Böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemediğin için resmen içtiğim su burnumdan çıktı. Nefes almadan arka arkaya öksürmeye başladım. Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde, iki elimi yüzüme kapattım ve yavaşça aşağı indirdim.
‘Pardon, anlamadım’
Bal gibide anlamıştım ama bu tam anlamıyla bir saçmalıktı. Evlenmekte ne demek. Aşkından öldüğüm adamla bile evlenip evlenmeme konusunda bir türlü karar veremezken daha üç gündür tanıdığım bir adamla evlenecek halim yok ya.
Ayrıca bu nasıl bir evlenme teklifi ya. Ortam uygunda zamanlama yanlış, hem şu evlilik teklifi olayından önce sanki birkaç başka basamak daha atlamak gerekmiyor mu? Ne bileyim çıkma teklifi falan.
‘Seninle diyorum, evlenelim.’
Sinirlerim bozulmuş bir vaziyette küçük bir kahkaha attım, ve hemen sonrasında ciddileşerek;
‘Şaka yapıyor olmalısın’
‘Şaka yapar gibi bir halim mi var’
Hani otobüste akbil basarsınız ama sizden önce basan kişininkini hala sindiremediğinden manyetizması birkaç dakika algılamaz ve beklersiniz ya. Şuan aynı o durumda jetonlarımın düşmesi için bekliyorum. Ben kiminle konuşuyorum şuanda, karşımdaki adamı ne zamandan beri tanıyorum. Burada, bu adamla ne işim var. Ya bir insanın hayatı bir iki hafta içinde nasıl bu denli değişebilir ya. Korkunç bir kabusunun içine düşmüş ve yorgunluktan bir türlü uyanamıyormuş gibi hissediyorum.
Ben aklımdaki düşüncelerden kafayı yemişken oda konuşmasına devam etti.
‘Sana bir teklif sunuyorum, çok saçma geldiğinin farkındayım ama yanlış anlıyorsun eğer açıklamam gerekirse’
Devam etmesine fırsat vermeden oturduğum yerden kalktım. Ellerimi saçıma bastırdım ve konuşmayı ben devam ettirdim.
‘ Açıklamana gerek yok, böyle bir şeyin olması asla mümkün değil. Hem merak etme genelde insanlar beni sevmez, sadece sevdiklerini düşünürler o yüzden üzerinde pek bir kalıcı etki bırakacağımı sanmıyorum’
Ben bunu söyledikten sonra şiddetli bir şekilde güldü. Bir şeyler söylemek istiyor ama gülmesini kesemiyordu. Kesince de tam konuşmaya başlayacağı esnada tekrar gülmeye başlıyordu. Bense anlam veremez bir şekilde ona bakıyordum, yavaş yavaş kaşlarımı çatmaya başladım.
Sonra gülmesini yarıda kesip oda ayağa kalktı. Ve bana doğru yaklaşmaya başladı birkaç adım geri atsam da cafenin içinde olay çıkaramayacağımdan durdum. O kadar yakınımdaydı ki, Samet’le bile bu kadar yakın mesafede bulunmamıştık. Vücudum kırmızı alarm vermeye başladı ve alarmın sesini duyan tüm uzuvlarım buz kesti.
Benim tersime o gayet rahat görünüyordu ve konuşmaya başladı.
‘Hadi ama sana karşı hislerim olduğunu falan mı düşünüyorsun? Oradan bakınca aşk adamlarına benziyorsam eğer ciddi anlamda çok üzüldüm. Bu bir anlaşma. İstersen şuanda detayları konuşabiliriz. İkimiz içinde çıkar noktalar var. Ama eğer istemiyorsan keyfin bilir seni buna nasılsa zorla ikna edeceğim.’
‘ Bas baya başka birini bulabilirsin, benden ne istiyorsun’
‘ Bunu anlatacak kadar zamanım kalmadı, senin aksine bir yetişkinim ve yapmam gereken şeyler..’
‘Bunu asla kabul etmeyeceğimi biliyorsun değil mi’
‘ Evet biliyorum, zaten sana kabul edeceğinde bahseden yok. Ben sana kabul etmek zorunda kalacağından bahsediyorum’

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyam
Teen FictionSevmek konusunda tecrübe sahibi fakat sevilmek konusunda başarısız kalmış iki insanın hastalıklı aşk hikayesi