XV

512 40 66
                                    

_Jin_

  "Hyung jungkook bir mola yerinden aradı yoongi hyung onu Daeguya doğru götürüyormuş adam kaçırma için fazla kalabalık bir seçim değil mi sencede." jimin gözleri dolu bir halde bana bakıyordu.

Profesör  bir anda buz kesmiş ve bana bakmıştı. İşte şimdi sıçtım gerçekten bütün gerizekalıları özenle kendime çekiyorum.

"jung kook un iyi olduğunu söylemiştiniz sanırım." evet başlıyoruz. 

"Bay Byun sizi telaşlandırmak istemem ama jimin'in dedikleri doğru jungkook sevgilisi tarafından kaçırıldı. Yani iş yerinden alıp götürmüş bizde o ikisini arıyoruz. Gazetecilerden uzak bir şekilde. Size söylememe nedenim buydu özür dilerim."

"Kwon jiyong mu?"

"Yoo hayır aslında durum biraz karışık. Eski ve gerçek erkek arkadaşı Min yoongi."

"Anlıyorum erkek arkadaşım ve ben size yardım edebiliriz belki onun cevresi oldukça geniştir ve min ailesini yakından tanır ve şu gerçek kısmını bana bir ara anlatırsanız sevinirim." sadece gülümsemiş ve kafa sallamıştım. Bu arada erkek arkadaşım mı dedi o gazetecimi yoksa?

"Erkek arkadaşınızın ismi?"

"Chan yeol. Park Chanyeol."

"A hmm. Sanırım erkek arkadaşınızla bende tanışıyorum. Tamam siz chanyeol'le görüşün benim ufak bir işim var."

Tanrım şimdi çok büyük sıçtım işte kuzenimin eski erkek arkadaşının yeni erkek arkadaşı burda ve ben onunla iki saattir çay içip kookie için yardım istiyorum. Kesinlikle duyduğunda beni öldürücek.

---------------------------------------------------

Jiyong yattığı yerden kalkmış ve ağrıyan başını tutmuştu. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. 

Flashback+

jiyong kapının çalmasıyla fotoğraf makinesini kenara bırakmış ve güvenlik monitöründen kimin geldiğine bakmıştı. Gelen Min yoongi ydi. Piç bir gülümsemeyle kapıyı açmış ve ana kapıdan giren yoongiyi incelemeye başlamıştı.

"Dostum görüşmeme kararımız olduğunu sanıyordum." dalga geçerek konuştuğunda yoongi dahada sinirlenmişti.

" jungkooktan uzak durucaksın seni orospu çocuğu"

"Hey hey hey sakin ol yoongi. Aramızdaki şeyi sen istediğin için bitirmeyeceğimi biliyorsun." piç  sırıtışını sergilediğinde yoongi ellerini yumruk yapmıştı. Kendini zor tutuyordu.

"Hah aranızdaki mi? Sizin aranızda hiç bir şey yok."

"Dostum inan yada inanma ama var ve şimdi siktir git evimden."

"Ondan seungrinin intikamını almak mı istiyorsun seni piç"  jiyong arkasını dönmüş gidicekken durmuş ve tekrar sinirle yoongiye bakmıştı.

"Bak dostum bundan bikaç ay öncesine kadar onu yatağa atıp sertçe becerip sonrada orda olan biten neyse önüne çıkarıcak kadar adice düşünmüş olabilirim ama hayır. Jungkook a aşığım ve yatağıma ait hiç bir fotoğrafı önüne koymıycam yani o değerli intikam duygumdan beni vazgeçirebilicek tek özel varlık jungkooktu ve vazgeçirdide zaten."

"Sen ne saçmalıyorsun?"

"Diyorumki sen onu fahişe gibi ortaya attığında nasıl bir pezevengsen hala aynısın ama jungkook asla fahişe değildi. O dünyanın en kırılgan en harika şeyi ve bana onu sen yolladın. Onu seviyorum aslada ondan vazgeçmiycem."

MAGAZINE /(yoonkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin