bilir ne kadar endişelenmiştir.
Justin'den
Evden sinirle çıktım. Evet, belki çabuk sinirleniyorum ama ben böyle bir insanım ne bekliyordu ki beni kurtardığı ve kahvaltı hazırladığı için onu övüp duracağı mı mı? Hiç sanmıyorum.
Telefonumda yoktu ne bok yiyecektim bilmiyorum. Ama sonuçta şehir merkezindeydik. Hemen bir taksiye atladım, Niall ve diğer adamlarımın yanına gittim. Oraya varınca taksiye beklemesini söyledim ve içerden para gönderdim. Niall "Justin, dünden beri seni arayıp durduk. Bakıyorum da çok da iyi benzetememişler" diyip güldü.
Ben de suratına mal gibi bakmakla yetindim. Sonra tekrar konuştu "Nasıl kaçmayı başardın?" Dedi ben de "Açıkçası Selena benim kaçmamı sağladı." Dedim. Ağzını 15 metre açıp "Oha, hiç beklemezdim" dedi ve ben de "Sen bir de bana sor" dedikten sonra odama çıktım ve duş alıp üstümü giyindim şimdi güzel bir plan yapma zamanı diyip kendi kendime piç smile yaparak aşağı indim.
-----------------------------------------------------------
Sınır yok ama vote verirseniz sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Boy and His Love (Jelena)
FanfictionHayatının hiçte bildiği gibi olmadığını, ailesinin hiçbir işe yaramadığını öğrenen bir kız ve ona ne kadar kötülük yapmış olsada hâlâ sevdiği o erkek. Sevdiği erkek onu bir kuyuya itti, ama o erkeği sevmeye devam etti. Çünkü onu o kuyudan sadece yi...