- Annecim biz artık okumak istiyoruz.
- Siz kafayı mı yediniz ? Bu halde ne okumasından bahsediyorsunuz?
- Ama anne...
Aslı ve Murat ikiz kardeşlerdir. Anneleri doğumda ölmüştür. Babaları da annelerinin ölmesinin ardından Firuze adında bir bayanla evlenmiştir ve bu kadının da iyi birisi olduğu söylenemezmiş. Babalarının da eksik kalır bir yanı yokmuş. Aslı ve Murat bu kadına anne demek istememişler. Babaları "zorundasınız. " demiş. Aslı "bizi bu kadın doğurmadı,bizi 9 ay bu kadın taşımadı, benim annem bu değil. Benim annem şimdi bir melek. Bu kadına asla anne demem.
Murat "Aslı haklı. O kadın bizim annemiz değil,sadece senin karın. demiş. Babaları iyice sinirlenmiş bu dedikleri laflara. "Siz şimdi görürsünüz , arkadaşlarınıza sizi rezil etmez miyim."
demiş ve ikisinin de kollarından tutup,dışarıya çıkarmış. Evire, çevire dövdükten sonra,insanlar adamı durdurmaya çalışmış ama nafile. Adam dövmeye devam ediyormuş, en sonunda çocukları tutup caddeye fırlatmış,karşıdansa hızlı bir şekilde kamyon geliyormuş, hızını kesemeyince çocukların üstünden geçmiş.5 Yıl sonra
Aslı ve Murat ölmemiş, fakat bir kollarını kaybetmişler, aynı zamanda yürüyemez hale gelmişler. Artık 12 yaşındalardır. Ikisi de Firuze'ye anne demeye başlamışlar.
- Murat, sence annem ve babamla konuşsak bizi okula gönderirler mi? Ben okuyup bir meslek sahibi olmak istiyorum. (Aslı bir moda tasarımcısı olmak istiyordu.)
- Bilmiyorum ki Aslı. Konuşalım istersen. Okumak bizim de hakkımız. Meslek sahibi olmayı biz de hak ediyoruz. Tamam konuşalım.
Konuşmuşlar ama kime ne ?
Onların kolsuz halleriyle okuyamayacağını,bu sakat halleriyle hiç bir meslek sahibi olamayacağını söylemişler.Aslı: Sanki kolsuz,yürüyemez olmayı biz istedik. Kendi eseri,bunları kendi yaptı bize. Murat,bir şekilde okumalıyız ki şu babamız olan adamın yüzünü kara çıkaralım.
Murat: Internetten okumayı,yazmayı öğrenebiliriz belki.
Aslı: Interneti nerden bulacağız ki murat?
Murat: Yanda ki Harun ve Handelere gitsek verirler mi ki internetlerini?
Aslı: Bilmiyorum ki. Hadi gidip soralım.
2 Ay Sonra
Aslı ve Murat okumayı, yazmayı öğrenmişler.
- Peki şimdi diğer dersleri nasıl öğreneceğiz?
1 Ay Sonra
- Aslıı!
-Noldu Murat, niye bağırıyorsun? Murat?
Nerdesin?- Dışardayım. Çabuk dışarı gel! Aslıı hadii!
- Ya tamam niye bu kadar ecele ediyorsun?
- Soru soracağına gelsenee!
- Off tamam geliyorum.
Aslı dışarı çıktığında Murat bir adamın yanında duruyordu.
- Bu abi kim Murat?
- Yeni komşumuz,aynı zamanda öğretmenimiz.
- Nasıl yani?
- Nasıl yanisi mi var Aslı? Bu Hakan öğretmen. Karşı apartmana yeni taşınmış. Ben arkadaşlarımla konuşurken yanımıza tanışmaya geldi ve kaçıncı sınıfa gidiyorsunuz diye sordu. Bende bizim durumumuzu anlattım. O da istersek bizi okutabileceğini söyledi. Işte böyle Aslı. Artık bir öğretmenimiz var. Artık okuyabileceğiz. Hayalimizde ki mesleğe kavuşabiliriz Aslı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Yaprağındaki Hayaller
Kısa HikayeSilgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir. Hayatın değeri, uzun yaşanmasında degil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar vardır ki, pek az yaşamışlardır. Doyasıya yaşamak, yılların çokluguna degil, sizin coşkunuza bağlıdır. Pa...