Kendini teşekkür etmek ile etmemek arasındaki çizgide bulduğunda hafifçe gülümsedi, iki saniye sonra ciddi ifadesini geri yerleştirdi yüzüne. Ondan tarafa baktı, en son bıraktığından beri değişen tek şey dikdörtgen masasının etrafını yaydığı daha fazla kitap idi, kuşkusuz kapşonunu tekrar kapatsa herkes onu kızın ta kendisi zannedebilirdi, en yakınındaki kitabı inceliyor, derin oflar çekiyordu. Koşar adımlarla kendisine yaklaşan Ravenclaw öğrencisini görünce bakışlarını yine Hogwarts:Bir Tarih'e çevirdi, belkide yüzbininci kez okumasına rağmen noktasına virgülüne kadar her cümleyi, detaylarına kadar her resmi ezberlemeyi kendisine ilke edinmişti kız. Yine dikkatını dağıtan o Ravenclaw öğrencisi olmuştu, Hermione'nin önünde dizlerine kadar eğilmiş derin nefesler alıyordu.
Hemen öğrenci başkanlığı görevini takınıp kendi sandelyesine çekti kızı, onun bu hali Hermione'yi telaşlandırmıştı, hastane kanadına götürülmeye ihtiyacı olabilirdi, dizlerinin üzerine çöktü ve endişeyle sordu.
"İyi misin? su istermisin?"
İçi gülen yeşil gözlerini Hermione'nin iç ısıtan kahverengilerine çevirdi.
"İyiyim adım Marcie," küçük tombul sol elini tembelce uzattı, Hermione'de sağ eliyle onun sol elini kavradı, elini bıraktığında cüppesinden bir kağıt çıkardı biraz baktıktan sonra tekrar cüppesinin içine koydu.
"Siz Granger Hermione'siniz değil mi?" Sorusunu onaylamak istermişçesine başını salladı.
"Neden, bir sorun mu var?"
"Hayır, profesör Mcgonagall seni çağırıyor önemli ve acil olduğunuda belirtti." buklelerini yüzünden çekti ve düşünmeye başladı, ne için çağırmış olabilirdi ki onu? Biçim Değiştirme ödevini teslim tarihinden 2 gün önce vermişti, kurallara uymamazlık da etmemişti.
"Peki," saçının önüne gelen tutamı kulağının arkasına iteledi, Hermione pes etmişti ama saçları asla. "beni neden çağırıyormuş?
"Bilmiyorum, daha öncede belirttiğim gibi." sözünü bitirdi ve iki saniye sonra alnına vurdu.
"Ah seninle gelmesi gereken biri daha vardı." cüppesinin içinden yeniden bu sefer buruşmuş olan kağıdı çıkarttı, gözlerini kısdı ve kağıdı okumakta zorlandığını belli ederek. "Dra....co Mal-foy," ağzını buruşturdu, "tuhaf bir isim, tanıyormusun?" ah tabikide.
Anlaşılan Merlin kıza hala küstü. İlkin ne diyeceğini bilemedi, gözlerini yumup derin nefes aldı, kesin yanlış duymuşumdur diye düşünerek sordu.
"Kim dedin?" sanki cevap değiştirebilcekmiş gibi Merlin'e yalvarmaya başladı. Ravenclaw öğrencisi ona "ciddi olamazsın" bakışı gönderdikten sonra cüppesinin içinden iyice buruşmuş olan kağıdı yeniden çıkarıp elinin tersiyle düzledi ve okudu.
"Draco Malfoy işte, her neyse elinizi çabuk tutun." diyerek hoplaya zıplaya uzaklaştı.
Ellerini kafasını gömmek için kullandı, ne için ikisi beraber di? onu anlardı fakat kendisi? kendini gözden düşürecek birşey yaptı diye içi içini yiyordu.
Ellerini kafasından çekti ve güneş ışığında saçları iyice parlayan sarı saçlı adama yaklaştı eğer aşağılayıcı bir tek kelime dahi ederse onu orada bırakacağına dair kendini söz vermişti kız, daha öncede yaptığı gibi omzunu dikleştirdi çenesini önde tutup sesinin tınısını ise bu sefer sevecenlikten uzak tuttu sanki ona cesaret verecekmiş gibi.. (çok tuhaf bir cümle ahsdfhfjsdvhs)
"Malfoy." kafasını parşömenden kaldırmadan mırıldanmayla cevap verdi.
"Hıııı?"
"Profesör Mcgonagall ikimizi çağırıyormuş." sesindeki çaresizliği farkedince kendine kızdı onun karşısında küçük düşmek isteyeceği en son şey olurdu.
Hemen cevap vermedi birşeyler daha karalayıp başını kaldırdı, buz mavisi gözleri ne soğuk ne sıcak bakıyordu, gözlerinin altı şişmiş oldukça komik bir durumdaydı.
"Ne için, beni anlarım da sen neden yoksa sende mi BD ödevini yapmadın?" aşağılayıcı tek bir kelime yok güzel başlangıç.
"Bilmiyorum, ders başlamadan odasında olmamız gerekiyormuş seni bilmiyorum fakat ben gidiyorum, seni beklersem geç kalacağım." tam arkasını dönüp gidiyordu ki;
"Böyle mi teşekkür ediyorsun Granger?" diye seslendi arkasından genç adam ses tonu bıçakdan daha keskindi.
Hemen ardından gelen pişmanlık duygusu kızın bütün benliğini sardı, gözlerini ayaklarına kenetledi ve sessiz kaldı kendini mümkün olduğunca küçültmeye çalışıyordu.
"Her neyse gidelim de öğrenelim şu yaşlı cadının sorununu."
Cüppesinden asasını çıkartıp masasına doğrulttu.
"Pack."
Yeni bölüm hazır ama defterimde olduğu için geçirmeye üşeniyorum, yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen *-*