Deyo arabayı kullanıyordu çok bunalmıştım bir an önce şatoya varmak istiyordum. Camdan dışarı bakmaya başladım dışarısını ağaçları izliyordum o sırada telefonum çaldı.
" aloo?"
" merhaba kristen".
" aaa?? Merhaba ? Kimsin?".
" beni tanımadın mı?".
"Hayır tanımadım kim olduğunu söyliycekmisin?".
" okuldaki en gözde ve yakışıklı arkadaşın".
" paull!! Bu sensin".
" evet kristen konuşmamız gerek!".
" anlamadım ? Konu?".
" bu şekilde olmaz yüz yüze konuşmalıyız".
" ama ben,ben california da değilim".
" nerdesin?".
" transilvanya ya yolculuk ediyorum".
Deyo arabayı durdurdu " kim o ?".
" arkadaşım".
" ne istiyor senden?".
" konuşmak".
"Aa aloo paul??".
" burdayım".
"Ben seni daha sonra arasam olur mu ?".
"Tabii kristen!".
Telefonu kapatıp deyo' ya döndüm burnundan kızgın alevlerin çıktığını hissedebiliyordum. " seninle ne konuşmak istiyordu?".
" bilmiyorum tam olarak ama önemli olduğu kesin benimle yüz yüze konuşmak istedi".
" yüz yüzemi ? Tanımadığın biri neden bunu istesin ki?".
"Deyo sonra konuşuruz,sürmeye devam et".
Arabayı çalıştırdı sürmeye devam etti. Yol boyunca konuşmadım sıkılarak sordum " ne kadar kaldı?".
"Geldik sayılır".
" biraz gerginim açıkcası".
" neden ailenin yanına geldik, bunu sen istedin".
"Biliyorum ama bilmiyorum yani sanırım korkuyorum".
" söylesene seni sıkan ne?".
" içimde çok büyük bir sıkıntı var".
" ne gibi sıkıntı??".
" deyo? Sanırım savaş başlıycak,yada başladı!".
İkimizde gergin bir şekilde birbirimize baktık konunun dağılması için deyo "geldik". Dedi.
Hemen indim arabadan şatonun kapısında herkez bizi bekliyordu bazıları gergin şekilde bakıyordu.Mina;
"Ahh kristen seni çok özledim"."Bende anne".
Sarıldık, godor araya girerek;
Godor;
" içeri girin dikkat çekiyoruz".
"Haklısın".
Hemen içeri girdik hepimiz şatonun içindeydik gerçekten çok yorgundum dinlenmem gerekti belki biraz uyusam iyi olur sonra uyandığımda benden dinliycekleri çok şey olucaktı. Odaya çıktım deyo peşimden geliyordu. Arkamı döndüm "napıyorsun"
" peşinden geliyorum".
" hayır deyo benim biraz dinlenmem gerek".
" kristen o olaydan sonra seni yanlız bırakamam bu kendi evin olsa bile".
"Sessiz ol duyucaklar".
"Afedersin".
" tamam peki, ama sadece bu gecelik".
"Tamam".
Ikimizde odaya çıktık. Dolabımı açtım rahat bişiler giymem gerekti. Deyoya baktım oda bana anlamsız bakıyordu gözlerimi devirdim "arkanı dönmeyi düşünüyomusun?".
" aa tabi".
Hızlıca giyindim deyoya dönerek " tamam bakabilirsin".
Bana doğru döndü "benim için giycek bişiler var mı?".
"Sanırım var, babamın kıyafetlerinden bir kaçı sana uyar".
" aa? Baban için sorun olmaz dimi?".
Gülmeye başladım "tabiki hayır, burda bekle hemen getirip geliyorum".
"Tamam".
Kapıyı kapatıp çıktım babamın odasına girdim babamla yüz yüze gelmiştik "kristen? Sorun ne?".
" şey?? Bir kaç kıyafet almam gerekiyor da?".
" deyo için mi?".
"E,evet".
Dolaptan birkaç kıyafet alıp yanıma geldi. " sanırım bunlar olur".
"Aa evet baba sağol".
Anlıma öpücük kondurdu gülümsedim ve odadan çıktım. Kızararak odama girdim deyo gülerek "hey sorun ne ? Kızarmışsın?".
" komik degil giy şunlarıda uyuyalım artık, sabah oldu".
"Tamam,tamam giyiniyorum şimdi".
Arkamı dönerek yatağa yattım o sırada deyo üstünü giyinip yanima yatmıştı. " babanın kıyafetleri harika kokuyormuş".
Güldüm "uyu artık".
Bana sarıldı ve beraber uykuya daldık...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirler
Vampirobu sabah keyifli bir şekilde uyandım kahvaltımı yapmak için mutfağa indim ne yiyeceğime karar verdim o sırada kapı çaldı açmak için yanına gittim kapıda ise eski sevgilim jonathan duruyodu jonathan senin burda ne işin var dedim elini kapiya koyarak...