Tahminen 8-9 saat yolculuk yapacaktık..
Yolculuk sırasında arada mola veriyor,sonra tekrar yola çıkıyorduk.Çıktığımızda saat sabah 10 veya 11 gibiydi.Oraya vardığımızda saat gece 12'yi gösteriyordu.Yani tahmin ettiğimzden daha uzun sürmüştü yolculuğumuz.Yazlık beklediğimden çok daha korkunçtu.Bazı pencereleri,hatta 18 pencerenin 14'ü kırıktı.Bahçede kurumuş,yaşlı ağaçlar vardı.Hepimizin dikkatini çeken bir ağacın her dalında bir oyuncak bebeğin parçaları asılıydı.Yazlık ise çok eski beyaz ahşapla yapılmıştı.Ahşapların boyası akmış,perili köşk görünümüne girmişti.Asıl şaşırdığımız şey ise,yazlığın üstünde onlarca karga cıyaklıyor olmasıydı.Bu yazlığı ilk gördüğüm andan itibaren titriyordum.
Gece olduğu için sokakta bir tek insan bile yoktu.Sadece bir köpek havlaması vardı ama kendisinden eser yoktu.
Bu yazlığı seçmiş olduğu için Dean'a bağırmaya başladım;
-Senin amacın ne Dean!Neden bizi böyle bir yere getirdin!
-Hey sakin ol Ira.Sadece biraz eğleniriz diye düşünmüştüm.
-Gerçekten mi? Ciddi misin sen ya!
O arada araya Stephan girdi;
-Hey sakin ol Ira.O kadar da kötü değildir belki.İçini daha görmedik.
-Doğru.Daha içi de var dimi bunun!Steph siz kafayı yemişsiniz.
Sesimi fazla yükselttiğimi farkedince sakinleşmeye çalıştım.Kollarımı göğsümde kavuşturdum ve oflayıp puflamaya başladım.Bu sefer Nancy araya girdi;
-Aslında Ira sende haklısın.Ama Steph ve Dean'de haklı.Dur daha içine bile girmedik.Bir içeri girelim,ondan sonra bağırıp çağırırsın.
-Peki,ama eğer dediğiniz gibi olurs....
Lafımı tamamlayamadan omzuma değen bir el hissettim.Bütün çocuklar önümde duruyordu.Nefesimin yettiği kadar bağırarak arkamı döndüm.Hiç kimse yoktu.Lanet olsun.Delirmeye başlamıştım!
Stephen hemen yanıma geldi ve bende onun kucağına sokuldum.Çok koktuğumu farketti ve sordu;
-Ira ne oldu ?!
-Lanet olsun Steph!Biri bana dokundu!Hissettim.Biri vardı!Soluk alıp verişini hissettim Steph!
-Arkanda hiç kimse yoktu,sakin ol!
-Hayır Steph,inan bana!Gerçekten arkamda biri vardı.Bana dokundu!
Bu sefer Dean girdi araya;
-Yeter artık Ira bu kadar yol geldik ve artık geri dönemeyiz!Birazcık eğlenecektik alt tarafı,ne var ki bunda!Dur daha içeri girmedik!
Dedi ve kendi bavuluyla Nancy'nin bavulunu alıp bahçe kapısını itti.Kapı demirdi ve rahatsız edici bir şekilde gıcırdayarak açıldı.Üstünde dikenli otlar ve eski bir tahta tabela asılıydı.Tabelanın üzerinde "Nu-666" altındada "WELCOME" yazılıydı.Stephen benim bavulumu da alıp içeri girdi.Tam ben girecek iken kapı üzerime doğru geldi ve tabela düştü.Altından başka bir tabela çıktı."TEHLİKE,CİNAYET NEDENİNDEN KAPATILMIŞTIR" yazıyordu.Küfür edip koşarak içeri girdim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabus
HorrorHer şey çok güzel giderken, Bir yazlikta. Sonradan işler zıvanadan çıkmakta. Olabilir, Diyip geçti herkes başta; Sonra kaybolmaya başladılar. Sonra da ölmeye. Sıra sıra.