9

145 16 8
                                        

Multide Justin Bieber - All that Matters var isteyen dinleyebilir.
İyi okumalar.
______________________________________

Yerde öylece otururken kapı çok sert bir şekilde açıldı ve içeri babam ve tanımadığım bir adam arkalarında ise bir sürü adam girdi. Bir dakika babam mı? BABAM!

Şişmiş gözlerle babama bakıyordum. O da bana bakıyordu. Yanıma koşar adımlarla geldi ve sarıldı. İlk başta çok şaşırmıştım. Çünkü ilk defa bana bu kadar içten sarılmıştı ve ben de sarılmakta tereddüt ettim ama sonra sıkı bir şekilde babama sarıldım.

Yanlarındaki adamlarsa evin dört bir yanına yayıldılar ve evi aramaya başladılar. Babamın yanında gelen adam da yanımıza geldi. Sırıtıyordu.

Babamla sarılmamız bittiğinde ayrıldık ve babam yanındaki adamla konuşmaya başladı. Aslında adam çok yaşlı değildi yani otuzlu yaşlardaymış gibi duruyordu.

Babam adamla konuşurken ona, Nicolas demişti. Sanırım adı Nicolas'tı.

Aralarındaki kısa konuşmadan sonra babam elimi tuttu ve hızla dışarı çıkardı. Benim arabaya binip gitmemi söyledi. Benim binmeyeceğimi anlayınca kendisi zorla bindirdi. İstemeyerek de olsa arabaya bindim.

Sonuçta beni kurtarmıştı. Onu burada bırakmak istemiyordum. Ben böyle düşünürken simsiyah arabalar geldi. Ve içinden Justin çıktı. Arkasında donanımlı olan adamları vardı. Çok kalabalıktılar ama babamgil de bir o kadar kalabalıktı. Diğer arabadan ise Chaz çıktı? Yanlış görmüyorum değil mi? Aman Tanrım! O Chaz'di.

Chaz'in arkasında da bir o kadar adam vardı. Kafama babamlara zarar verecekleri dank edince gözlerim buğulanmaya başlamıştı. Kimin için endişelenicektim?

Kurşun sesleri çıkmaya başlamıştı bile ve ben eve gitmemeye karar vermiştim. Burada kalacaktım. İlk defa böyle bir olaya şahit oluyordum. Herkes birbirine ateş ediyordu.

Hangi kafayla arabadan çıktım bilmiyorum. Ama çıktığımda Justin beni gördü. Chaz, adamlarıyla birlikte arka bahçeye gitmişti. Justin bir bana bir de sağıma bakıyordu. Ben tam sağıma dönecekken koşarak yanıma geldi, elimi tuttu ve bir arabanın arkasına atladı. Tabii ben de atlamış oldum.

Bu olanlar sanki ışık hızında olmuştu. Sanırım beni kurşundan korudu ama neden böyle bir şey yaptığını anlamadım çünkü onun da amacı beni öldürmek değil miydi?

Ona baktığımda sinirden yüzündeki kaslar kasılmıştı. Bana bakmıyordu. Silahını eline aldı ve ateş etmeye başladı. Bir yandan da beni korumaya çalışıyordu ve ben sadece ona bakıyordum çünkü çok yakın duruyorduk sanki benim için dünya durmuştu. Yüzü çok pürüssüzdü.

Justin bana seslendiğinde burada kalmamı söylemişti ve gitmişti. Bense orada yalnız başıma duruyordum ve korkmaya başlamıştım. Herkes için. Justin ve Chaz'in babama zarar vereceğini bilmeme rağmen onlar adına endişeleniyordum.

Burda hiçbir şey yapmadan beklemenin yanlış olacağını düşündüm ve ayağa kalkıp yürümeye başladım. Neredeyse herkes bahçedeydi. Ben de bu nedenle koşarak evin içine girdim ve arka bahçeye bakan bir pencerenin önüne gelip dışarıyı izmeleye başladım.

Gördüklerime inanamıyordum. Her yer kan ve ölü adamlarla doluydu. Midemin bulandığını hissettim ama buna aldırış etmedim ve gözlerimle babamı aramaya başladım. O yoktu.
Telaşlanmaya başlamıştım.

Sonra Justin'i aramaya başladım. O da yoktu. Ama Chaz... Chaz oradaydı ve adamlara küfürler yağdırıyordu. " Nasıl Justin'i götürmelerine izin verirsiniz!" Diye bağırdı. Ben bile yerimden sıçramıştım.

Kendi kendime 'babam güvendedir.' diye düşündüm. Ama Justin'in güvende olmadığı kesindi. Sonra 'ne yani beni burada mı unuttular, burada mı kaldım?' diye düşünmeden edemedim. Açıkçası burası dağın başıydı. Kendi başıma eve gidemezdim.

Beni düşüncelerimden ayıran o tanıdık sesti. "Hey, sen de kimsin?!" Dediğinde arkamı dönmekte tereddüt etsem de sonuçta kaçış yoktu. Arkamı döndüm. Chaz beni görünce ne tepki vereceğini şaşırdı. Ağzını ve gözlerini açmış bana bakıyordu. Gözümden bir damla yaş aktığında koşarak ona sarılmak istedim. Ama maalesef ki her istediğimiz olmuyordu.

Açıkçası ondan korkmuyor da değildim. Sonuçta az önce adam öldüren oydu. Beni öldürmesini de beklerdim. Bu nedenle çıkış kapısına doğru koşmaya başladım. Zaten yüzünü de görmek istemiyordum. Yani, sanırım.

Ağlayarak koşmaya başlamıştım. O da arkamdan koşuyordu. En sonunda kolumdan yakaladı ve beni kendine çevirdi. İşte o an hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Bir yandan ağlıyor bir yandan da 'bırak beni!' diye bağırıyordum.

Ta ki o "Kes sesini!" Diye bağırana kadar. Adeta yere çivilenmiştim. "Burda ne işin var?" Dedi. Bense dilimi yutmuş gibiydim, konuşamıyordum.
Cevap vermediğimi görünce sinirlenmişti.

Kolumdan çekiştirerek arabaların olduğu yere getirdi ve bir tanesinin kapısını açarak beni içeri fırlattı. Bu ahmaklar sürekli insan değilmişim gibi niye beni fırlatıp duruyorlar? Ağzımdan acıyla bir inleme çıkmıştı.

'İçimden lanet olası varlık.' diye geçirdim. O da koltuğa oturduğunda arabayı sürmeye başlamıştı. Uzun süre sessizlik olmuştu. Sonrasında bu sessizliği bozan taraf oydu. "Görüşmeyeli uzun zaman oldu." Dedi. Konuşmamı beklercesine suratıma baktı ama ben yüzümü çevirmekle yetinmiştim.

"Lanet olası varlık! Dilini mi yuttun? Konuşsana!" Demişti. Artık susamayacaktım. "Aptal! Beni terk edip giden bir insanla ne konuşmamı bekliyorsun?!" Diye bağırdımda sinirle yüzüme baktı ve "Zorundaydım!" Dedi.

"Hep böyle olur ya zaten." Dediğimde o da "Hadi ama Selena yalan söylemiyorum. Hem sen de beni unutmadın biliyorum." Demişti. Sanki tepemden aşağı kaynar sular dökülmüştü ve ben de o anki sinirle " Sen öyle san! Ben Justin'i seviyorum!" Demiştim.

İlk başta sanırım idrak edemedi. O yüzden "Ne dedin?!" Demişti. Açıkcası ben de ne dediğimi tam olarak anlayınca şok geçirmiştim ama yalanım ortaya çıkmasın diye "Duydun işte Justin'i seviyorum." Dedim.

______________________________________

Lütfen okuyun.
Veee bölüm sonu. Okuduğunuz için teşekkürler. Ve vote sayısı artsın yoksa sınır koyacağım. Hatta sınır koyuyorum sjgsjsv
+5 vote
+3 yorum
Bir de sınır geçmiyormuş hepimiz mal gibi kalıyormuşuz sjhsjgs yani arkadaşlar demek istediğim bu kadarcik az bir sınırın bile gececeginden şüpheliyim. En azından bu kitap süper bir kitap olmasada emek harcıyorum ve emeğimin karşılığını da sizin oy ve yorumlarınızla almak istiyorum. Haliyle fazla oy alamayınca emeğimin boşuna gittiğini ve kitabın begenilmedigini düşünüyorum. Bu yüzden de yazma isteğim gelmiyor. Sınır gittikce artacak zaten. Neyse gorusuruz 💗💗

Bad Boy and His Love (Jelena)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin