Tam bir haftadır nasıl yaşadığımı bilmiyorum. Hatta yaşadığımdan bile emin değilim. Şişko dersin, menopozlu dersin ama Emel başhemşire delikanlı kadın çıktı. Ayrıca fark ettiğim kadarıyla fazlasıyla da duygusal. Çünkü Sevtap ona olanları anlattığında kendini tutamamış ağlamaya başlamış. Onun neden bekar olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Belli ki onu da yarı yolda bırakıp giden bir orospu çocuğu varmış. Her zaman onun gibi evde kalmaktan korkardım ama şuan geleceğimin onun gibi olacağını hissetmeye başladım.
Her neyse işte olanları öğrendiğinde kendimi toparlayana kadar beni idare edebileceğini söylemiş. Aslında evde durmak iyi gelmekten daha çok kötü geliyordu bana. İnsan boşta kaldıkça sanki beyni sürekli çalışmaya yemin etmiş gibi hiç durmadan faaliyet gösteriyor. 1 haftadır nerdeyse hiç insan içine çıkmadım. Tuvalete bile koşa koşa gidip hemen geri dönüp tekrar yatıyorum.
Sanırım bıyıklarımı ne ağda alır, nede iple alabilirim o derece uzadılar. Tıraş köpüğü falan almam gerekiyor herhalde. Yatağın altına geçip Samet’le mesajlaşmalarımızı okuyup okuyup ağlıyorum. Bir kutu dolusu tuvalet kağıdı tükettiğimden eminim. Normal selpaklar burnumu çürüttüğünden en iyi yöntemin tuvalet kağıdı kullanmak olduğuna karar verdim.
(Arkadaşlar lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. )
Bugün kendimi biraz daha iyi hissettiğimden kalkıp kendime bir çay koydum. Nerdeyse açlıktan ağzım kokuyor. Sevtap sürekli bana bir şeyler yedirmeye çalışıyor ama gelin görün ki boğazımdan tek lokma geçmiyor. Sanki her lokma beni boğabilecek büyüklükte gibi hissediyorum.
İlk defa bugün kahvaltı yapmaya çalıştım. Gerçi daha çok çay içtim yediğim pek bir şey olmadı. Sevtap beni saat başı arıyor tıpkı şuanda da olduğu gibi.
‘ Naber tipitip her şey yolunda mı?’
‘İyiyim iyiyim yarın bende seninle geleceğim kendimi daha iyi hissediyorum’
‘Olabilir eve gelince daha ayrıntılı konuşuruz’
‘Tamam, bende kendime çeki düzen vereyim diyorum belki kuaföre falan giderim’
‘ İşte benim kızım bu, Eylül birde bir şey söyleyeceğim sana ya’
‘Anlat ne yaptın yine’
‘Kızım ben bu Güray’ın haline çok üzülüyorum, seni görmek için yalvarıyor her gün bana’
‘Tamam ben halledicem hadi görüşürüz’
Güray. Aklıma o gelince kendimi yine kötü hissettim. Eminim şuan bi yerlerde kendini parçalıyordur. Onunda benden daha iyi olan bir yanı yok aslında. Çocuk yaşlarından itibaren hep ailesi için çalışıp didinmiş. Hayattaki tek uğraşı evine para götürüp ailesine bakabilmek. Hayatına hiçbir zaman bi kadını almayı düşünmediğini söylerdi. Birinin daha yükünü almaktan korkardı hep.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyam
Teen FictionSevmek konusunda tecrübe sahibi fakat sevilmek konusunda başarısız kalmış iki insanın hastalıklı aşk hikayesi