Medya Beste ^_^
"Beste bu nasıl bir eşek şakası görevlinin oturduğu sandalyeye yapışkan sürmek ne çok mu Hababam Sınıfı izliyorsun" Ben yapmamıştım. Ama o son söylediği cümleye gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Hem ben eşek şakalarından hoşlanmazdım ki ama orda dururken yakalandığım için kimse bana inanmazdı.
"Özür dilerim bidaha olmayacak"
"Olursa ceza almak zorundasın Beste"
"..."
"Şimdi çıkabilirsin" yavaş adımlarla odadan çıktım. Yorgundum kaç defa oluyor yapmadığım bir şey için iftira atılması bir süre sonra saymayı bırakmıştım.
Koridor çok uzun ve ürkütücüydü Özensiz boyasız duvarlar sönük bir lamba karanlıktı. Buraya geldiğimde 5yaşındaydım. Hergün ağlar annemi babamı isterdim ama gelmezlerdi. Hiç bir zamanda gelmeyeceklerdi. Onları kaybetmiştim küçük yaşta tek başıma savunmasız hayatın ne demek olduğunu bilmeden yaşamaya çalışıyordum. Buradaki herkes aile istiyordu anne baba demek. Tanımadığımız insanlar gelir onlara tatlılık yapıp bizi bu kötü hayattan koparmasını isterdik. Şuan reşit olup bu hayata son vermek istiyorum. Ama bunun için daha 2senem var.
"Besteee!" bana doğru koşan öyküyü görünce içimdeki düşüncelerden çıkıp ona doğru baktım "Müdür naptı kızdı mı çok mu kızdı" evet bizim meraklı öykü "kızım konuşsana naptı"
"Kızmadı bidaha olmasın diye uyardı o kadar"
"Ya hep o Demirle Ecrin yüzünden kızım sen niye söylemiyorsun ben yapmadım onlar yaptı diye" sanki inanırlar ya.
"Geçti bitti işte olmuşla ölmüşe çare yok" konu kapatmıştım konuşmak istemiyordum. Geç olmuştu uyumak istiyordum.
***
"Kızlar! Hadi kalkın uykucular herkes elini yüzünü yıkasın dişini fırçalasın yataklarını düzlesin" öff askerde miyiz ya rüyamı görüyorum
"Beste hadi kalk bak görevli kızacak" Öykünün sesiyle uyanmıştım uyanmak istemiyordum "Bak beni dinlemiyor ya kalksana" Öyküye ölümcül bakış attıktan sonra kalkmıştım.
Elimi yüzümü yıkamadan önce aynaya kendime bakmıştım. Sabahları canavara benziyordum. Sarı saçlarımı lastik tokayla topladıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp dişimi fırçalamıştım.
Öykünün yanına gittimde o üstünü giymişti. Şık bir şort tulum giymiş saçını açmıştı. Askerlik hayatımızda bari sivil giynebiliyorduk. Bende siyah bir pantolon beyaz dökümlü bluz üstüne kot ceket giyip kollarını katladım saçlarım düzdü açtım. Klasik bir kombindi. Oldum olası kıyafetleri severdim. Onlar benim bir kalkanım gibi hissederdim. Kendimi kötü hissettiğimde güzel kıyafetler ve azıcık makyaj kötü kızdan eser olmazdı. Bazen okula gitmez çalışırdım. Ne kadar yetimhane kuralları buna izin vermesede ben bir yolunu bulur okuldan kaçardım. Nepalım çalışmak zorundaydık nerde bulucaktık o güzel kıyafetleri.***
Yemekhaneye gittimde acıkmıştım. Öyküyle yemek almak için hemen sıraya girdik. Yemeklerimizi aldıktan sonra oturacak bir yer seçip oturduk. Yemek yemeye düşkündüm. Herşey yiyip kilo almayan kızlardandım. Önümdeki yemekleri silip süpürürken yanıma oturan iki kişiye doğru baktım. Demir ve Ecrin.
"Artık bizim suçları üstüne almaya alışmışsındır" bir kahkaha patlattı. Şu kızın cırtlak ve itici kahkahasını biri yanımadan alabilir mi? Demire doğru baktığımda Öyküyle uğraştını gördüm
"Bırak beni"
"Noldu güzelim korktun mu?" bu oğlan cidden gıcıktı yüzüne bir tane geçirebilirdim.
"Bırak beni!" hızlıca ayağa kalkmıştım sandalye düşmüştü ama artık sinirlenmiştim hem onlar yüzünden yapmadığım bişey için suçlanıyor hemde onların iğrenç konuşmalarını dinliyordum.
"Defolup gidin derhal" normalde çok sinirli biri degildim ama bu sefer çok sinirlenmiştim. Demirle Ecrin şok olmuştu çünkü benden böyle bir şey beklemiyorlardı. Ecrin kendine geldiğinde bana sinirli bakış atmaya başladı ama artık işe yaramıyordu.
"Sen kimsin bana defol git diyorsun"
"Biraz daha kalırsan birazdan azrailin olacak kişiyim" herkesin bana ve Ecrine bakıyordu. Evet şok geçiriyorlardı. Sessiz bir kızdım kimseyle pek konuşmazdım.
"Seninle sonra konuşacağız ukala kız"
"O tehditlerini kendine sakla" oda çok sinirlenmişti. Demire gidiyoruz işareti yaptıktan sonra gitmişlerdi. Halen herkes bana bakıyorlardı. Hiç hoşlanmamıştım bu durumdan önümdeki yemeğe bakmıştım. İştahım kesilmişti.
"Besteee!" görevlinin bana seslenmesiyle dünyaya dönmüştüm. "Müdür sana sesleniyor" korkaklar hemen gidip ispiyonladılar. Öykü bana korkan gözlerle bakınca ben daha çok korkmaya başlıyordum.
"Korkma birazdan gelicem" kafasını salamıştı.
***
"Gell" korkuyordum kapıyı bile zor tık tıklamıştım. Yavaşça kapıyı açıp Müdür Hanımın önüne geçtim. "Otursana" gösterdiği yere oturup dinlemeye başladım.
"Biliyorum Beste korkuyorsun herzaman buraya ceza için çağrılıyorsun" evet alışmıştım ama herzaman ilk günkü gibi içimde korku vardı. "Seninle başka bir konu konuşmak için çağırdım" Benimle mi? Başka bir konu için mi? Korkmam gerekiyor mu? "Seni ailesine almak isteyen biri var Beste""Beni mi?"
Yeni bölüm geldi sizce nasıl? Yorumlarınız bekliyorum :) 💞

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIK
Teen FictionBeste, 5yaşında ailesi tarafından yetimhanede bırakılan bir kız reşit olup kaldığı yerden kurtulmak istiyordur. Sizce reşit olmayı bekleyip bu hayattan kurtulacak mı? Yoksa bir mucize olup mu kurtulacak? 14.07.2017? BÖLÜMLER HENÜZ DÜZENLENMEYE BAŞL...