15.BÖLÜM 'Tatlı Tabağı'

2.7K 114 3
                                    

  Çiftlikten döndüğümden beri yüzümdeki aptal sırıtışa bir türlü engel olamıyordum. Bora ile geçirdiğim o büyülü anı bozan Damla olmuştu. Sonrasında da üçümüz birlikte bir şeyler atıştırmıştık. Babam ve sevgili karısının gelmesiyle yediklerim boğazıma dizilmişti tabii. Zaten kısa bir süre sonra da eve gelmiştim. 

  Yolda çiftlikte yaşadıklarımızı düşünürken aklıma Bora'nın çok değer verdiği (!) sevgilisi Tuğçe'yi getirmeden edemezdim. Haftalardır ne okulda ne de Bora'nın yanında görmüyordum. Doğa yanıma geleceğini söylemişti zaten. Belki de ona sorardım. 

  Doğa'nın gelmesini beklerken geçen süreyi kitaplarımdan birisiyle doldurmaya karar verdim. Kitap okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım için Doğa çoktan odamı istila etmişti. Yüzündeki kocaman sırıtıştan mutlu olduğu anlaşılıyordu. Yüzündeki kocaman gülümseme eşlinde yanıma oturdu.

  "Bora ile çiftlik maceran nasıldı bakalım?" Sanırım bu soruyu sormasa rahatlayamayacaktı. Bense bu sırada konuşmayı Tuğçe'ye nasıl getireceğimi düşünüyordum.

  "Doğa, yapma lütfen." Bunu söylerken yüzümde gizlemeye çalıştığım bir gülümseme vardı. Ama Doğa bunu fark etmiş olacak ki yüzündeki gülümsemeyi daha da büyüttü. Bana bir ömür gibi gelen bir süre boyunca sessiz kaldık. Doğa sonunda konuşmayı seçtiğinde ise susmasını tercih ettim:

  "Anlaşılan fazlasıyla romantik bir gün geçmiş." Sözlerini duyar duymaz elime ilk gelen yastığı yüzüne fırlattım. Doğa attığım yastığı umursamayarak sırtüstü uzandı ve kahkahalarla gülmeye başladı. Bu kız sinirlerimi oldukça bozuyordu. Sonunda benimle dalga geçercesine gülmeyi bırakıp konuşmaya başladı:

  "Pekâlâ, şimdi sana bomba gibi bir haberim var. Senin önünü açacak bir haber." Doğa genelde 'bomba' haberlerin merkeziydi ama bu magazin haberleri benim nasıl önümü açacaktı anlayamamıştım doğrusu. Doğa bana karşı gülmeye devam ederken sonunda konuşabildi:

  "Bora ile Tuğçe ayrılmışlar. Yaklaşık bir hafta olmuş ayrılalı ama daha yeni yayılmaya başlamış. Tuğçe sinir krizlerine girmiş. Ailesi onun eğitimine Amerika'da devam etmesini isteyip göndermişler. Yani ortada Tuğçe faktörü kalmadı. Bora artık bekâr." Duyduklarıma şaşırdığım kadar üzülmüştümde çünkü il geldiğim günden beri Bora'nın gözleri hep benim üzerimdeydi ve Tuğçe bundan oldukça rahatsız oluyordu. Belki de bu yüzdendi. Eğer benim yüzümdense kendimi çok suçlu hissederdim. 

  Doğa halâ cevap bekler gibi bana bakıyordu. Duyduklarımı sindirdikten sonra: 

  "İyi de, bundan banane." dedim. Doğa bana gözlerini devirerek baktı. Tam ağzını açıp konuşacaktı ki telefonuna gelen mesaj ile sözü yarım kaldı. Telefonuna baktığında yüzündeki kocaman sırıtışa engel olamıyordu. Telefonla çok uzun bir süre bakıştıktan sonra ben de merakıma yenik düşüp Doğa'nın telefonunu elinden kaptım. Mesajın geldiği numara bana oldukça tanıdık geliyordu. Doğa numarayı '<3 KAYA <3' şeklinde kaydetmişti. Numarayı ve ismi tanımıştım. Bunu görür görmez ağzım açık kaldı. Doğa ben telefonuna bakarken üstüme atlamaya çalışıyordu ama bunda pek de becerikli olduğu söylenemezdi. 

  "Kaya ile aranda neler gelişti anlat bakalım." dedim. Doğa gözlerini benden kaçırıyordu. Kaya'dan gelen mesajı okudum.

  -Kendini fazla özlettirme prenses :)- Kaya gerçekten de bu sefer değişmişti. Doğa ile arasında tam olarak neler dönüyordu bilmiyorum ama sanırım büyük bir aşk geliyordu. Doğa'ya göz kırptım. Doğa ise gözlerini benden kaçırmakla meşguldü. Utandığını anlayabiliyordum ama o da beni böyle zorlu durumlara sokuyordu. Yani bunu yapmak bir nevi benim hakkımdı.

MASUM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin