Harry ne yapacağını bilemez bir şekilde durdu. Bir şey söylemeli miydi? Zayn'i ondan uzaklaştırmalı mıydı? Sen ne yapardın? Bu sanki hayalet ya da şeytanın kendisini görmek gibi bir şeydi.
"Burada ne arıyorsun Sonny?" diye tısladı Zayn kızgın bir şekilde.
Adam karanlık bir şekilde sırıttı. "Tabi ki de kızımı görmeye geldim."
Zayn kıkırdadı. "Gerçekten mi? Çünkü son kontrol ettiğimde o senin vurulacaklar listendeydi."
Sonny, AJ'in babası Zayn'e doğru bir adım attı. Görünüşü yeni bırakılmış mahkum izlenimi veriyordu. 1.82'nin biraz üzerinde boyu ile geniş omuzları ve güçlü kasları dik durdu. Önünde duran çocuktan korkmuyordu. "Zamanın değişmesi komik." diyerek ses tonunu düşürdü ve bakışlarını sabit tuttu.
Zayn ona sertçe bakmayı sürdürdü. İçinde öfkesinin kaynadığını biliyordu. "Sadece çekil." diyerek onu geçmeye çalıştı.
Sonny onu durdurarak elini Zayn'in göğsüne koydu. "Neden eve gitmiyorsun?" diye önererek başı ile koridorda ki asansörü işaret etti. "Daha yeni hapisten çıktın. Dinlenmeye ihtiyacın var." dedi alaycı bir şekilde.
Zayn ona baktı. "Sen neden gitmiyorsun? Sanki gerçekten kızını önemsiyorsun."
Onunla böyle konuşmak yasak meyveden ısırmak gibi bir şeydi. Zayn her zaman meydan okumaktan hoşlanmıştı ama bazen çiğneyebileceğinden fazla lokma ısırıyordu.
Sonny ona doğru sırıttı. "Ve sende öyle?" diye meydan okudu.
"Emin ol senden daha fazla önemsiyorum." diye söyledi Zayn. Bilinçaltının etkisi ile yumruklarını sıktı.
"Yerinde olsam bundan bu kadar emin olmazdım." Sonny Zayn'e bunları düşük, karanlık bir tonda söyledikten sonra asansöre yürümeye başladı.
Zayn koridorda istediği hedefe yürürken adımlarını yavaşlattı.* "Ona inanabiliyor musun? Buraya AJ'i görmeye gelmiş." diye küçümsedi. "Gerçekten onun hakkında bir bok veriyormuş gibi. Önceden hiç umursamazdı. Neden böyle yaptığı hakkında en ufak bir fikrim bile yok." Zayn ateş püskürürken koridorda yürüyerek AJ'in odasını bulmaya çalışıyordu.
"Tam bir pislik." diye homurdandı Harry, Zayn'e yetişmeye çalışırken.
"Eğer ona bir şey yaptığını öğrenirsem, Tanrı yardımcım olsun." Zayn bunları söylerken AJ'in odasının kapısına yaklaşmışlardı.
"Önemli değil. Gitti işte. Sadece içeri gir ve her şeyi yoluna koy, tamam mı? Sadece sakin ol çünkü yumruklarını öyle sıkmaya devam edip içeri girersen onu korkutursun." Harry Zayn'e bunları söyleyerek Zayn'in gergin omuzlarını sıktı. "Birini öldürecekmiş gibi duruyorsun Zayn."
Zayn kendine gelerek yumruklarını çözdü. Derin bir nefes alarak intikam konusunu düşünmeyi bir süreliğine bıraktı. "Tamam." diye bir nefes verdi. "Ben iyiyim."
"Emin misin? Çünkü hala ona kızgınken AJ'i görmemelisin diye düşünüyorum."
"Ben iyiyim Harry." diye çıkıştı Zayn arkadaşına.
Harry geri bir adım attı ve ellerini teslim olurmuş gibi havaya kaldırdı. "Tamam, peki, sen ne diyorsan."
Zayn gözlerini devirdi ve tişörtünün kol ağızını dirseklerine kadar sıyırdı. "İçeri gelmek ister misin yoksa burada mı bekleyeceksin?" diye sakince sordu Harry'e.
"Benim ne yapmamı ister-" Harry odadan bağrışlar geldiği zaman kouşmasını durdurmak zorunda kaldı.
"Hayır! Bana neden onun burada olduğunu söyle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bullet From A Gun (Türkçe) *Beklemede*
FanfictionMama, I'm in Love With a Criminal Hikayesinin devamı. Zayn hiç değişmedi. O hala aşık olduğum kötü çocuk ama bu sefer o da beni seviyor. Kulağa mükemmel geliyor değil mi? Mutlu son için mi bekliyorsunuz? Peki, bu sefer daha karmaşık... Derler ki hiç...