BERDEL

6. Bölüm "Tüm hayatım altüst oldu!"

Eve gittiğimde hiçkimse yoktu, evin her yerini aradım ama evde kimse yoktu. Benim de aklıma sabah bıraktığım ses kayıt cihazı geldi ve koşarak gidip onu sakladığım yerden çıkardım. Benden gizlemeye çalıştılar ama ben yine kurnazlığımı konuşturup bir şekilde o ses kayıt cihazını oraya koymuştum. Birden kapıdan bir ses geldi ve ev halkının geldiğini anladım. Elimdeki aleti hızlıca çantama koyup odama koşturdum. Kimse kolumdaki kanları görmemeliydi, yoksa bunun peşini bırakmazlardı. Odama girdiğimde derin bir "Ohhh" çektim ve banyoya girdim hemen. Gömleğimi çıkartıp koluma baktığımda kolumun mosmor olduğunu gördüm. Yalnız sıktığı yer değil kolumun tamamı mosmordu. Herhalde önemli olan bir damarı falan sıktı bu manyak da bu derece morardı. "Ah Baran ah. Bu yaptıklarının cezasını çok fena ödeteceğim sana" diye mırıldandım. Gömleğimi direk makineye attım. Kimsenin görmemesi daha iyiydi. Sonra tekrar baktığımda üzerimdeki her şeyin kan olduğunu gördüm. En iyisi sıcak bir duş almaktı. Küveti ılık suyla dolurdum ve içine girdim. Bedenim suyla buluştuğunda içimde bir rahatlık hissettim. Ta ki sabunlu su koluma gelinceye kadar. Bir anda suyun içinden fırladım ama acısı geçince tekrar suya girdim, suyun koluma gelmemesine dikkat ettim. Duştan çıktığımda bornozuma sarılıp odama geçtim. Şu ses kaydı işini unutmuştum hemen üzerime uygun bir şeyler geçirdim ve kolumdaki yaraya baktım. Yara baya derindi, dikiş gerekir mi acaba? Neyse olan oldu artık. Asıl önemli olan işi hep unutuyorum sonunda kayıt cihazını elime aldım ve kaydı başlattım... Kayıt bittiğinde donakalmıştım.

Ne yani ben şimdi boşu boşuna mı koydum bu ses kayıt cihazını buraya? Kayıt edilen sadece şunlardı, sanırım diğer adamın sesiydi:

" Burada mı konuşacağız? Bir şey yapmayacağını nerden bilelim Ahmet Ağa" dedi sonra dedem:

" Burada konuşmak bizce de doğru değil, en iyisi bir yere gidelim de orada halledelim şu konuyu." karşıdaki adam da "Tamam" dedi ve odadan çıktılar. Hiçbir şeyi öğrenemedim yine kafayı yiyeceğim artık ya sinirle kalktım saçlarımı kurutmak için. Fişi taktım ve kurutmaya başladım. Evet yine aynı şey oldu yine kafamda öküzler tepişiyordu. Bu sesten bıktım artık delirmeme neden olacaktı bir gün, düşüncelere dalmışım birden sonra bir anda odaya abim girdi ve hiçbir zaman yapmadığı şeyi yapıp beni kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı, hem de yaralı kolumdan. Birden acıyla inledim. Daha ne olduğunu anlamadan konuşmaya başladı:

  "Bak kardeşim! dedem ve babaannem sana bir şeyler anlatacak ve ne derlerse yapacaksın. Hele bir yapma hele bir karşı gel seni kendi ellerimle öldürürüm!"

"Neler oluyor ya, ne diye bağırıyorsun sen bana şimdi?"

"Ben ne dersem o olacak! Ne istersem onu yapacaksın!"

" Ya sen kimsin, kim oluyorsun da bana emir veriyorsun? Bu hakkı kendinde nasıl buluyorsun sen!"

dediğim anda yüzüme bir tane tokat attı ne olduğunu hala anlamamıştım ki bir tane daha attı ve bir tane daha ve devam ediyordu tokat atmaya en sonunda dengemi kaybettim ve düşerken aynanın yanındaki dolaba kafamı çarptım. Gerisi karanlık...

************

Uyandığımda yatağında yatıyordum, hafızamı zorlayıp nasıl buraya geldiğimi hatırlamaya çalıştım ve evet...  ABİ KURBANI OLMUŞTUM!!!

Abim beni canından çok seven abim beni dövmüştü resmen, neden bir anda böyle yaptığını düşünmeye başladım ama olmuyordu, işin içinden çıkamıyordum..

Onu çok sevsemde bu yaptığını unutacak mıyım? ASLA!

Beni hıçbir suçum yokken dövdü, kalbime bir sancı sıkıştı ve yerimden doğruldum.. Doğrulunca aynadan morarmaya yakın olan kırmızı yanaklarımı gördüm, elimi yanağına götürdüğümde birden sızlamıştı tabi o kadar hızlı vurdu ki yere yığıldım resmen.... Çok mu acizim ben? Çok mu güçsüzüm? Bu kadar şey oldu ama hiç ağlamadım..  Ya da ben böyle istiyorum.....