Bullet From A Gun (Türkçe) *Beklemede*

04. Forgive My Sin

"Seni uzun zamandır görmemiştim!" AJ bağırdığı sırada lise arkadaşına sarılıyordu. 

Oğlan gözlerini devirdikten sonra kıza sarıldı. "O kadar uzun olmadı, sadece bir kaç yıl."

AJ ona gülümsedi ve "Seni özledim Ashton." dedi. Kız geri bir adım attığında baştan aşağı oğlanın görünüşünü inceledi. "Görüyorum ki hiç değişmemeşsin." diye oğlanın kot pantolununu, tişörtünü ve beresini işaret etti. 

Ashton sırıttı. "Aslında biraz daha dövmem oldu." dedi. 

Kız güldü. "Her neyse. İyi görünüyorsun."

Oğlan sırıtarak kıza göz  kırptı. "Teşekkürler. Sende öyle."

AJ gözlerini devirdi. "Peki seni buraya ne getirdi?" diye sorduğu sırada küçük dondurma dükkanında tezgahın arkasına geçmişti. Zayn'in parasını almayı reddettiğinden beri Zayn onu bir iş bulması ve üniversite için para biriktirmesi için ikna etmişti. 

Ashton omuz silkti. "Dondurma istemiştim ve köşede yaşıyordum, düşündüm ki neden olmasın?"

"Gerçekten mi?" diye sordu AJ.

Ashton başını salladığı sırada "Ayrıca kız kardeşim beni sinir etti. Tanrım, ergenler berbat." 

Genç kız gülümsedi. "O kadar kötü olamaz."

Ashton inledi. "O bir velet. Onu on yaşındayken daha çok seviyordum. Bana baktığı zaman hemen çenesini kapatıyordu."

"Peki neden taşınmıyorsun?" diye sordu kız. "Yuvayı terk etmenin zamanı değil mi?" diye sataştı. 

"Annem ve babamla artık yaşamıyorum." dedi Ashton. "Mezuniyetten sonra taşındım. İnan bana, orada yaşamaya daha fazla katlanamazdım."

"Peki neden kız kardeşin seninle yaşıyor?" diye sordu AJ hala kafası karışmış bir şekilde. Kız kardeşinin ailesi ile birlikte yaşadığını düşünüyordu, abisi ile değil.

"Hayır," dedi bir omuz silkerek. "Yaklaşık iki yıl önce annem ve babam ayrıldı. Velayet anlaşmasına gelemedikleri için onu ben aldım."

AJ ona gülümsedi. "Bu çok tatlı Ashton."

Oğlan kıkırdadı. "O benim kardeşim, başka seçeneğim yoktu."

"Peki, yine de," diye ısrar etti AJ. "Peki bir şey sipariş edecek misin? Çünkü teknik olarak işte sohbet edemem."

"Çikolatalı kıvır kıvır olan şeyden istiyorum." diyerek yavaşça tezgahın arkasında ki dondurma makinesini işaret etti. 

"Kıvır kıvır olan şey, gerçekten mi?"

Ashton ona sırıttı. "Evet lütfen. Şunu iki yap. Küçük olana da almalıyım."

Kız ona gülümsedi ve iki kupa aldı. "Seni iyi abi."

"Kapa çeneni, bundan gurur duymuyorum."

AJ kendi kendine güldüğünde iki kupayı doldurmuştu. "Peki Ashton. Ne diyorsan öyle."

Oğlan kıkırdadı. "Küçük renkli şekerlerden istiyorum." diyerek sırıttı. 

"Dört yaşında mısın sen?" AJ dalga geçerek sordu.

"Yirmi iki aslında." diye sırıttı Ashton.

"Komik." dedi AJ. "İkisinede mi istiyorsun?"

"Sadece birine." dediği sırada kasanın yanına gelmişti. *

Kız başını salladı ve biri renkli şeker ile kaplanmış iki dondurma ile geri döndü. Dondurmaları tezgaha koydu ve oğlanın siparişini fişi ile uzattı. "Bunlar sekiz yapıyor." dedi.