XIV

458 46 101
                                    

Sonunda geldiğimiz kumsaldaki evin önünde öylece durup yoongiye bakıyordum. Özlediğimi kendime itiraf edememe durumum ortadan kalkmıştı ama ona bunu itiraf etmeyecektim.

"Jungkook orda öyle dikilmeyi mi düşünüyorsun?" Kapının önünde bana bakarken sinirlerimi bozmaktan başka bir şeye yaramıyordu.

" Beni geri götür hemen şimdi" kesin konuşursam belki işe yarar dedim ama yanıma gelip elimden tuttuğu gibi eve sokmuştu beni.

"Seni geri götürmek için buraya getirmedim. Seninle konuşmamız gereken bir konu var ve buraya alışmaya bak geri dönmiycez bir süre çünkü" afallamış şaşkınca ona bakıyordum.

" Yaah bu yaptığın bir suç ve ne zannediyorsun beni burada ne kadar tutabileceksin?" söylediğimle sadace dalga geçer gibi gülmüş ve kendini koltuğa bırakmıştı.

"Kime diyorum ki bana yaptıklarını unutabiliceğimimi düşünüyorsun sen? Cidden herşey burda başbaşa kaldık diye değişicek mi? Tüm o yaşadıklarımı silicek misin? Nesinn sen he sihirbaz mı?" Sinirliydim beni hafife alışından nefret ediyordum. Ondan daha güçsüz olmam onun her dediğini yapıcağım hissi uyandırıyordu adamda resmen ama o jungkook ne yazık ki geçmişte kalmıştı.

"jungkook  bak yeter sadece sessiz ol ve otur orada dikilerek sadece sinir bozuyorsun."

Sinirle karşısındaki berjere geçmiş dik dik ona bakıyordum. Aslında deli gibi özlediğim bir gerçekti ama asla yelkenlerimi suya düşürmemeliydim. Başta jin hyung olmak üzere herkesin yapmaya çalıştığı şey benim intikam almamı sağlamaktı ve ben bu intikamı alıcaktım.

"Daha ne kadar o şekilde bana bakıcaksın güzelim?"

"Bana güzelim deme."

"Peki güzelim" yattığı yerden kalkıp bana doğru ilerlemiş ve üzerime eğilmişti. Yoğun parfümü beynimi ele geçiriyordu yine gözlerimi kapamıştım bu saçmaydı ama yapmıştım. 

" Seninle konuşmamız gereken önemli konular var bence bunlara odaklan güzelim ve aç gözlerini" gözlerimi açmıştım ama hala aynı şekilde duruyordu. Benimse gözlerim yanıyordu. Ağlamak istemiyordum ama göz yaşlarıma hakimde olamıyordum.

"Seninle konuşmamı gerektiren hiç bir konum yok."

Baş parmağıyla gözyaşımı silmiş ve bana odaklanmış halde uzaklaşmıştı yanımdan. " jiyong sence bir konu değilmi?"

"Hayır o benim sevgilim ve sevgilimle ortak geçmişin olması düşmanın olması umrumda değil seni mahvedicek orası ayrı ama seninle konuşmamı gerektiren bir konu yok"

"Onunla yattın mı jungkook" 

"Hah bu ne biçim bir soru böyle bu seni ilgilendirmez"

"Hayır bu beni ilgilendirir ve onunla yattın mı jungkook?" sinirle bana bakıyordu. sadece umursadığı bumuydu yani jiyongla yatıp yatmamam mı?"

"Evet yattım. Defalarca. Zevkle ve isteyerek."

ellerini yumruk yapmış bana bakıyordu. sanırm dayak yemek üzereyim.

"Yalan söylüyorsun."

"Neden yalan söyliyeyimki? Düşünsene barda henüz tanıdığım biriyle yatıp 9 gün boyunca seviştim. Aşık olduğumu sandım hatta ama ne var biliyor musun jiyongla tanıştıktan sonra aşk aslında nasıl bir şeymiş çok daha iyi anladım ve 3 ay boyunca kavga etmeden barışma seksi olmadan sıradan ve güzel şeyler yaşadım." 

Birden ayağa kalkmış benide yakalarımdan tutup kaldırmış ve duvara yaslamıştı. Ona yalan söylmek ve bu tepkileri içimdeki intikam duygusuna iyi gelsede bir yanım acıyordu. Gözleri dolmuştu inanamayan gözlerele bana bakıyordu sanki baktığı yerde yalanlarımı farkedicek gibi.

MAGAZINE /(yoonkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin