Bullet From A Gun (Türkçe) *Beklemede*

01. Back From Dead

"Özgür bir adamsın Malik. Bunu mahvedeyim deme."

Zayn beyaz gömleğinin yakasını düzeltirken gülümsedi. "Denerim." diye düzgünce söyledi yalanı diline dolarken.*

Gardiyan gözlerini devirdi. "Sadece görüşümden çık." diye söyledi simsiyah saçlı çocuğa. Düğmeye basarak kapıyı açtı ve Zayn'e çıkması için izin verdi. 

Zayn sırıtarak ayrıldığında el sallıyordu. Başka bir gardiyan onu kapının diğer tarafında karşıladı ve uzun koridora kadar ona eşlik etti. Koridorun sonuna geldiklerinde Zayn kapıyı gün ışığına açtı. Gülümsedi ve adama başını salladıktan sonra kapıya yürüdü.

Özgürlük. Tatlıi tatlı özgürlük.

Kıvırcık saçlı bir çocuk sürücü kapısının yanında yaslanırken yüzünde bir gülümseme vardı. "Naber kalleş?" diye sorarak kendi kendine kıkırdadı. "Hapishane nasıldı? Ben gittiğimden beri değişmiş mi? Tekrar şeklini değiştirmişler mi?" diye sordu küstahça.

Zayn sırıttı ve çocuğun elini sıktı. "Hala bıraktığın gibi Harry." dedi.

Harry kıkırdadı. "Hala benim hakkımda konuşuyorlar mı? Oldukça iyi bir izlenim bıraktım." diyerek arabanın kilidini açtı.

Zayn arabaya doğru yürüdü ve arkadaşına gülerek soruyu görmezden geldi. Kapıyı açtı ve hızla yolcu koltuğuna oturdu. Zayn koltuğa yerleştiğinde Harry park alanından çıktı.

Zayn radyo üzerinde oyalanmaya başladığı zaman Harry sağ ışığı açtı.* Zayn bir radyo istasyonunda durdu ve pencereden bakarak arkasına yaslandı. 

Birden bir düşünce kafasında belirdi. Yola odaklanmış olan Harry'e döndü. "O nasıl?" diye sordu.

Harry bir saniyeliğine Zayn'e baktı ve sonra bakışları yola döndü. Bilinçaltının etkisi ile direksiyondaki tutuşu sıkılaştı. "O iyi." diye mırıldandı.

Zayn sesinin tonunda ki garipliği farketti. "Neden bunu öyle söyledin?" diye sorarak arkadaşına baktı.

"Hiç. Babası ile yaşamak zorunda. Hepsi bu."

Zayn'in gözleri irice açıldı. "Babası ile mi? Onu öldürmeye çalışan oruspu çocuğu ile mi?" Neden o piç ile yaşamak istediğini sadece Tanrı bilirdi. O adam AJ için hiçbir şey yapmamıştı. O hapisteki hücresinde çürümeye aitti.

"Sadece para için." dedi Harry.

"Para? Ne parası?" diye sordu Zayn çılgınca.

Harry omuz silkerek kırmızı ışıkta durdu. "Duyduğuma göre üniversite ve faturaları ödeyememekle alakalı."

"Annesinden ne haber? Ya da Andy? Onun işi yok mu? Ya da parası? Neden Andy ödeyemiyor?"

 Zayn'in aklı kapalı kapılar ardında ki AJ ve babası arasında olabilecek şeyleri düşünmeye başladı. O adam istese cinayet bile işleyebilirdi. Bu düşünce Zayn'i korkuttu. Gerçi onu uzun zamandır görmüyordu, AJ'in o adamla yalnız olması kanının kaynamasına sebep oluyordu. Hiç kimse onun kızına elini uzatamazdı.

"Bilmiyorum. Her şey hızlı oldu. Öğrenmeye çalıştım ama bu konuda gerçekten ağzı sıkı. Devriye memuru ne biliyorsa, onu biliyorum.* Gerçekten denedim. AJ'in arkadaşlarına bile sordum. Hiçbir şey bilmiyorlar." diye acele ile söyledi Harry.

İstediği son şey Zayn'i kızdırmaktı. Onun öfkesini biliyordu ve bu pek iç açıcı değildi. Zayn kızgın olduğu zaman anlamazdı. Çileden çıktığı zaman vücudundaki bir kemiği bile umursamazdı. 

Zayn gözlerini devirdi. "Her neyse. Onu görmeye gitmedenönce neler olduğunu öğrenirim."

Harry iç çekti ve yola odaklandı. Onunla tartışma zahmetine girmedi. Anlamsız olurdu. "Peki nereye gitmek istiyorsun?" diye sordu.