Hatırlatma :
"Bence düşün. Çünkü gerçekten sinirleniyorum." küçük bir kahkaha patlattım. Stef beni dürtüp duruyordu. Elimdeki su şişesini alıp ağzıma boşalttım o şapşal bunu içeceğimi sanıyordu ki yanılıyordu. Ağzımdaki suyu yüzüne püskürttüğümde Stef'le kahkahalara boğulduk. Yaşlı bunak hoca bize döndü ve "Harold! napıyosun sen ?! Çabuk dışarı çık.!" demesiyle daha da çok kahkaha atmıştık giderken bize dönüp dişlerinin arasından "Bunu size soracağım." diye tısladı ve gitti. Hah o şapşal bana aşık olmaktan başka napabilirdi ki ? Ben onu bir sakız gibi çiğnerim.
*******
O salak şey kendini çok iyi bir şey sanıyor. Halbuki onu cool yapan hiçbir şey yok. O sadece egoist. Bunu şimdi önemsemiyorum çünkü ilgilenmem gereken bir Stef var. Zilin çalmasıyla çıkışa yönelmiştik. O sırada Stef beni çekiştirmeye başladı ela gözlü,rampa saçlı seksi bi çocuğun yanına gelmiştik. Çocuk Stef'i görünce gülümsedi.
"Hey Stef! Nerelerdeydin bebeğim ?!" diyerek sarıldı ona. Sanırım önceden tanışıyorlardı. Stef geri çekildikten sonra "Uzun hikaye tatlım! Nasılsın?" aralarında muhabbet kurmuşlardı. Söyledikleri her kelimeden bir anlam çıkarmaya çalışıyordum ama o kadar saçma konuşuyorlardı ki... Bir süre sonra çocuğun Stef'e beni işaret ettiğini gördüm.
Stef" Ah! Bu Rosalie ilkokul arkadaşım. Tesadüf olmalı ki üniversitede de beraberiz"
Çocuk gülümsedi ve "Güzel! Rosalie sensin demek. Bizim Harry'i kızdıran kızsın. Ben de Zayn." dedi elini uzatırken. Harry de kimdi ? Kimi kızdırmışım ben ? Uzattığı elini sıktım ve
"Aslında adını söylediğin çocuğu tanımıyorum."
"Bak şu an arkanda." dediğinde arkama baktım. Zümrüt yeşili iki çift göz ve sinirliii bir yüz ifadesiyle karşılaştım. Aman Tanrım bu O. Çocuğun yüz ifadesini görünce Stef'le yarılmıştık resmen. O kadar gülünce karnıma ağrılar girmişti. Buna bir son verince tekrar ciddi halime döndüm. Stef Zayn'e döndü ve
"Diğerleri nerede ?"
"Lou ve Liam cezaya kalmışlar. Niall'da bir yerde tıkınıyordur mutlaka gelir birazdan."
"Peki Harry?"
"Imm o aramıza 3 sene önce katıldı.Sen gidince yani. O da bizim gibi işte."
Stef ve Zayn konuşurken onları dinliyordum. Demek Harry aralarına yeni katılmıştı ve bu yüzden Stef onu tanımıyordu. Yeni katıldığı için. Yeni katıldığı için mi ?? 3 sene olmuş. Neyse. Bir süre sonra Zayn'in Stef'e "Bizimle gelmeye ne dersiniz?" dediğini duydum.
Stef "Ohm benim için sorun yok bir de Rosalie'e soralım. "
"Şeyyy sanırım ders çalışmam gerek."
"İlk günden mi?" dedi Zayn aşağılayıcı ses tonuyla. Hah !
"Stef varsa bende varım.!" dedim kendimden emin bir şekilde. Stef bu tavrıma gülümsedi. Birlikte siyah range rover'a ilerlemiştik. Kıvırcık ta arkamızdan geliyordu. Zayn öne, şoför koltuğunun yanına oturdu. Arabayı kim sürecek diye kendi kendime düşünürken -BU SEFER GERÇEKTEN SESLİ DÜŞÜNMEDİM- Kıvırcık "Ben süreceğim ufaklık! Merak etme ölmeyeceksin." dedi şoför koltuğuna otururken. Aman Tanrım peki beni nasıl duyabilmişti ha ? Arabayı çalıştırdığından beri seksi tavırlarıyla direksiyonu çeviriyordu ki bu çok çekici. Offf Tanrımmmm ! Ne diyorum ben! Sonunda eve gelmiştik Burası.. çok güzeldi.. Yani fazla güzeldi. Fazlasıyla sessiz sakin.. Stef arabadan iner inmez
"Burayı özlemişimm!" gibi bir şeyler zırvaladı.
Zayn "Yaklaşık 4 sene önce şuradaki çardakta şişe çevirmece oynuyorduk hatırlarsan "
Onlar bu denli yakın konuşurken kendimi dışlanmış gibi hissediyordum. Harry cebinden anahtarları çıkarıp kapıyı açtı. Eve girdiğimde ağzım O şeklini almıştı bile. Bundan iyisini düşünemiyordum. Harry benim bu halimi görünce kaşlarını kaldırdı ve
"Ne o? Neden şaşırdın?"
"Yoo şaşırmadım. Sadece evde 5 erkek olmanıza rağmen nasıl bu kadar düzenli olduğunuzu düşünüyordum."
"İşsiz misin sen ?"
"Anlamadım?"
Nefesini dışarı verip kafasını iki yana salladı. Beni aşağılar gibi. O sırada Stef ve Zayn içeri girdiler. İçerideki koltuk grubuna oturmuştuk. Zayn ve Stef eskiden bahsediyorlardı. Harry'de telefonunu karıştırıyordu. Ellerimin terlemeye başladığını farkettim. Acaba lavabo nerededir diye geçiriyordum içimden. Ama bu sefer sesli düşünmüş olabilirim çünkü dudaklarım aralıklıydı.
"Yukarıya çık soldan 2. kapı." dedi Harry. "Teşekkür ederim." gibi bir şeyler zırvaladım ve yukarı çıktım. Koridor çok uzundu. birçok kapı vardı. hepsi birbirine benziyor. Ne demişti Harry? Sağdan 3. kapıydı sanırım. Yok yok soldan 1. Aman Tanrım çok unutkanım.! Hangisiydi bu lanet!! Rastgele bir kapıyı açtım ve içeri girdim. Oda acayipti. Bir o kadar da karanlık. Güneş almıyor ve penceresi yok. Anlam veremediğim bu yerin ışığı bile yok. Aman Tanrım bu evde bu odanın işi ne?? Odada sadece bir ayna vardı. Onun dışında hiçbir şey yok. Bu odada ne yapılır ki ? Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle arkamı dönmüştüm ki bedenimi birinin bedeninde hissetmem çığlık atmama sebep olmuştu.
GÖTELEQLERİMM HEPİNİZİ SELAMLIYORUM :D UMARIM BEĞENİRSİNİZ ELİMDEN GELDİĞİ KADAR EKŞIN KATMAYA ÇALIŞIYORUM :D SINIR +7 VOTE VE +5 YORUM. SEVİLİYORSUNUUUZZ :)) ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Paradise
Fanfiction"Zaten doğduğum yer de karanlıktı. İçi ne kadar sevimli görünse de dışarıdan baktığınızda da anlayabilirdiniz hayatımın KARANLIK bir CENNET olduğunu."
