VIII

594 45 21
                                    

Jungkook

Bir haftadır minik evimden çıkmıyordum ve artık kafayı yemek üzereydim. Kendimi nasıl öldürebilirim diye düşünüyor sonra korkup ağlıyordum.

Ilkimi verdiğim adamı düşünüyordum sonra. 'Min yoongi' ondan nefret etmek ve aşık kalmak arasında gidip gelen biyerlerdeydim. Jin hyungla en son konuştuğumuzda 1 ay önceydi ve bana herşey düzelicek demişti ama birşeyin düzeldiği yoktu.

Jiminle konuşmayı saçmalamayı özlemiştim ama affedemiyordum. Belki hala onun yanında olduğu içindi bilmiyorum.

Yatakta hareketsiz yatmış tavanı izlerken kapım çalmıştı. Yavaş hareketlerle kapıya gitmiş kolu indirip yerime dönmüştüm. Gelen büyük ihtimalle yandaki marketin çalışanıydı ve kafamı ütüleyip gidicekti.

"Me-merhaba" yerindeb aniden fırlamıştım. Jiminin sesiydi bu.

"Bebeğim bence yanlış geldik burası yaşam alanı olamaz şu çöpe bak" nasıl yani jin hyung!

" Sizin burda ne işiniz var?" Ikisi birden çığlık atıp bana dönmüş bana bakıyorlardı.

"Evet?" Cevap beklediğimi anlayınca jimin dizlerinin üstüne düşmüş jin hyunguda yanına çekmiş kollarını havaya kaldırıp bana bakıyorlardı.

"Jungkook bizi affet biz senin kalbini çok kırdık biliyoruz ama inan çok pişmanız" jimine gözlerimi devrerek bakmıştım ki jin hyungta konuşmaya başlamıştı.

"Jungkook bak o yoongiyi surundurucek hatta kapında yatırıcak kıvama getircek planlarla geldik buraya lütfen" dediği seyle yüzüne bakakalmıştım.

"Na-nasıl olucak o? Hem o burda bile değil." Dediğim şeyle histerik bir kahkaha atmıştı.

"Artık yerden kalkabilirmiyiz? Şayet burda bu pozisyonda anlatması çok zor." Aklım sonradan çalışıyor yemin ederim onları hemen affetmişmiydim şimdi ben?

"Sizi affettiğimi sanmıyorum"

" jungkookie~ ben senin 19 yıllık arkadaşınım ama beni silemezsin ki sen" jimine hala göz devirmekle meşguldüm.

"Jungkook bak biz devamlı telefonda konuşmuyormuyduk? Jimini affetmesen bile beni affet belki hamileyim hem benim böyle durmam sakıncalı?"  Söylediği şeyle şok olmustum gözlerimi kocaman açmış hyunga bakıyordum.

"Bu olabilir mi? Yani sen hamilemisin? Ama sen erkeksin!"

"Düşün artık namjoondaki.. ı ıhhım beceriyi" söylediğiyle jiminle ikisi gülmeye başlamıştı ki benim jetonum şimdi düşmüştü.

"Yaa! Sizi affetmemem için mi çabalıyorsunuz hem beni özlemiş gibide durmuyosunuz siz" ikiside birbirine bakmış birden ayaklanıp üzerime atılmışlardı.

"Kookiee~ seni çok özledik affet bizi?" Birden hiç gülmediğim kadar gülmeye başlamıştım. Onları, çatlaklıklarını özlemiştim.

"Sizi özledim" dedim buruk bir sesle. Sonra ikisine birden sarıldım.

Jimin kedi gibi gozlerini bana dikmiş"bizi affettinmi kookie~" diye sorduğunda gülmemek için zor duruyordum.

"Ben sana kızgın kalamıyorumki şapşal"

"Evet ozaman nolur kalkalım ve burdan kaçarak uzaklaşalım gelirken lütfen eşya alma söz sana mağza alıcam" jin hyungun uzun zamandır temizlenmemiş evime bakarak söylediği şeyle kıkırdamıştım.

"Hyung aslinda fena bir evim yok sadece uzun zamandır depresyondaydım ve yalnızdım." Gözleri dolu dolu bana baktılar ve aniden sarıldar tanrım bukadar duygu bana bile fazlaydı. Hem ağlamak istemiyorum tamam mı?

MAGAZINE /(yoonkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin