MAGAZINE /(yoonkook)

XIII

Suho hyungun studyosuna geleli on dakika olmamıştı ki yeni koşturmacalarla boğuşuyordum. Istemediğim bi hayata sürüklenmiş, sırf inat olsun diye yapılan islerden yorulmuştum. Farkeden olmaması ve bu işi seviyormuşum numarası yapmamda cabası.

"Suho hyung gerçekten bu açılış zımbırtısına gitmek istemiyorum. Hem su GQ dergisi editörü bugün beni aradı sanırım röportaj istiyorlar. Hayır jimini aramaları gerekmezmi sonuçta menejer olan o beni neden arıyorlar?"

"Jungkook GQ röportajını ben ayarladım ve yapıcaksın ayrıca bugün şu okuldan hocan aradı. Seninle görüşmek istediği bi konu varmış."

"Kim prof. Byun mu?" Yoonginin ailesi hakkında bilgi edinmiş olmalı. "Tamam kaçta nerde söyleyin yeter giderim."

"Evet ve saat 3'te. Birde jongin bana onun senin için hazırladığımız konsept dışında giyindiğini söyledi ve bir süredir dans derlerine gitmiyorsun. Buna ne diyceksin acaba?"

"Hah o şey moralim bozuktu bir kaç gündür yoksa sözünü dinliyorum hyung biliyorsun. Ayrıca dans derslerime engel olanda o"

"Anlamadım jongin mi engel oluyor?"

"Evet. Kendisi sehunla yiyişmekten bana dans edecek zaman bırakmadı resmen. Ne zaman salona gitsem ya dans ediyorlar sonra yiyişip beni unutuyorlar ya da sevişiyorlar." Bi dakika bozuldu mu o?

"O ikisi birlikte mi?"

"Evet hyung bilmiyormuydun?" Ay resmen suratı değişti adamın söylemesemiydim acaba.

"Anladım. Sen hemen şu açılış için hazırlan. Jimin nerde tanrım herşeyi ben mi yapıcam."

"Hyung taehyung geldi yani onu unut." Şuan seviştiğine bahse girerim.

"Sizi kısırlaştırıcam hepinizi bıktım sizden" sinirle odadan çıkmıştı. Tam kapı kapanacaktıki jongin elinde askılarla geldi.

"Kook bunlardan birini seç saat 3'te profesörünle bir görüşmen varmış."

"En sade ve abartısız olanı olsun. Mesela şu siyah kot ve şu siyah kazak hım nasıl"

"Tamamdır. Bu arada dans dersi için suhoya birşey mi söyledin?"

"Hı hı evet"

"Peki ne dediğini öğrenebilirmiyim?"

"Jongin ne dememi bekliyorsun? Tabiki yiyismelerinden dans etmeme firsat kalmıyo dedim ki yalan değil."

"Sana inanamıyorum gerçekten bunu nasıl rahatlıkla söylersin. Bak bizi bilmiyordu tamam mı ve şimdi ifşa olduk sayende. Ne kadar düşüncesiz olduğunu biliyor musun?"

"Bak bilsin yada bilmesin sebebini sordu söyledim ayrıca bilse nolucak ki?"

"Hiç kendinden başkasını düşündünmü acaba şımarık, burnu büyük ve düşüncesiz birine dönüştün jungkook tebrikler şimdi gerçekten bir ünlüsün"

Sinirle kapıyı çarpıp çıkan jonginin sözleriyle şok olmuştum. Burnu büyük bir insan asla değilim. Özellikle  düşüncesiz asla...

Koskoca studyoda yalnız kaldım iyimi laf sokan, akıl veren herkes çekti gitti. Telefonumu elime almamla kapanması bir oldu. Sarjımın bile bana inat bitmesi ironik değilmi?

*

Yongi hızla studyoya girmişti. Giyinme odasının olduğu kapıyı açtığında arkası dönük jungkook'u görmüştü.

"Noldu jongin pişman oldun değil mi? Hı?"

Jungkook arkasını ďönmüş ve yoongiyi görmüştü. Şaşkınlık ve korkuyla geri adım attığında koltuğa çarpmış olduğu yerde kala kalmıştı.