Bu mektup bana.Saçma, ama kendime de iki çift laf etmek istedim.
Herkese güvendiğim için tam bir salağım.
Yapılanları sadece izlediğim, kendimi haklı çıkartmadığım için tam bir orospuyum.
Ay, kendine deyince insan garip oluyormuş.
Neyse,
Ben Min Yoongi adında birine aşık olduğum için pişman değildim sadece.
Polis abi, bunu da ona de.
Okumaz ki o, tanımıyor beni sonuçta.
Ağlıyorum çünkü bu mektuptan sonra karşımda bana bakan ip boğazıma geçecek.
Çırpınacağım bir nefes için ancak ip boynumu kıracak ve ben, artık ölü olacağım.
Ben, hiç olmamış biri olacağım.
Ben, hiçliğe ait biri olacağım.
Hyungum da unutacak beni, hiç olmamışım gibi davranacak.
En çok bana dokunan bu olur sanırım.
Neyse, saat sabahın beşi.
Birazdan okula gitmem gerek çünkü cezalıyım.
Ama ben bundan kaytarmış oluyorum. Hehe.
Neyse,
Polis abi, bunu yap lütfen.
Onu sevdiğimi söyle yalvarırım ki.
Bitmiştim. Ölmüştüm ben.
Ne yapacaktım şimdi?
Ne yapmalıydım?
Hatalarım affedilir gibi değildi.
Kilit noktalara bakarak olayları birleştirmeye ihtiyacım vardı.
Onu hangi an yüzüstü bıraktığımı bilmek istiyordum.
♤
Ay sonunda ekşına geçebiliriz.
Yemek yemem gerek bu yüzden kısa oldu.
Bol Yoonkook'lu günler. 🌹🌹🌹