MİRAY:
Aradan tam bir hafta geçti ve ben hala oda hapsindeyim. Yarın düğün olacakmış, eve giren çıkan belli değil. Kimse bana bir şey söylemediği için neler olduğunu da bilmiyorum ama Melek'ten duyduğum kadarıyla akşama kına varmış. Bu bir haftda Hakan sürekli aradı ama hiçbirine cevap vermediğim için artık eve gelip odamın kapısının önünde bir şeyler söylemeye çalışıyor bana. Tabikide dinlemiyorum. Nedenini bilmiyorum ama ona ihtiyacım yok. Kendim halledebilirim.
Evet bu bir haftada bu evden kaçmak için elimden gelen her şeyi yaptım ama olmuyordu. Evin önünde koruma, kapımın önünde koruma ve hatta odamın balkonunda bile bir koruma vardı. Evin etrafında olanları saymıyorum bile. Arada Baran'da geliyordu sanırım, sesinden tanıyordum onu da. Hakandan yardım istemek tek çare gibi görünsede isteyemem. Ona çok ağır laflar ettim.
BARAN:
Allah kahretsin! Böyle hayatın içine sıçayım! Ben o kızla evlenmem bu kadar NET! Evlensemde o kızı yaşatır mıyım ya da o kız bana kaç gün dayanır bilemiyorum. İki günde kaçar gider ya da elimde ölür. Eğer bu eve gelip de rahat bir hayat süreceğini zannediyorsa yanılıyor. Hayatı ona zindan edeceğim! Evlerine gidiyorum kız sesini bile çıkarmıyor, durumdan nasıl memnunsa artık.. Kimseye anlatamıyorum benim bu hayatta tek helalim tek gerçeğim var: AYŞE. Onsuz yaşayamam. Ben onsuz bir hiçim!
Benim yanımda anam, babam yokken o vardı. Ayşemi kimselere değişmem. Eğer onu benden ayırmaya kalkarlarsa neler yapacağımı tahmin bile edemezler! Eğer Ayşe'yi elimden alırlarsa bende onların kızının canını alırım. Yaparım bunu.
Ayşe benimle konuşmuyor. O kızla evleneceğimi duyduğu zaman tüm dünyası başına yıkıldı resmen. Ağlamaktan gözleri ne halde bilemezsiniz. Gerçi benimde pek farksız olduğu söylenemez. Şimdi sesimi çıkartmıyorsam sonradan acısını çıkartacağım. Ayşe'nin gözünden akan her damla yaşı fitil fitil getireceğim o kızın burnundan.
BEKLE BAKALIM MİRAY HANIM.. O GELİNLİĞİ SENİN KEFENİN, GİYDİĞİN GÜNÜ DE ÖLÜM TARİHİN YAPACAĞIM!
***********
HAKAN:
Olamaz ya olamaz! Ben de Hakan'sam Miray'ın Baranla evlenmesine izin vermem. Miray benim ve hep bana ait kalacak! Onun iilki ben olacağım şimdilik ona güven vermeye çalışıyorum ama sonu onun için belki kötü ama benim için anlatılmayacak bir derecede iyi olacak. Benimle konuşmuyor, arıyorum cevap vermiyor. Ne oldu kim ne dedi bilmiyorum ama onu tekrar ikna etmek zor olacak sanırım. O beni dinlemezse ben dinlettirmesini bilirim ama... Akşama kınası var ve o günden beri doğru düzgün yüzünü gördüğüm söylenemez. Odaya kapatmışlar garibimi. KIYAMAM! Ama ben ona gitme demiştim. Neyse nasılsa yarın düğünde tıpış tıpış yanıma gelip benden yardım isteyecek! HAH! Baranla evlenecek hali yok ya illaki kandırırım ne kadar zor olabilir ki? Aslında ona olan aşkım yeni başlamıyor çocukluk aşkım da denilebilir. Babasıyla gelirdi o zamanlar da çok tatlıydı. Altın sarısı saçları ve kocaman yeşil gözleri vardı şimdi kahverengi ama hala eskisi kadar güzel. Her ne kadar kendine bakmasa da bu böyle. Neyse işte bu küçücük bir çocukken biz köy meydanında maç yapıyoruz abiside geldi oynuyoruz falan sonra bizim attığımız top Küçük Miray'ın karnına geldi ve ağlamaya başladı. Kimse fark etmedi tabi çünkü topu bize attı ve diğerleri oyuna devam etti. Ben daha önceden de gördüğüm için ağladığını görünce yanına koştum ve ne oldu diye sordum. Tabi cevap vermedi ama sonra yanına oturunca konuşmaya başladı. Küçüktü ama sanki karşımda büyük bir insan vardı. Tıpkı öyle konuşuyordu. Neyse işte arkadaş olduk ve ben de karnının ağrısı geçsin diye ona elma şekeri almıştım. Çocuk aklı işte yiyince geçecek zannetmiştim. Geçti de sanırım. Sonra her yıl geldiklerini fark ettim ama beni ne aradı ne de sordu o hep kendi arkadaşlarıyla eğlenip güldü tabi o zamanlar tombik bir çocuk olduğum için de olabilir. Neyse işte gittim bir gün dedim ki SENİ SEVİYORUM sanırım 1-2 yil falan önce o ne mi yaptı? Tüm arkadaşlarıyla bir olup benimle dalga geçti. Tabi bendeki bu aşk daha sonra yerini öfkeye bıraktı. Ne mi yapacaktım? İntikam alacaktım işte bu yüzden tam iki yıldır vücut çalışıyorum. O zamanllar 175 olan kilom şimdi 75 kas yaptım ve baklavaları saymıyorum bile.. Ve artık intikam zamanı geldi çattı. Sırada ondan intikam alması var. Bana aşık olmasını beklemiyorum ama o zaman benimle nasıl dalga geçtiyse ben de onunla dalga gaçmeyi çok iyi biliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
Teen FictionÇünkü hayat sana istediklerini hiçbir zaman tam olarak vermez. Kimi severken ayrılır, kimi bir ömür aşkı bulamaz. Hayat sana senin istediklerini değil, kendi istediklerini verir. Buna da kader denir...