5.BÖLÜM 'Karşılaşma'

4K 163 2
                                    

  Gözlerimi açtığımda ilk dikkatimi çeken şey kendi evimde olmadığımdı. Daha sonra yattığım koltuğun yanındaki tekli koltukta uyuya kalmış Bora dikkatimi çekti. Dün gece söyledikleri halâ aklımdaydı. 'Benim küçük farem'

  Bora yavaş yavaş uyanıyordu. Onu uyurken izlediğimi o uyanmaya başlayınca anlamıştım. Gerçekten de uyurken çok zararsız duruyordu. Sadece uyurken ama.

  Bora gözlerini açınca ilk karşısında beni gördüğü için duraksadı ama sonra hiçbir şey olmamış gibi konuştu, "Artık bu saatten sonra okula gidemezsin küçük fare." Yüzünü çarpık bir gülümseme esir aldı. "Ama istersen başka şeyler yapabiliriz." Acaba Bora ne zaman kendine gelir diye düşünürken bu yaptığı ile beni hayal kırıklığına uğratmadı neyse ki.

  "Saçmalamayı kes istersen."  Sinirlenmiştim. Kenarda duran çantamı alıp çıkışa yöneliyordum ki her zaman ki gibi o güçlü eller beni durdurup kendine doğru çevirdi. "Her dediğimde bir art niyet aramak zorunda mısın acaba?"

  Bora bana yaklaştıkça kalbim sıkışmaya başladı. neler oluyordu bana böyle? Daha buraya ilk taşındığım gün Doğa'ya söylediklerime ne olmuştu. Bora bana daha da fazla yaklaşıp kulağıma fısıldadı."Seninle daha çok görüşeceğiz küçük fare. O yüzden gidebilirsin." Bu neydi şimdi? Dengesiz... Bu çocuk gerçekten de bu dünyaya beni sinir etmek için gelmişti.

 Sinirlerime hakim olarak hızla dışarı çıktım. Saatime baktığımda Bora'nın söylediklerinde haklı olduğunu gördüm. Bu saatten sonra okula gidilmezdi. Annemin izin günü olma ihtimali çok yüksekti ,nasıl bir açıklama yapacaktım acaba? Üstelik anneme açıklama yapmakla da bitmeyecekti, bir de Doğa vardı.

  Eve yürürken bu güzel ilkbahar gününün tadını çıkarmaya çalıştım. Bora'nın üzerimde yarattığı gerginlik uçmuştu bile.

  Ve işte o an... Kapının yedek anahtarının paspasın altında olduğu aklıma geldi. Dün akşam bileğimin ağrısından bunu tamamen unutmuştum. Kendime lanet ederek kapıyı açıp içeri girdim. Yaz havası evin içinede dolmuştu. Ama geçen sefer perdeleri kapattığım için salon karanlık kalmıştı. Hemen perdeleri teker teker açmaya başladım.

  Sonuncu perdeyi açtım ve açtığım gibi delici mavi gözlerle karşılaştım. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Sanki benim oraya geleceğimi biliyor gibi karşı pencerede bana alaylı bir şekilde sırıtarak dikiliyordu. Bora'ya dil çıkarıp koşarak odama çıktım. Olumlu taraftan bakacak olursam annem evde yoktu.

  Odama girdiğim gibi üzerime rahat bir tişört ve tayt geçirerek kendimi yatağa attım. Bu saatten sonra okula gidemezdim, evde oturursamda ölebilirdim. Kitapta okuyamazdım. Okuyacak kitabım kalmamıştı. Yeni kitaplar almalıydım.

  Aşağıdan kapının açılma sesi gelince annemin geldiğini anladım ve koşar adımlarla aşağı indim. Annemi görünce hemen boynuna atlayıp onu sıkıca sardım. Şaşırmıştı ama çok geçmeden o da bana sıkıca sarıldı. Bir an duraksadı ve bana iğneleyici bir şekilde bakarak konuştu. "Okul zamanı senin evde ne işin var, söyle bakalım küçük hanım?" diye sordu. Bora'da kaldığımı duyarsa ölürdüm. Bu yüzden aklıma ilk gelen şeyi söyledim."Sabah kendimi pek iyi hissetmiyordum hem de bugün okulda çok önemli dersler yoktu. Merak etme bir daha olmayacak." dedim sıcak bir gülümseme eşliğinde.

  Anneme yalaka bir şekilde davranarak konuştum. "Anneciğim okunacak kitabım kalmadı. Dışarı çıkıp kendime yeni kitaplar alayım diyorum, ne dersin?" Olabildiğince tatlı görünmeye çalışmıştım. Anneme yeni giysiler almaya gideceğimi söylesem belki izin vermezdi ama söz konusu kitap olunca mutlaka izin verirdi.

MASUM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin