(+18 BÖLÜM OLUCAK RAHATSIZ OLAN OKUMASIN)
Evet sözünü kesinlikle unutmuştu. Çünkü giderek daha fazla yaklaşıyordu.Kaçacağım ihtimalini göze almış olacak ki kollarımı tuttu.
''Prensim durun!''
''Neden? Sen artık benim karımsın. Buna hakkım var. '' dedi hafif sırıtarak. Bu beni daha çok korkuttu.
''Ama söz vermiştiniz. Ben istemediğim sürece...'' sözümü tamamlamama izin vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kendinden geçmiş gibi görünmesini fırsat bilerek kaçmaya yeltendim ki bacaklarımı tutup kendi beline sardı. Elleriyle bacaklarımı tutuyor ve en kötüsüde hafifçe okşuyordu. Dudaklarımı çekip kaçmak için çaba göstersem de bu imkansızın ötesinde gibi görünüyordu. Kucağında olduğumdan ve direndiğim den geceligim daha fazla açılıyordu ve bu onu daha da tahrik ediyordu. Beni bir anda yatağa atıp dizlerini belimin yanına koydu. Yüzünü iyice yüzüme dayayıp nefesini yüzüme üfledi. Sanırım beni baştan çıkartmaya çalışıyordu. Ama korkum bunu engelliyordu. Tam konuşacağım sırada geceliğımi çıkardı ve ben hıçkırıklara boğuldum. Kulağıma eğilip baştan çıkarıcı sesiyle konuşmaya başladı. ''Şşş! Prenses sakin ol. Henüz bir şey yapmadım.'' ''Lütfen yapma. Buna hazır değilim. '' kendimi resmen acındırmaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu. Dudaklarını yalayıp yanağıma ufak bir buse bıraktı ve tekrar konuşmaya başladı. ''Bu konu da acımasız olduğumu biliyorsun.'' ve tekrar konuşmama izin vermeden dudaklarımı emmeye başladı. Kendi üzerindekilerden kurtulur kurtulmaz çarşafı beline kadar çekti. Tenini tenime daha fazla bastırıp boynumu emmeye başladı. Bir eli bacağımı diğer eli göğsümü okşuyordu ki bu sırada sütyenımi çıkartıp alt iç çamaşırımı da attı. Korkuma utanç da eklenmişti ve ben resmen ölmeyi diliyordum. Vücudum da birçok morluğun oluştuğuna yemin edebilirim. Durmak bilmiyordu. Diliyle vücuduma temas etmeyi bırakıp bana baktı. Gözyaşlarımın arkasından ona bakmaya çalıştım. Çok anlamsız bakıyordu. Çarşafın altından bir kıpırdanma hissettim. Dudaklarını dudaklarıma sertçe bastırdı ki zaten yapmasaydı şu an deli gibi çığlık atıyor olurdum. Canım yanıyordu. O içime girmişti. Aradan biraz zaman geçtiğin de hareket etmeye başladı. Acım biraz azaldığında dudaklarını çekip bu sefer de eliyle ağzımı kapattı. Avucunun içini ısırdım. Ama yine de elini çekmiyordu. Boynumu emiyordu ve bir yandan da hareket ediyordu. Elini yavaşça ağzımdan çekti ve derin bir nefes aldım. Onu itmeye çalışmıyordum. Dışardan biri bizi görse Yoongi'nin bir ölüyü becerdiğini düşünürlerdi. Hareket edemiyordum. Akan kanı görünce artık bakire olmadığımı anladım. Bir kez daha lanet edip ağlamaya devam ettim. Yoongi elleriyle yatak başlığına tutunup bana daha fazla yüklenmeye başladı.Bu saatler sürdü. Ellerimi yüzüme koydum ve o sırada Yoongi ellerimi belki de bu gece üçüncü kez yüzümden çekip yüzünü benle aynı hizaya getirdi. Göz yaşlarımı hafiften silip üzerimden kalkıp karın üstü yüzünü bana çevirdi. Yüzüme kısa bir süre baktıktan sonra uyudu. Ne bekliyordum ki işini bitirdi ve uyudu. Yatakta doğrulup çarşafı iyice kendime çektim. Hıçkırıklarımın dinmeye niyeti yoktu. Prensin yatağın öbür ucuna attığı geceliğı giyip banyo ya girdim ve kendimi sıcak suya bıraktım.
LÜTFEN YORUMLARINIZI YAZIN VE OY KULLANIN SEVGİLERLE :*