Yoongi'den kurtulmanın bir yolunu bulmalıydım.Konuklar gittikçe azalıyordu. Geç olduğu için herkes dağılıyordu. Yoongi karşımda dikilmiş öfkeyle bana bakıyordu. Sanırım herkesin gitmesini bekliyordu. Önümde durduğu için yatak odasına da kaçamıyordum. Kraliyet'te ki herkes de odasına dağıldıktan sonra Yoongi beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Yatak odasının kapısının önüne geldiğimiz de beni içeriye sokup duvara yapıştırdı.
Ardından üzerimdekileri çıkarmaya başladı.''Yoongi unuttun herhalde hamileyim.'' dedim onu durdurmaya çalışırken. Sadece iç çamaşırlarıyla kalmıştım.Nefesini boynuma vuracak şekilde konuşmaya başladı.
''Sakin ol bebeğim. Farkındayım. Sadece bugün yaptıklarının cezasını çekeceksin. Hepsi bu.'' diyerek beni yatağa doğru götürdü.
Yine o gece olduğu gibi ellerimi tutup bileklerimden beni yatağın başlığına bağladı. Yapmaması için yalvarıyordum ama devam ediyordu. Alt iç çamaşırımı çıkardı. Önce vajinama sonra bana bakıp dudaklarını yaladı. Utançtan dudaklarımı yiyordum. Aynı zamanda yine her zaman olduğu gibi ağlıyordum. Bacaklarımı birbirine yapıştırıp kendime doğru çektim. Oda bacaklarımı çekip ayırdı. Kafasını oraya doğru götürüp önce dil darbeleri yapmaya başladı. Inlemeye başladım. Bana bakıp sırıttı. Üzerime oturup eliyle vajinamı okşamaya başladı. Parmaklarını sokup çıkardıktan sonra tekrar kafasını gömdü. Ağlıyor ve inliyordum. Üst iç çamaşırımı da çıkardı. Hamile olduğumdan göğüslerim biraz daha dolgunlasmıştı.Öpmeye başladı. Bir eli vajinamda bir eli göğsümde dudakları ise boynumdaydı.Pantolonunu çıkartıp üzerime oturdu. Ardından yavaşça içime girdi. Oturur pozisyondaydık.Yavaş yavaş hareket ediyordu. Kulağıma eğilip fısıldamaya başladı. ''Merak etme. Bebeğimize birşey olmayacak.''Üzerimde hareket etmeye devam etti. Bunun üç saat sürdüğüne yemin edebilirim. Üzerimden kalkmadan önce eliyle vajinama masaj yaparcasına dokundu. Acısını biraz gideriyordu.Üzerimden kalkıp yanıma oturdu.
Ardından ellerimi çözüp beni kucağına aldı ve duşa götürdü. Jakuzinin içine oturtup yıkamaya başladı. Saçlarımı heryerimi yıkadı.Vücudumda dokunmadığı hiç bir yerim kalmamıştı. Üzerime havluyu geçirip beni kuruladı. Ardından geceliklerimi ve iç çamaşırlarımı getirdi. Onları giydikten sonra onun önünden yürüyüp yatağa girdim. Yoongi ise duşa girmek için kıyafet çıkartıp duşa girdi.
SABAH
Uyandığım da Yoongi koltukta oturmuş beni izliyordu. Uyandığımı görünce yanıma geldi. Konuşacağı sırada onu susturdum.''Sen hamile bir kadını yatağa atacak kadar kalpsizsin.''dedim. ''Çünkü kalbimi sen aldın.'' dedi. Yataktan kalkıp üstümü değiştirdim. Ardından kahvaltı için aşağıya indik.
5 AY SONRA
Saat gecenin üçü.
Sancılarım beni uyutmak bilmiyordu. Normal sancılar sandığım için Yoongi'yi uyandırmadım.Ama giderek siddetlendiği için Yoongi'yi dürtmeye başladım.
''Yoongi uyan.'' dedim.
''Lisa uykum var.'' dedi ve başını yastığın altına koydu.
''Lanet olsun benimde sancım var. Yoongi geliyor.'' dedim zorlukla nefes alırken. Kafasını yastığın altından çıkarıp doğruldu.
''Ne geliyor?'' dedi.
''Beykoz'dan tren geliyor Yoongi . Ne gelebilir. Bebek geliyor.'' dedim güçlükle.
Yarı çıplak halde yerinden fırlayıp dışarı çıktı. Bir kaç saniye sonra Mina ve bir kadınla daha yanıma geldi. Kollarımdan tutup beni dışarı çıkardılar. Sadece nefes alabilmek için çabalıyordum. Yoongi'nin endişeli yüz ifadesi beni daha da telaşlandırıyordu. Kral,Kraliçe, Yoongi'nin kuzenleri ve eşleri de odalarından çıktılar. Bu sırada bizde revire girdik. Lanet olsun regl sancısından daha kötü bu sancı.
Prens Yoongi'nin ağzından...
Lisa revire götürüldükten sonra çığlık sesleri yükseldi. Normal bir kadın gibi çığlık atmak yerine ''Senden nefret ediyorum Yoongi .'' diye çığlık atıyordu. Hala yarı çıplaktım ve annemin uzattığı gömleği üzerime geçirdim. Düğmelerini açık bırakıp merdivenin başına oturdum. Başımı ellerimin arasına alıp saçımı yolmaya başladım. Çünkü Lisa'nın çığlıkları dinmiyordu ve hala bana karşı nefret sözleri savuruyordu. Babam ve Hoseok başımda dikilmiş sakin olmamı söylüyordu. Gözlerimi yumup iyi şeyler düşünmeye çalıştım. Ama olmuyordu. Kadınım şu anda benim yüzümden acı çekiyordu. Gelen bir bebek sesiyle revire doğru koştum. Kadın bize doğru gülümseyip
''Tebrik ederim Prensim bir oğlunuz oldu.'' dedi.
''Karım nasıl?''diye sordum telaşla.
''Merak etmeyin. Prensim ikiside çok iyi.'' dedikten sonra gitti. Lisa içerde yatıyordu. Tam yanına gidecekken Mina oğlumu getirdi. Tuhaf artık bir oğlum vardı.
1 SAAT SONRA
Lisaa'nın ağzından...
Gözlerimi araladığım da Yoongi'de kapıdan içeri girdi. Yanıma gelip beni alnımdan öptü. ''Bebeğim nerde Yoongi ?''diye sordum.
Tam cevap verecekken Kraliçe Rose içeri girdi.Kucağında bebeğimiz vardı. Yanıma getirirken çok heyecanlanıyordum. Kraliçe Rose gülümseyip kucağıma verdi. Işte şimdi tüm acılarım dinmişti. Çok masum ve tatlıydı.Hafif bir ağlama sesiyle gözlerini araladı. Gözleri minicikti . Yoongi koltuktan kalkıp yanıma oturdu. Kolunu omzuma attı ve birlikte mimik Jungkook'u sevmeye başladık. Haklı çıkmıştı. Bebeğimiz erkek olmuştu.