Wanna Know How It Feels?

1.6K 106 63
                                    

Hermione, kısık gözlerle karşısındakine baktı. Ona gerçek bir kitap vereceğini düşünmüştü, kızın ona okuması için verdiği kitabı okuyup ona geri 'sende oku' demesini değil,

"İyi de zaten ben bunu okudum, senin okuman için verdim," kitabı genç adamın eline tutuşturdu, "sende kalabilir."

Draco, kıza bıkkın bakışlarla baktı. Eline vermiş olduğu kitabı kızın yaptığı gibi onun eline koydu,

"Tamam! Ben okudum, sıra sende!" kollarını göğsünde birleştirdi ve Hermione'nin sürekli değişen yüz ifadesini büyük bir memnuniyetle izledi, verdiği tepkileri seviyordu.

"YA OKUDUM ZATEN, SONRA SANA VERDİM YA!" dedi ve kitabı karnına fırlattı. Sarışın olan kitabın kapağını düzeltip, geri ona fırlattı.

"Bende şimdi sana veriyorum, tekrar oku! ölürmüsün?" diye geri cevap verdi Draco da, meydan okuyan bir tavırla.

Hermione, son kez ona bakıp kitabı yerden aldı ve kapağını az önce karşısındakinin yaptığı gibi düzeltti, revirde yatarken okuması için hediye etmişti ona. Notre Dame'ın Kamburu adlı romanı vermişti. 'Sana kitap önereyim' dediği sırada hediye ettiği romanı okuyup ona zaten okumuş kitabı geri vereceğini tahmin etmemişti bile.

"Güzel! Yapacak ödevin yoksa gidip dinlen biraz, Madam Pomfrey bana seni sorup duruyor.."

Sarışın olan, tatlı tatlı sırıtdı. Sol elini kalbine yerleştirip yine tatlı tatlı konuştu,

"Şu yarım saat içerisinde ağzından çıkan, en güzel kelimeler bunlar oldu galiba," başkanlar odasın da ki kendi kısmına ilerlerken eliyle öpücük gönderdi. Kız da, çocuğu onu dinlemeyen anne gibi baktı ona, sonra geri el salladı.

Lanetin etkilerini üzerinden atabilmesi için dinlenmesi gerekiyordu, aklının bir kenarına da ona saldırı hakkında aklına takılan soruları sormayı unutmamayı kazıdı, o da bozulan keyfini devam ettirmek için göl kenarına gidebilirdi belki.

*

Yerleri ıslatmamaya dikkat edereketen duştan çıkdı ve üzerine Gryffindor havlusunu yerleştirdi. 

Gölün oraya gitme kararını ertelemişti. Zaten geceleyin Dracoyla gidecekti. Sıcak bir duş keyfini her zaman yaptığı şeye değişemezdi.

Geceleyin Draco ile gideceğim.. Merlin'in donu!

 Kendi kendine gülümseyip, saçının da suyunu alması için saç havlusunu koydu kafasına. Ayna da havlusunu düzeltip, başkanlar odasından içeri girdi.

"Hiiii!" diye cıyakladı aniden, uykusundan yeni kalkmış mahmur gözlerle odasından başkanların ortak salonuna inen erkek öğrencilerin temsilcesine doğru.

"Arkanı dönermisin? HEMEN ŞİMDİ!" Draco, ellerini yine uyku sersemliğiyle 'ben masumum' diye kaldırıp aynı zamanda dönerken.

Hermione, bir eliyle havlusunu sıkıca tutaraktan hızlı adımlarla odasının merdivenlerini tırmandı. Kapının kulbunu tuttuğunda 'dönebilirsiin' diye bağırdı. 

Aşağıdan, 'şu bayanlar, bir gün beni öldürecek!" diye geri bağıran genç adamın sesine kıkırdayaraktan kapıyı kapattı.

Havluyu üzerinden küçük bir el hareketiyle atıp, dolabından basit bir alt üst çıkartıp üzerine geçirdi.

Aynanın karşısına geçip, klasik bir büyüyle saçlarını kuruttu. Asasını, yatağının üzerine attı ve saçını taramakla uğraşmadı.

Kız pes ederdi, ama saçları asla.

Zaten onu sevimli gösterdiğini söylerdi, arkadaşları. Böyle iyilerdi.

Diary Of SecretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin