"Heyecanlı mısın?"
Baekhyun, oturduğu motorda tedirgindi, çevresinde kendilerine bakan ve bir dakika içinde başlayacak olan yarışı heyecanla bekleyen kitle ise daha da tedirgin olmasına neden oluyordu. "Evet," diye mırıldandı bir santimler kadar önünde oturan çocuğun ensesine bakarak.
"Korkuyor musun?" Chanyeol hala insanı ürperten ses tonuyla soru sormaya devam ediyordu. "Röportaj mı yapacağız? Yoksa yarış mı?" Baekhyun göremeyeceğini bilse de gözlerini devirdiğinde, Chanyeol'ün yalnızca bir kez duyduğu kıkırtısı tekrar kulağına ulaştı.
"Bu yarışı kazanacağız," Baekhyun yanlarındaki üç motora baktı. Yuta denen o çocuk tekrar pistteydi, iki motorun arkasında kız, birinde de erkek bulunuyordu.
"Bu yaptığımız tehlikeli değil mi?" Baekhyun gürültünün arasından sesini yükselterek sordu ve kafasını çevirerek kendisini izleyen arkadaşlarına baktı. "Sen sıkı tutunduğun sürece ve ben profesyonelliğimi koruduğum sürece tehlikeli değil." Net bir cevaptı
Chanyeol kendine güveniyordu.Sonunda uzun bacaklı bir kız pistin ortasına gelip yarışı başlatmadan saniyeler önce Chanyeol kafasını yan çevirdi. "Sıkı sarıl, yoksa yeri öperiz."
Baekhyun, denileni algıladığı an kız yarışı başlatmış ve motor hareket etmişti bile. Chanyeol'ün tişörtünü tutan ellerini daha da sıkılaştırıp, kollarını onun bedenine sardı. Hızlılardı, hatta o kadar hızlılardı ki on saniye içinde adrenalin tüm vücudunu ele geçirmişti. Basınçtan dolayı sesler kulağına bir uğultu gibi geliyordu.
Korkudan çığlık atmaya devam ederken kafasını Chanyeol'ün sırtına yaslamıştı. Gözlerini açamıyordu ve cidden her an düşecekmiş, Chanyeol'ün de dediği gibi yeri öpecekmiş gibi hissediyordu. Motorun gürültüsü ve uğultu kulaklarını daha da fazla rahatsız etmeye başlamışken sola doğru eğildiklerini hissedebiliyordu. Neyse ki yerçekimine karşı koyabilmiş ve hala arka koltukta, sağlam bir şekilde kalabilmişti.
Motor tekrar doğrulduğunda gözlerini kırpıştırdı ve yavaşça açtı. Yanan lastiklerin yanından o kadar hızlı geçiyorlardı ki, nokta gibi görünüp kayboluyordu alevler. Midesi bulanmıyordu ve bu, iyi hissettiriyordu.
"Baekhyun, hayatta mısın?" Motorlardan biraz uzaklaşmış olmalılardı ki, gürültü neredeyse en aza indirgenmişti. Chanyeol'ün gür sesini duyduğunda konuşmak istemediği için göbeğine sımsıkı sarılmış elini diğerinin bedenine bastırdı.
Beş dakika kadar bu korku devam etmişti ve sonunda durabildiklerinde, Baekhyun algı yeteneğini ve hatta beynini kaybetmişti. Kaçıncı oldukları hakkında bir fikri olmasa da, motor durduşu için seviniyordu. Ayaklarını yere indirdi yavaşça ama dönen başı yüzünden önündeki vücuttan temasını kesememişti.
Bağırış sesleri çoğaldıkça çoğalmıştı. "Baekhyun, iyi misin?" Chanyeol karın kaslarını sıkan elleri çözdü yavaşça ve Baekhyun'un kollarını tutmaya devam ederek motordan indi. "Ne oldu? Sonuncuyuz, değil mi?" Baekhyun sırıttı. Başı dönüyordu ama çevresindeki insan topluluğunu görebiliyordu.
"Aslında ipin ucunda değiliz, başını çekiyoruz." diye mırıldandı Chanyeol, ufak bedene inmesi için destek olurken. "Hadi ya! Ölmediğim için seviniyordum, sevincim ikiye katlandı." Kalabalığı aşarak gelen Jongin ve Sehun, Baekhyun'un yanında yerlerini aldıktan sonra onu kalabalıktan uzak bir yere taşımışlardı.
"Senin yüzünden haline bak Jongin! Resmen organları yer değiştirdi." Jongin, suçlanmasıyla birlikte Sehun'a baktı. "Senin motoruna sürekli biniyor. Hem nereden bileyim ben, eğlenir diye düşündüm." Baekhyun kafasına diktiği su şişesini çektikten sonra ellerini havaya kaldırdı ve salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WILDCAT | Chanbaek
Fanfictionİşte böyle bir gecede, bir tarafımda gerçekler ve sol tarafımda Park Chanyeol. -nomoreshipper