9.BÖLÜM 'Huzur'

3.4K 146 1
                                    

  Güneşin beni uyandırma çabalarına yenik düşüp gözlerimi yavaşça araladım. Yatağın yanındaki saate bakınca daha güneşin yeni doğduğunu anladım. Ama bu oda ve yattığım yatak bana çok yabancı gelmişti. Banu'nun benim için hazırladığı odadan çok farklıydı. Dün neler olduğu aklıma gelince bir an durakladım ve belimdeki güçlü kolun kıpırdandığını hissettim. Kahretsin, ben Bora ile aynı yatakta uymuştum. Üstelik bu da yetmezmiş gibi bana sarılmıştı. Ne kadar gerçek olmasada Bora'nın bir sevgilisi vardı ve bu doğru değildi. Ensemde bir nefes hissettim:

  "Günaydın, küçük fare. Gece iyi uyudun mu bakalım?" Daha yeni uyanmış olmasına rağmen alaylı sesini koruyordu. Ona verecek bir cevabım olmadığından gevşek kollarından yavaşça sıyrıldım ve yataktan kalktım.

  "Nereye ya? Daha eğlenmek için çok güzel planlarım vardı." Ona dönüp ölümcül bir bakış attım ve odadan çıktım. Babam ve sevgili karısının odasının kapısı aralıktı. İçeri doğru kafamı uzatıp bakınca birbirlerine sarılarak uyumuş olduklarını gördüm. İşte o an içim fazlasıyla acıdı. Babam ve annem uyurken odalarına sayısız sefer girmiştim ama hiç onları bu şekilde sarılırken görmemiştim. Anneme bunun nedenini sorunca babamın sevgisini içinde yaşadığını söyleyip beni geçiştirirdi.

  Bu konuları fazla umursamamaya çalışarak kendi odama gittim ve kendimi yatağıma attım. Bora ve babamlardan sonra biraz yalnız kalıp kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı. Bora'nın bir sevgilisi olduğu aklıma gelince kendime daha fazla lanet ediyordum. Bora'ya doğru çekilmekten kendimi alıkoyamıyordum. Ama onun benden ne istediği açıkça ortadaydı.

  Kendimi daha fazla yıpratmadan kendimi uykuya hapsettim.

*******

  "Doğa, yeter artık! Ver şu kitabımı. Çocuk musun sen?" Doğa'ya kitabımı vermesi için resmen yalvarıyordum. Ama hanımefendi beni umursamıyordu bile.

  Uyandığımda Bora evden gitmişti. Zaten ondan hemen sonrada kahvaltı edip biz de evden çıkmıştık. Babam ve sevgili karısıyla çok güzel bir araba yolculuğu yapmıştım(!). En azından eve geldiğimde annem yoktu ve o kadını görmemişti. Doğa bana iki gün boyunca ulaşamadığından deliye dönmüş ve yanıma gelmişti. Şimdi de kitabımı vermiyordu. Üstelik en heyecanlı yerinde kalmıştım. Doğa'ya onu öldürecekmiş gibi bakarak kitabımı tekrardan onun elinden almaya çalıştım. Bana dil çıkararak:

  "Bana olanları anlatmazsan kitabın tarihe gömülür." dedi. Kitabımı yırtmak için bir hamle yaptı ama sonra durdu. Babam ve sevgili ailesinin yanına gittiğimi söylemiştim ve çok sinirlenmişti. Ama Banu'nun yeğenin adının Bora olduğunu söyleyince daha da sinirlendi ve şimdide bu Bora'nın kim olduğunu öğrenmek istiyordu.

  Söz konusu en sevdiğim kitaplardan birisi olunca daha fazla dayanamayıp sarılıp uyuma ve su dökme olayı dışında Bora ile olanları anlattım. Bu sefer biraz yumuşamıştı. En önemlisi kitabımı bırakmıştı. Kitabımı aldığım gibi arkama sakladım ve Doğa'ya kızgın bir bakış attım. Doğa anlattıklarımın etkisinden nihayet çıkarak:

  "Bundan sonra seni uyarmayacağım. Ben ne kadar Bora'dan uzak dur dediysem onun çekimine daha fazla kapılıyorsun." diye söylendi. Aslında biraz hakkı vardı. Ama bu benim elimde olan bir şey değildi. Bora egoist bir piç olabilirdi ama gerçekten de onun çekimine kapılmıştım ve bu işin sonunda her zaman ki gibi üzülen yine ben olacaktım. Bu yüzden Doğa'ya içimden hak verdim. Bunları yüzüne söyleseydim 'ben demiştim' edasıyla böbürlenecekti. Doğa'ya dönerek:

  "Doğa, rica ederim artık bu konuyu kapatabilir miyiz?" dedim. Doğa ilk defa bana karşı anlayışla kafa salladı. Sanırım o da bu konudan fazlasıyla sıkılmıştı.

MASUM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin