"Matthew yok mu?" diye sordum Somin'e. Bilmediğini söyledi, aynı şekilde Tae ya da Allie de görmemişti. O gün yani benim evime geldikleri günün üzerinden 3 gün geçmişti. Ne anonimle konuşmuştum ne de Matthew ile. 3 gündür okula gelmiyordu.
"Belki hastadır." Diye mırıldandı Somin olabilirdi tabi.
"Tae?" gözlerini kaçırıp önündeki yemeğine odaklandı. "Bir şey mi biliyorsun yoksa?"
"Ben" durdu ağzına bolca yemek kattıktan sonra hayır anlamında başını salladı. "Siz yakın mısınız?" ani sorusu karşısında bir an afallasam da kaşlarım çatılmıştı.
"Hayır, değiliz." Değil miyiz? "Senin arkadaşın ve dolaylı yoldan aynı ortamlarda bulunuyoruz elbette arkadaş olacaktık." Tatmin olmuşa benzemiyordu ama bir süre bir şey demedi.
"Eğer ondan rahatsız oluyorsanız bana söylemeniz yeterli. Zorla aynı ortamda bulunmak zorunda değilsiniz?" Taehyung'un bir anda söylediklerine aklım ermiyordu. 2 senedir beraber takılıyorduk ne olmuştu da bir anda bunları söyler olmuştu. Matthew mı demesini istemişti?
"Taehyung ne saçmalıyorsun sen? Matthew bizim de arkadaşımız. Tamam senin kadar yakın olmayabiliriz belki ama arkadaşız sonuçta." Dedi Somin, haklıydı.
"Hem 2 senedir sormadın da neden birden sorar oldun?" Ah Allie aklımı mı okuyordu? Tae bir süre yüzüme bakmayı sürdürse de bir şey demeden yemeğini alıp yemekhaneye tekrar girdi.
"Ben bir bok anlamadım." Dedi Somin, başımı iki yanda salladım. "Al benden de o kadar."
Ciu : hey anonim naber?
Zil çalar çalmaz kendimi okuldan dışarı attığımda rahatlamış hissediyordum. Yarın akşam ailem geliyordu ve şu anda eve gitmek istemiyordum. Rotamı belirlemeden normalin tersine doğru yürümeye başladım. Kulağımda en sevdiğim şarkının melodisi çalıyordu. Telefonumu çıkarıp anonimin mesajımı görüp görmediğini kontrol ettim ama hala cevap vermemişti.
----------------
Ciu_zz, kullanıcısından bir yeni mesajınız var.
Elimdeki topu kenara bırakırken mesajı açmadım. Açsa mıydım?
Ciu_zz, kullanıcısından bir yeni mesajınız var.
Pekala, kesinlikle açmalıydım.
Ciu : hey 3 gündür okula gelmiyorsun
Ciu : bana kızarken sen mi hasta oldun yoksa?
Matthew : turp gibiyim
Matthew : biraz işlerim vardı bu yüzden gelemedim
Matthew : ne o yokluğum mu fark edildi yoksa?
Ciu : baloya az zaman kalmışken kavalyemin bir anda ortadan kaybolması hoş olmazdı
Matthew : pekala, kavalyen o güne kadar buralarda olacak
Ah, ne yazmıştım ben az önce. Sinirle küpemi çekiştirmeye başladım. Düşünmeden yazıp, konuşuyordum. Bu kız benim tüm dengemi mahvediyordu.
Ciu : o güne kadar mı?
Başlıyorduk.
Ciu : o günden sonra arkadaş olmayacağız demek mi bu?
Matthew : ne saçma bir soru bu Jeon Jiwoo
Matthew : lafın gelişiydi
Ciu : Tae ile kavga mı ettiniz?
Matthew : hayır, bir şey mi oldu?
Ciu : hiç, öylesine sordum
Matthew : biraz tartışmış olabiliriz ama büyütülecek bir şey yok. Yani biz hep tartışırız ama kopamıyoruz kaç senedir ;)
Matthew : bir şey mi dedi?
Ciu : yok öylesine sordum işte ya bir şey olduğundan değil
Öylesine sormamıştı. Taehyung onlarla ne konuşmuştu?
Ciu : neyse ben seni rahatsız etmeyeyim
Rahatsız etmek mi? Saçmalama diye bağırmak istedim. Seninle konuşmak için yanıp tutuşurken rahatsız olsam Tanrı beni cezalandırmaz mı?
Ciu : yarın okulda görüşürüz
Matthew : görüşürüz güzelim
(gönderilmedi)
Matthew : görüşürüz
"Görüşürüz düzen bozan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
okyanus kırıntıları || bwoo
Short StoryKim Matthew x Jeon Jiwoo ufacık tefecik ruhların arasında sıkışmışken ellerim ve üzerleri doluyken çiziklerle yaralarıma çiçek bağlamaya çalıştığın gün cennet cehennemle birleşti. ⓒ2020 || nepenthe