XIX

463 41 131
                                    

Taehyung yattığı yerde rahatsızca kıpırdandı. Jin'in her sabah inatla gelip perdeleri açıp uyandırmaya çalışmasından nefret ediyordu.

"Siktir git jin."

"Kalk uykucu bugün şirkete gitmen gerek. Namjoon daha fazla seni idare edemez. Baban artık seni şirkette görmek istediğini söyledi."

Tae derin bir nefes aldı ve yatakta oturur pozisyona geldi. Sigarasına uzanıp bir tane sigara yaktı. kendini yatağa geri bıraktı ve çektiği dumanı dışarı verip havada süzülüşünü izledi.

"Yaaah!! Yattığın odada sigara içme demedim mi ben sana ?"

"Jin sen neden koca parası yiyen kadınlar gibi evdesin tanrı aşkına siktir git başımdan."

"Ben işlerimi evden de halledebilirim ayrıca senin gibi bir bebek var başımda değil mi? Kalk çabuk ve şirkete git."

"Yeter lanet olsun sus beynimi siktin sabah sabah şirkete gidicem yeterki sus artık." Tae sigarasından bir nefes daha alıp yattığı yerden kalktı ve oturur pozisyona geçti.

Jin yavaş adımlarla tae'nin yanına gidip yatağa oturdu. Bir buçuk aydır depresyondan çıkamayan arkadaşına baktı. Onun için bir şeyler yapmak istiyordu.

"Onu aradın mı?"

"Hayır" tae hızla kalkmış ve sinirle giyinme odasına gitmişti.

"Tae bence onu aramalısın iyi değilsin ona aşıksın onu öylece bırakıcakmısın?" arkasından tae'yi takip etmişti.

" Bunu o istedi. Jungkook için bizden vazgeçen oydu. "

"Bak sadece korkmuştu. Sizden birine olsaydı bende aynısını yapardım" Tae sinirle jine döndü.

"O benden gitmemi istedi. Aradığımda açmadı. Gittiğimde konuşmadı. Yalvardım jin kapısında günlerce yalvardım.Ne yapmam gerek daha fazla? İstediği buysa ona istediğini vericem ve ona sadakatime burda son veriyorum. Ben Kim Taehyung asla kimsenin arkasından yas tutmadım yada acı çekmedim jimin içinde çekmiycem"

"Tae yapma kendine zarar veriyorsun."

" Jin tamam yeter uyandırdın giyiniyorum gidicem şirkete daha fazla uzatma ve onun konusunu bana açma." tae jine kapıyı göstermişti. jin sinirle odadan çıkıp aşağı inmiş ve kapıdaki tanıdık sese odaklanmıştı.

"Bayan choi jin hyung evde mi?"

_jin_

Ama bu jungkookun sesiydi. Hızla kapıya doğru koştum ve onu karşımda, sağlıklı bir şekilde görünce ağlamaya başladım. Burdaydı tam karşımda ve gülümsüyordu. Onu düşündükçe içime düşen sıkıntı ve ağlama hissi karşımda görmemle kendini son sürat dışarı çıkarmıştı. Hiç susmadan günlerce ağlayabilirdim.

" Ahhh hyung yapma iyiyim ve sana kızgınım"

"Biliyorum ne desen haklısın seni onunla hiç karşılaştırmamalıydım. Ben çok üzgünüm kook çok özür dilerim."

Birden yüzünden geçen duygu karmaşasıyla bana bakakalmıştı. Bense daha fazla dayanamayıp ona sarılmıştım.

"Hyung ben sana beni görmeye gelmediğin için kızgınım. Olanlar senin suçun değildi."

Başımı aşağı yukarı sallayarak ondan ayrılmıştım.

"Ah ne kadar da aptalım gelsene içeri kapıda kaldın" gülümsemiş ve içeri girmişti.

"Hyung bahçeye geçelim seninle konuşmak istediğim bir kaç şey var."

Bayan choiye iki kahve getirmesini söyleyip bahçeye çıktım. Merak ettiğim niye geldiği değildi yoongiyi sormasından korkuyordum.

MAGAZINE /(yoonkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin