Konuşma 9

3.7K 422 234
                                    

Chanyeol uyandığında hazırladığım kahvaltıya gelip oturmuştu. "Hangi dağda kurt öldü?" söyleyerek gözüyle hazırladığım kahvaltıyı gösterdi.

"Ne hazırlayamam mı?"

"Senin gibi tembel biri mi? Tabi ki de hazırlayamaz."

"Neyse ne hadi yiyelim."göz devirip sandalyeyi çekip oturdum. 

"Baekhyun bugün arkadaşlarla bulaşacağız unutmadın  değil mi?"

"Bugün müydü o?"

"Tam tahmin ettiğim gibi.Şaşırdım mı, tabi ki de hayır."

"İnsanlık hali unutabilirim değil mi?"

"Keşke bazı şeyleri de bu kadar kolay unutabilsen Baek." dediğinde gözleri dolu tabaktan çekip ona diktim. "Ne demek istedin?"

"Ne demek istediğimi anladın. Bu kadar geri zekalı değilsin?" dediğinde çatala batırdığı peyniri ağzına götürdü.

"Bu kadar çok rahatsız ettiğimi bilmiyordum." deyip gözlerimi ondan çektim. Şuan tam göğsümün ortasında keskin bir acı vardı. Boşa kürek çektiğimi biliyordum. O kesinlikle bir erkekten hoşlanmayacak bir kapasiteye sahipti. Ne kadarda bazı şeyleri düzeltimizisi sansak da başa dönüp aynı konuyu konuşuyordum. Ve benim canım yine acıyordu.

"Sence Baekhyun ben bir erkeğim ve kızlar tercihim."

"Üzgünüm ama o zaman bana izin vermeyecektin."

"Verdim vermesine de umarım beni pişman etmesin."

"Edeceğimi biliyorsun." dedim kaşlarımı çatarak.

"Biliyorum. Umarım fazla üzülmezsin Baekhyun."

"O zaman uzatmayalım Chan, ne dersin?" elimdeki çatalı bırakıp ona tekrar baktım. "Uzatmayalım ve benim fazla üzülmemi istemiyorsan ki bu mümkün değil her türlü üzüleceğim bitirelim ha?"

"Ne demek istiyorsun?" tek kaşını çatmıştı. Şimdiden bu konuşmadan rahatsız olmaya başlamıştı, belliydi. Onun hangi duruma nasıl  tepki vereceğini ezbere bilirken, benim olmaması canımı acıtıyordu.

"Demek istediğim sana dokunuşlarım rahatsız edecek. Ama sırf ben üzülmeyeyim diye susacaksın.Bu nereye kadar gidecek?Belirsiz. Sen böyle davranırsan senden vazgeçeceğimi sanıyorsun, ne de olsa istediğim oluyor sana dokunuyorum. Ama yanılıyorsun. Tamam sana dokunmak istiyorum. Seven insan sevdiğine tabi ki de dokunmak ister. Ama ben kalbine dokunmak istiyorum ki bu da pek mümkün değil. Biliyorum kesinlikle benden hoşlanmayacaksın. Bunu bilerek günüme başlıyorum. Biliyorum bana hiç bir zaman ait olmayacaksın." deyip derin nefes aldım. "Bu yüzden burada bitirelim ha, ne dersin? Bence bundan sonra seninle ben yakın olamayız. Sen benim duygularımı bildiğin için uzak duracaksın. Ben ise fazla acı çekmemek için senden uzak duracağım. İkimizde bu durumdan yıpranacak. Bu kötülüğü bize yapamam."

Elindeki çatalı sinirle masaya koydu. "Aptal aptal konuşuyorsun! Ben de durmuş seni dinliyorum."

"Aptal aptal konuşmuyorum! Ne yani bu yaptığımız mantıklı mı? Chan bu yaptığın senden uzaklaştırmaz beni daha da bağlar haberin yok mu? Ben sana burada bir aylık iki aylık hoşlanmadan bahsetmiyorum. Ben sana altı yıl süren aşkımdan bahsediyorum. Bu kadar basit mi görüyorsun benim duygularımı, hemen bitebileceğini mi? Üstümdeki yükü tahmin bile edemezsin. En yakın arkadaşına aşık olan ucubeden farkım yok. Bu benim canımı fazla acıtıyor. Eğer unutmamı, bu içimde olan duyguyu bitirmemi istiyorsan bu arkadaşlığı burada bitirelim."

Karşımda duran adamın bana ne kadar sinirlendiğini anlayabiliyordum. Dişlerini sıkıyor gibi bir hali vardı gözlerini benden çekip başka yere dikti. Haklı olduğumu biliyordu ve bunu kabullenmek istemiyordu. Masanın üstünde duran elini yumruk yapmıştı. Kendini sakinleştirmeye çalışıyordu ki Chanyeol bir şeye zarar vermeden sakin olmazdı. Tanrıya şükür aramızda masa vardı yoksa hemen bana geçirebilirdi.

"Bu dediğin hiçbir zaman olmayacak Baek, saçma düşünceleri akından çıkar."

"Saçma değil, hatta haklı olduğum için şuan sinirli değil misin?"

Yüzündeki sinirli ifadeyi silip histerik bir şekilde gülümsemişti. "Beni o kadar da iyi tanımıyorsun Baekhyun." dudaklarını yalayarak bana bakmıştı. "Sence ben buna izin verir miyim?" derken tek kaşını kaldırmıştı.

"Sence ben bunun sürmesine izin verir miyim?" diyerek ona karşılık verdim.

"Ama  bir şeyi ben başlatıyorsam onu da ben bitiririm. Aptal mısın?" Durmadan bana aptal demesinden nefret ediyordum. Tamam IQ seviyem ona göre düşüktü ama o kadar da aptal değildim." Sence ben bir erkeğin kalkıp beni istediği zaman öpmesine izin verecek biri miyim?"

"Değilsin bunu biliyorum ve senin en yakın arkadaşın olduğum için, beni kaybetmemek için izin verdiğini bilecek kadar bilincim yerimde Chan."

"Hayır yanlış."

"Chanyeol yeter. Kandırma kendin. Beni de bir yalana sürme. Acı çektiğimi görmüyor musun? Ben seni uzaktan sevmeye alıştım uzak dursam da bunu kaldırabilirim." ayağa kalkıp onun bir şey demesini beklemeden mutfaktan çıkıp salona geçtim.

Odama ilerlerken kolumdan tutulup arkaya doğru çevrilmiştim. Ne olduğunu anlamadan dudağımın üstünde baskı hissetmiştim.

Gözlerimi büyütüp Chanyeol'un ne yapmaya çalıştığını algılamaya çalışıyordum. İki elini de yanağıma koymuş beni deli gibi öpüyordu. Dudağımdaki baskı yüzünden donup kalmıştım. Vücudumdaki bütün işlevler durmuştu. Kolumu kaldıracak kadar bir yetkim bile yoktu.

Öpücüğü beni ne hale getirdiğini bilse... Kalın dudaklar benden ayrıldığında ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi araladım. Bana donuk suratta bakıyordu. Ellerini yanaklarımdan çekip geriye doğru bir adım attı. "Olayları her zaman kendine göre değerlendirmekten vazgeç. Tamam beni iyi tanıdığını iddia ediyorsun ki haklısın ailemden daha çok anlıyorsun beni. Saniyede hangi hareketi yapacağımı biliyorsun ama duygularımı ya da içimde nasıl bir savaş verdiğimi bilemezsin Baek.Senin aksine ben bir aptal değilim."

"Bana aptal demekten vazgeç!"

"Ama aptalsın." dediğinde göz devirmişti.

"Biliyor musun neden beni yanından ayırmıyorsun, çünkü karşında sanki kum torbası varmış gibi hiç acımadan durmadan beni eziyorsun  hakaret ediyorsun. Senin gözünde hiç bir şeyden anlamayan salak biri var. "

"Ve tekrar her zaman ki gibi kendi kendine değerlendiriyorsun. "Cidden!

"Ukala ve şu umursamaz hallerinden nefret ediyorum."

"Bende senin kimseyi dinlemeden konuşmandan nefret ediyorum. Dinle beni!"

Kollarımı göğsümde kavuşturup başımı yana doğru çevirdim. Göz devirdiğini hissedebiliyordum. Mal.

"Her neyse. Bir erkeğin beni öpmesini izin veremem. Bunu tahmin etmek zor mu? Neden sana izin verdim sence?  Bak seni herkesten kıskanıyorum, tek benimle arkadaş olmanı istiyorum. O ses tonunu sadece ben duymak istiyorum. Üzüldüğün zaman ben de üzülüyorum ve sırf bu yüzden önüne dolusuna çilekli süt bile düzebilirim. Eğer böyle duygularım varsa ki emin ol bir arkadaş diğer arkadaşına bunları hissetmez. Tamam hepsinde az vardır ama benimki kadar yoğun bir şekilde."

Kollarımı ayırıp ona baktım. Anlamıyordum. "Ne demek istiyorsun?"

"Bunları kullanabilirim demek istiyorum Eğer böyle duygulara sahipsem bunu aşka çevirebilirim. Bunu denemek istiyordum. Bu yüzden bana istediğin gibi davranabilirsin demek istiyordum."

Dudaklarımı aralayıp şaşkınca ona baktım. "Ama bu olaya ne kadar olumlu baksam da bunun olumsuz tarafı da var Baek. Belki de aşık olamam, sana o gözle bakamam. Bilmiyorum. Bu yüzden hazır duygularım üzerinde değişimler olmadan seni uzaklaştırmaya çalışıyorum. Ama sen karşıma geçip bitirelim diyorsun. Koskocaman yıllara sığdırdığımız arkadaşlığımızı bir dakikada silip atabiliyorsun. Görmüyor musun ikimiz biriz. Ailemsin benim. Burada kolay bir şekilde bitemez."

"Ya aşık olmazsan?"

"Çabala. Ne olursa olsun beni sana aşık et. Anladın mı beni.." diyerek sırıttı ve yüzünü bana yaklaştırdı. "Aptal."

Merhaba

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Diğer bölüm grup olacak. Artık planlar başlasın.

-CielNoir



My Tumblr WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin