Eliyle yeşil günlüğünün kapağını şap diye kapattı, Hermione'nin yanından bile ayırmadığı şu yeşil kaplı defter onun için çok şey ifade ediyordu, Hogwarts'a başladığından beri yazdığı, eski anılarını Ron ve Harry ile maceralarını her bir ayrıntısıyla yazdığı bu günlüğe bakıp bakıp bazen güler bazen ise hüzünlenirdi.. Gözünün önüne düşen tutamını hışımla kaldırdı, şu kabarık saçlarından çok çekmişti hala çekiyordu, ilk başından beride olay konusuydu şu saçları, fakat arkadaşları saçlarından hoşlanıyordu diğerlerinin ne düşündüğü umrunda bile değildi. Yazarken sürekli eğilmekte olan böylelikle tutulmuş boynunu omzunun her iki yanına doğru bükerekten rahatlatdı ve anaannesinin okula başlamadan her gece önce tembihlediği sözler kulağında çınladı.
"Okula başlamadan önce bana günlük tutacağına söz ver tatlım, böylelikle bana ilk başından itibaren herşeyi zorlanmadan anlatabilirsin."
Gülümsedi. Anaannesini en son birinci sınıf bittiğinde görmüştü, masasından kalkıp komidin'in çekmecesini açtı ve küçük anı tutma kapasitesi fazla olmayan düşünselini çıkarttı, asasıyla doğru anıyı bulmak için sıvıyı karıştırdı doğru anıya ulaştığı anda düşünseline yüzü anının yüzeyine batıncaya kadar eğildi, ve ayaklarının yatakhane'nin tabanından ayrıldığını hissetti..
Küçük Hermione anaannesinin baş ucuna oturmuş sorularını yanıtlıyordu.
"Demek günlüğünü okulda unuttun seni küçük cadı." Hem küçük hem de büyük Hermione cadıyı Hermione'nin gerçekten olduğu kişilik anlamında kullanmadığını gayet iyi biliyordu, anaannesi Hermione'ye hep küçük cadı derdi..
"Evet anaanecim, zaten ben hep küçük komidinime kitlerim birdaha ki sene söz unutmayacağım" oysaki nerden bilebilirdi ki anaannesinin seneye kalmadan vefat edeceğini..
"İyi o zaman bana arkadaşlarından bahset biraz."
"Harry ve Ron adında iki arkadaş edindim, Ron çok obur biri Harry ile beraber hiç kurallara uymuyorlar, fakat ben onlara uymuyorum." Üç başlı köpekden ve daha onlarcasını kastediyordu tabii fakat bunları anaanesine anlatamazdı.
"Ama onlar benim arkadaşlarım ve ben onları çok seviyorum."
"Eee başka başka?"
"Birde Neville var anaanne fazla savunmacı biri ve derslerinde pek de iyi değil." Yetişkin Hermione ilk sınıftaki Neville'i hatırlayıp küçük bir kahkaha attı.
"Senin derslerin nasıl pekii?"
"Ah benim derslerim çok iyi, pro-öğretmenler sınıfta en iyi benim olduğumu düşünüyorlar benim sayemde Gry-sınıfım en iyi sınıf seçildi."
"Aferin benim küçük Hermione'me başka kimler var bakalım?"
"Im.. aslında biri daha var -gözlerini parmaklarına devirmişti, utandığı besbelliydi- ama arkadaşım değil.. onun sapsarı saçları, mavi ama daha çok griye çalan gözleri var, çok tatlı ama bir o kadarda ispiyoncu, o çok kötü biri anaanne! ama dersleride en az benim kadar iyi, ismide Draco.. Bendende Harry'den de Ron'dan da hiç hoşlanmıyor, eğer iyi biri olsaydı onunla yakın arkadaş olabilirdim.." Yetişkin Hermione küçük olanın sesindeki kırıklığı fazlasıyla iyi biliyor ve hissedebiliyordu..
Sahne değişti.
Küçük Hermione oturmuş Hogwarts yıllığına bakıyordu, Gryffindor bölümünü açmış arkadaşlarına bakıyordu, kendisi ortalarında kocaman gülümsüyordu, o zamanlar başlarına neler geleceklerinden birhaberdiler biri gelip siz tüm zamanların en karanlık büyücüsünü yok edeceksiniz deseler katıla katıla gülerlerdi, daha sonra küçük Hermione yıllığının sayfalarını değiştirdi ve Slytherin bölümüne getirdi, gözleri onu aradı.. Crabbe ve Goyle arkada o ise ikisininde bir adım önünde ellerini göğsünde birleştirmiş gülümsüyordu.. Küçük Hermione yıllığı kapattı ve çantasının içinden Tılsım dersinin kitabını çıkartıp okumaya başladı..
Hermione'nin ayakları yatakhaneye bastı, ve düşünselinden kafasını çekti ve izlediği henüz 11 yaşındayken yaşamış olduğu anısı hakkında kafasını yormaya başladı 4. sınıfa kadar Draco'dan hoşlandığı kaçınılmaz bir gerçekti ki bundan da kaçmıyordu zaten ama çocukluk aşkı derlerdi ya onunki de ondandı işte, kendi düşüncelerine gülümsedi.. Yastığını kaldırdı ve günlüğünü yastığının altına yerleştirdi her gece tekrarladığı bir kaç koruma büyüsünü fısıldadı ve kendini yatağına attı sabah kahvaltıya nasıl yetişeceğini düşünedururken derin bir uykuya daldı.