1 saat uyku artı ağlamalarla birlikte aynanın önüne geçtim. Göz torbalarım resmen , ' bu gün benim yüzünden çöpe benzeyeceksin. ' gibi sinyaller yolluyordu. Umurumda mıydı? Hayır.
Sevdiğiniz insan sizi hiç bir şekilde beğenmiyorsa diğerlerine güzel gözükmenin ne anlamı vardı ki. " Tanrım neden bana iki portakal vermek yerine bir çubuk verdin..." Yatağıma tekrar yatmak için yürüdüğümde telefon bildirim sesiyle durakladım. Komodinin üzerinde duran telefonumu alıp kimden geldiğine baktım.
'Yeolie'
Şaşkınlıkla gözlerimi büyütmüştüm. "Baek yavrum daha uyanmadın mı sen?Uyan" kendime seslenerek yanağımı tokatlıyordum. "Rüya değil mi bu?" Chanyeol'un mesajını açıp baktım.
' Hazır mısın? Ben geldim.'
Neye hazırım ben...
Lan ben ne kaçırdım? "Baekhyun topla kendini geri zekalı!" Chanyeol'un dün eve bıraktığında söylediği şey aklıma geldiğinde derin nefes aldım. Beni yine o ormana götürecekti.
Cidden beni kaybetmekten korkacak kadar çok mu değer veriyordu? bir erkeğin hatta en yakın arkadaşının kendine aşık olduğunu öğrenmesine rağmen...
Bir daha onun yüzüne bakamayacağımın endişesi varken o normal davranıyordu.
APTAL MI BU BE!!!!
Tekrar bildirim sesi geldiğinde telefona bakışlarımı indirdim.
'Uyanmadın mı hala?'
'Uyandım. Biraz bekleteceğim.'
'Peki. Biraz hızlı ol tembel koala seni!'
KOALA mı!!! O olmamıştım. O da olduk! Ay sinirlerim bozuluyor.
-
Evden çıktığımda bahçenin önünde bekleyen arabaya yaklaştım. Nasıl davranacağım. 'Doğal ol!' Doğal. Şuan kelime anlamını bile bilemezdim. Kapıyı açtığımda onunla göz göze gelmemek için kısa bir çaba sarf etmiştim. "Günaydın"
"Günaydın. Yarın gelirsin sanmıştım."
"Abartma sadece 30 dakika geç kaldım."
Gülme sesi geldiğinde çaktırmadan yan gözle bakmıştım. "30 dakika ha. Az..Peki. Nasıl bir erkek bu kadar geç kalabilir. "Ha işte Chanyeol! Zihniyetsiz odun kılıfı giymiş uzun varlık! İşte normal erkek değilim! Artık idrak etsene! Tanrım neden aklı kıt bir adama aşık olmak zorundaydım. Ya beni yaratırken küçük bir tartışmamı geçti aramızda, neden bu kadar kötü kadere sahibim....
"Hey Baekhyun?"
"N-ne?" ani sesle ona doğru dönmüştüm.
"Dalıp gittin. Boş boş konuşuyorum." cümlesinin sonuna doğru sesi kısılmış kaşlarını çatmıştı. Ne oldu ki?
Bir şey demeden 10-15 saniye öylece baktı bana. "ah.. şey ben sana çilekli süt almıştım." Bana uzattığı pembe süte baktım. Chanyeol'dan sonra en çok sevdiğim şeydi bu. Elinden alıp süte bakmaya devam ettim. "İzlemen için almadım. İçmen için aldım."
"Bilgilendirmen için sağ ol." deyip gözlerimi devirdim. O da arabayı çalıştırmıştı.
-
"ÖLÜYORUM!" yine lanet olası dağı çıkıyorduk ve ben yine nefessizlikten geberecektim. Ölemem.
Daha öpüşmedim onunla!
Öpüşmeyi bırak sevişmedim! "Kolumdan tutabilirsin?"
'Tutabilir misin?' bu ne böyle ya! Tanrım ağlamak istiyorum. Söylemeyecektim ona. Şimdi nasıl da dikkat ediyor. O soru sormak yerine kolumdan tutup çekiştirmeye başlardı. Çekinerek kolundan tutum ve ilerlemeye devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Tumblr World
FanfictionBaekhyun en yakın arkadaşıyla yaşamaktadır ve onun fotoğraflarını paylaşıp takipçi kazanmaktadır.