"Ailenize katılmak istiyorum" sonunda söylemiştim. Doğru bir karar mıydı? Bilmiyordum ama bu kararı vermiştim. Tanımıyordum sadece bildiğim Ali Beyin iş adamı olduğu ve Sueda Hanımın yaşına göre mankenlere taş çıkaracağı bildiğim sadece bu kadardı. Sueda Hanıma baktığımda sevinçten gözleri parlıyordu bir anda yerinden kalkıp sarıldı.
"Doğru karar vereceğini biliyordum" doğru karar mıydı halen emin değildim. "Hemen yaşamak ister misin?" hemen olmazdı. Öykü vardı daha o kararımı bilmiyordu. Ona nasıl söyleyecektim.
"Hemen olmaz kardeşime daha kararımı ögrenmedi" üzgündüm ağlayacaktım. Ama kendimi zor tutuyordum ağlayamazdım.
"Kardeşin mi var?" şok olmuş gibiydi üzülmüştü.
"Öykü benim arkadaşım kardeşim ailem biz onunla büyüdük" Sueda Hanıma baktığımda gözleri dolmuştu. Ağlıyor muydu? Sımsıkı sarıldı.
"Peki tatlım ne zaman gelmek istersen o zaman gelirsin" dedi gülümsedi.
***
Kabul etmiştim. Bilmediğim kişiler bilmediğim hayatı kabul etmiştim. Doğru bir karar mıydı? Öykü ne yapacaktı? Hastaydı bu aralar bakacağımı söylemiştim oysaki.
"Kızım nerdesin sabahtan beri seni arıyorum" içimdeki düşünceler çıkıp hemen yanıma oturan Öyküye baktım.
"Burdayım"
"Eee"
"Ne eee"
"Kızım çatlatacak mısın insanı?" kararımı merak ediyordu.
"Kabul ettim" söylemiştim her türlü zaten söyleyecektim.
"Aferim benim civcivime" gülümsedim. En son bana ortaokul 7.sınıfta civciv derdi bir daha dememesi için anlaşmıştık ama demişti ve aferim demişti üzülmemiş miydi? "Civciv dedim bidaha demeyecektim" ağzını kapattı suç işlemiş gibi bakıyordu ve güldürüyordu bu hali.
"Hadi bu seferlik bir şey demiyorum" diyip göz kırptım güldü.
"Öykü"
"Efendim" dicemi merak ediyordu.
"Acıktım" güldü.
"Hiç demeyeceksin sandım hadi gidelim" yemek yemeyi sevdiğimiz ne kadar belli oluyordu. Her dakika yemek yiyebilirdim.
Hemen yemekhaneye gidip sıraya girdik. Sıra uzundu beklemeyi hiç sevmezdim. Sıra bana gelir gelmez hemen yemeğimi alıp oturacak yer baktım. Oturacak bir yer bulduğumda o tarafa yürüdüm. Birinin ayağına takılıp düştüm yemeklerde düşmüştü üstüme sıçradı. Ecrin herzaman yaptığı gibi gülme krizine giriyordu. Sinirlenmiştim yeter artık hemen ayağa kalkıp önündeki yemeği alıp başından aşağa döktüm. Ayağa kalktı ölümcül bakış yollayıp gittim. Yemekhaneden çıktığımda ayaklarımı sinirlerle yere vurup yürüyordum.
"Beste!" arkamdan seslenen Demire aldırış etmeden yürümeye devam ettim "Beste bekle" ne istiyordu bu şuandan onunla ilgilenmezdim kolumdan tutu "Beste dur dedim"
"Sen bana emir veremezsin" emir veremezdi gıcık şey.
"Tamam 1dakika durur musun?"
"Ne istiyorsun ayağıma çerme mi takıcaksın başımdan aşağa su mu dökeceksin hine bir suç işlediniz benim üstüme mi atacaksınız?"
"Hayır. Ecrinin yaptığı olay yüzünden özür dilicem"
"Ne?" özür mü? Özür mü dilicekti? Oha.
"Ecrinin yaptıkları için özür dilerim"
"Sen degil Ecrin özür dilemesi lazım" evet o bişey yapmadı sonuçta eski günleri saymasak tabi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIK
Novela JuvenilBeste, 5yaşında ailesi tarafından yetimhanede bırakılan bir kız reşit olup kaldığı yerden kurtulmak istiyordur. Sizce reşit olmayı bekleyip bu hayattan kurtulacak mı? Yoksa bir mucize olup mu kurtulacak? 14.07.2017? BÖLÜMLER HENÜZ DÜZENLENMEYE BAŞL...