17.BÖLÜM 'Masum'

3K 110 5
                                    

  Normalde Doğa ile okula giderken bir ömür gibi gelen süre şimdi çok hızlı bir şekilde akıp geçmişti. Sanırım okula gelmek istemediğimden böyle oluyordu. Okuldakilerin hakkımda çıkan iftirayı unuttuklarından şüpheliydim doğrusu. Böyle bir şeyi, özelliklede Bora ve benim hakkımda olunca unutmazlardı. Doğa arabasını okulun park alanına park ettikten sonra bana hadi inelim der gibi elini salladı.

  "Doğa, sen gitsen ben belki bir ara gelirim. Ne dersin?"dedim tatlı bir yüz ifadesi takınarak. Doğa ise bana biraz da olsa sinirli bakıyordu. 

  Okula girince nasıl bir tepki alacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Belki de beni hiç umursamayıp kendi işleri ile ilgileneceklerdi. Kimi kandırıyorum ben ,Bora ve benim hakkımda çıkan dedikoduyu kimse unutmayacaktı. Bora bu konuda rahattı. BU tür şeyler çoğu zaman başına gelmiştir ama böyle bir şeyden sonra kimse beni rahat bırakmayacaktı. Neler olabileceğini düşünmek bile midemi bulandırmaya yetiyordu.

  Doğa'nın bakışlarına daha fazla maruz kalmadan arabadan indim. Kendimi fazlasıyla garip hissediyordum. Herşeyin iyi olacağını zihnimde tekrarlayıp duruyordum ama bu gerginliğimi azaltmıyordu. Doğa bana gülümseyerek sıkıca sarıldı. Ama bu sarılmanın bile bir sonu vardı. Anlaşılan o okula girmekten kurtulamayacaktım ben. 

  Okulun giriş kapısına yaklaşırken ayaklarım aslında geri geri gitmekten yanaydı ama Doğa'nın ısrarları yüzünden buna katlanıyordum. Okulun kapısından içeri girince kalbim normalden kat kat hızlı atmaya başladı. İçeri girdiğim anda alaylı, şaşkın ve iğrenç bakışlar bana doğruldu. Etrafımda beni inceleyip hakkımda aralarında konuşanları umursamamaya çalışarak sınıfıma doğru ilerledim. Doğa yanımda koluma girmiş bir şekilde bana destek olmaya çalışıyordu. Şu an Doğa'nın desteği bile bana pek yardımcı olamıyordu. 

  "Sen onları boşver Ada. Sakin ol tamam mı?" Doğa'ya olumlu anlamda kafamı sallayarak sınıfa girdim. Sınıfta da aynı karşılama ile baş başaydım. Herkes bana bakıyordu. Birçok kişide aralarında fısıldaşmaya başlamışlardı bile. Ege oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi. 

  "Doğa onun yanına oturacak, sen de benim yanımda. Tamam mı? Merek etme, herşeyi ayarladım ben." Doğa'nın onun yanına oturmasını istemiyordum ama buna itiraz edemedim. Doğa onun yanına oturmasa Ege oturacaktı ve bu çok büyük bir çatışmaya sebep olabilirdi.             

  Doğa onun yanına gçerken ben ise Ege'nin yanına oturdum. Bora ile Ege'nin kardeş olması kadar saçma bir şey yoktu bu dünyada. Bora fazla kendini beğenmiş egoistin tekiydi. Ege ise gayet kibar, alçakgönüllü ve çok tatlı gülümseyen biriydi. 

  Doğa çoğu zaman Bora ile beni değilde Ege ile beni görmek istediğini açıkça belirtmişti. Ama Bora'nın yanında olduğum gibi Ege'nin yanında olunca kalbim çarmıyordu veya heyecanlanmıyordum. Ege benim gözümde en fazla çok iyi bir dost olabilirdi. 

*************************

  Koskoca okul gününü zor da olsa bir şekilde atlatmayı becerebilmiştim. Üç gün boyunca okula gelmediğim üstelik evde de hiç çalışmadığım için kütüphaneye gitmeye karar verdim. Doğa beni okulda kısa bir süre içinde olsa yalnız bırakmaktan yana değildi ama zaten herkes gitmişti; üstelik kendimi de koruyabilecek güce sahiptim.

  Doğa bugün Emre ve Fulya ile gitmişti. Üç gündür benim başımda olduğu için arkadaşlarına pek vakit ayıramamıştı. O da haklıydı. Hep benim yanımda olacak hali yoktu ya. Ege ilk başta benimle kalmak istese de biraz yalnız başıma dinlenmek adına onuda zor bela göndermiştim evine. 

  Kütüphanenin kapısından girip kütüphane görevlisine gülümsedim. Bu sefer kitaplarım yanımdaydı, tek yapmam gereken kendime herkesten uzak küzel bir yer bulmaktı. Bütün gözlerden uzak rahat bir masaya geçtim. Kütüphanede benden başka birkaç kişi daha vardı. Zaten onlarda okulumuzun yüksek başarısının sebbi olan öğrenciler olduğu için benimle pek ilgilenmediler.

MASUM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin