Agatha Christie

63 6 3
                                    

Stef gitmişti. Ve ben hiç olmadığım kadar çaresizdim. Stef'in benim lanet kız kardeşimle ilgilenmesine izin veremezdim. Bu bencillik olurdu. Ama başka çarem de yok gibiydi. Neden her boktan olay benim başıma geliyordu ki? Lanetli miydim ? Yoksa üzerimde büyü mü vardı? Evet bu fazlasıyla saçma.

Düşüncelerimi dağıtıp elimdeki kahve bardağını lavaboya bıraktım ve odama çıktım. Aklım hala Quinn'de idi. Ya okuldan atılırsa ? Abartmıyorum. Orası çok disiplinli. En azından Quinn'in ayak uyduramayacağı kadar.

Düşüncelerimden kurtulmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Öyle yorgundum ki.. Hele şu son zamanlarda yaşadığım olaylar. İçler acısı. Buraya geldiğimden beri bir şeyler ters gidiyor. Neden ??

Uzun zamandır tavana bakıp gözlerimi kırpıştırmadığımdan dolayı gözlerimin kuruyup yanmaya başladığını farkettiğimde buna bir son verdim. Uyumaya çalışıyordum ama uykum yoktu. Hem de hiç yoktu. Kalkıp telefonumu hoparlöre bağladım ve son ses Lorde-Team i açtım. Ses dalgası evin her yerine dağılıyordu. Bu 5+1 ler gerçekten işe yarıyor. Kendimi koltuğun üstüne bırakıp ruhumu çalan şarkının notalarona adadım. Bu çok iyi gelmişti. İyi hissettiriyordu. Hiç olmadığı kadar.

-Harry-

Bu edebiyat performans ödevlerini Rosalie'e yaptırma fikri beni çok rahatlatmıştı. Sonuçta onu kurtardığım için bana bir teşekkir borçlu olduğunu söylemişti ve bu ödevi yaparak bana teşekkür etmiş olabilir.

Gerekli malzemeleri hazırlayıp arabaya doğru yürüdüm. Eşyaları arka koltuğa yerleştirdikten sonra arabayı Ros'un evine yönlendirdim. Yollar boştu. Güzel. Ros'un evine yaklaştıkça rahatsız edici bir müzik sesi çoğalıyordu. Sanırım buralarda bir yerde biri parti veriyor.

Yaklaştıkça bu müzik sesinin kaynağının Ros'un evi olduğunu farkettim. Ne yapmaya çalışıyordu? Arabayı müsait bir yere parkettikten sonra malzemeleri alıp kapıya yöneldim. Zili çalarsam beni duyması asla mümkün olmayacaktı ama bunu bildiğim halde şansımı denedim. Ama hiçbir gelişme yoktu.

Cebimden telefonu çıkarıp onu aradım. Bir anda evden gelen ses Lorde'un şarkısı değilde telefon zil sesi oldu. Sanırım telefonunu hoparlöre bağlamıştı. Bir süre sonra ses tamamnlen kesildi ve kulağımda Ros'un sesini duydum.

"Efendim Harry?"-R

"Uhm şey, kapıyı açar mısın?"-H

"Ne?"-R

"Beni duydun."-H

Telefonu kapatmıştı ve birkaç saniye içinde kapıyı açtı. Aman Tanrım! Bu hal ne? Ağlıyor mu o? Saçlarını yıllardır taramıyor olmalı. Düşünceleri bi kenara atıp konuştum.

"Ros?"

"Harry?"

"Ne oldu sana?"

"Hiçbir şey. Elindekiler ne ?"

"Uhm onlar performans ödevim için gerekli olan malzemeler."

"Söylediklerinden anlam çıkarabilmem için açık konuşman gerek. İçeri gel."

Söylediği şeye uyarak içeri girdim. Evde derin bir temizlik kokusu vardı. Ahududu ve böğürtlen kokuyor. Bunu sevdim. Ros düşüncelerimi dağıttı ve

"Dinliyorum Harry."

"Bana teşekkür amaçlı bir şey yapmak istediğini söylemiştin hatırlıyor musun?"

"Evet." diyip gözlerime baktı. Aman Tanrım ona ne olmuş? Şu an 12 çocukla dul kalmış bir kadın gibi görünüyor.

"Ben düşündüm ki performans ödevimi yaparak bunu gerçekleştirebilirsin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 22, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dark ParadiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin