Tramonto : sana bir hediye vermek istiyorum tabi hediyemi çöpe atmayacaksan
Ciu : hey, ben kaba bir insan mıyım? Hediyeyi neden çöpe atayım?
Tramonto : sene başındaki çocuğun kafasında sana getirdiği çiçeği parçalamıştın
Tramonto : gerçi ben yeterince zevkten dört köşe olmuştum ama
Tramonto : bu güzel bir örnek oldu gibi sence?
Ciu : o çocuğun kafasında çiçek değil tahta parçalamalıydım
Ciu : tam bir şerefsizdi
Tramonto : biliyorum :Dd
Ciu : şu gülüşü ne zaman yapsan altından bir şey çıkacakmış gibi hissediyorum yanlış mı?
Tramonto : o çocuğu bir miktar hırpalamıştı
Ciu : NE? NEDEN?
Tramonto : sen söyledin ya güzelim işte
Tramonto : şerefsizdi
Ciu : bana güzelim demeyi keser misin?
Tramonto : rahatsız mı oluyorsun güzelim?
Ciu : hadi ama
Ciu : güzelim kelimesini hak eden onca insan varken benim gibi birine sürekli kullanman sinir bozucu
Tramonto : kendinin ne kadar güzel olduğuna dair bir fikrin yok Jeon Jiwoo. Sen benim hayatımda gördüğüm en aptal ve en güzel kızsın. Görüp görebileceğim en eşsiz kişiyken kendini beğenmemen kendimden nefret etmemi sağlıyor.
Tramonto : çok güzelsin anladın mı çok fazla. Saçların, gözlerin, ellerin, sinirlenince dudaklarını yemen, minicik boyun, tenin, gülüşün en çok gülüşün çok güzel. Gülünce kısılan gözlerin çok güzel. Aynaya her baktığında mest olacağın halde sen kalkmış neler diyorsun
Tramonto : kalp gözü diye bir şey varsa eğer senin güzelliğin dışında bir odak noktası yok güzelim bu yüzden
Tramonto : benim her zaman güzelim olacaksın ve bir daha güzel değilim deme
Tramonto : sen varken dışarıdaki kimse umurumda değil şimdi kaldır o minik poponu ve kapıyı aç
Ciu : NE?
Ciu : Buraya mı geldin sen?
Tramonto : kapıyı aç düzen bozan
Yerimden hızla kalkıp kapıyı açtım büyük bir kutu yerde duruyordu. Buraya gelmişti. Yine.
Yalancı.
Yalancısın küçüğüm.
Geçmişine o kadar yalancısın ki dilin yanıyor.
Ellerin kör kelepçelere tutunurken parmak uçların yanıyor.
Küçüğüm, o kadar kırılgansın ki,
Bakışlarının arkasını şeffaf odalar dolduruyor.
Bu saatte yakışıyor.
Bu saatte ruhunun derinliklerinden gelen her bir kahkaha sana bu saatte yakışıyor.
Umut etmek öldürür.
Cennet ve cehennem birbiri için kavga ederken,
Kollarının arasındaki güller solar,
Bir kalem parmaklarının ucunda dans eder,
Parmaklarının yaralarını benimser.
Sana asıl hayatı yaşatıyor pencerenin ucunda bekleyen şeytan.
Cennet cehennemi tutuyor avucunda.
Yaşıyorsun.
Ölmeyi bilmediğin için,
Şu an yaşadığını hissediyorsun.
![](https://img.wattpad.com/cover/89556313-288-k780947.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
okyanus kırıntıları || bwoo
Short StoryKim Matthew x Jeon Jiwoo ufacık tefecik ruhların arasında sıkışmışken ellerim ve üzerleri doluyken çiziklerle yaralarıma çiçek bağlamaya çalıştığın gün cennet cehennemle birleşti. ⓒ2020 || nepenthe