Gözlerimi kapattığımda aklımda kahkahan, ölmeyi dilediğimde aklımda senin sesinle 'sen ölemezsin' demen geliyor ve gözyaşlarım karanlık odayı dolduruyor.
♤
Bazı anlar olurdu hiç unutmam deseniz bile unuturdunuz ancak biri hatırlatınca 'ha evet ya' deyip bozuntuya vermezdiniz.
İşte Jungkook ve Yoongi'nin ilişkisi de böyleydi.
Yoongi unuturdu hep güzel anıları, Jungkook unutmasa bile yine de günlüğüne yazardı en ince detayına kadar.
Yoongi onu üzmeyeceğini söylemişti ancak unutmuştu bu dediğini.
Koruyacağım demişti, unutmuştu.
Güveneceğim, seveceğim demişti ve yine unutmuştu.
Sen ölemezsin demişti ve bunu da unutmuştu.
Şuan cenazesine baktığı bedeni unutamamıştı ama.
Her şeyi, her günü unutmuş ama onu unutamamıştı.
Tavandan sarkan bedeni, büyük gözlerinin kapalı olması, tavşan dişlerinin mor dudakları içinde saklanmasını aklına kazımıştı.
Notları, onu her affedişini, gözyaşlarını kalbine kazımıştı.
Turna kuşlarıyla dolu alanda kimse konuşmuyordu.
Herkes bir adım geri dururken beyaz tenli genç daha öndeydi.
Artık kendisinden bile beyaz olan beden yanında değildi.
"Jungkook." Çatallaşmış sesi, yaralar içinde olan suratıyla tabuttaki bedene karşı konuştu.
Her tutamını makasla düzensizce kesmiş, kollarını ve tüm vücuduna zarar vermişti.
En çok yüzüne zarar vermişti ama.
Sağ yanağına defalarca vurmuştu elini, jileti.
Kalbine dokunamamıştı ama, minik kuşu vardı içinde.
Tuzlu gözyaşları yüzünü yakarak düşüyordu.
Titreyen ellerini soğuk ve cansız ellerle birleştirdi.
"Uyansana." Dürttü bedenini, sıktı ellerini.
"Hadi bana biraz daha anılarımızı anlat, turna kuşu yap, karnımda yat ve gökyüzünü güzel gözlerinle izle." Bayan Min oğullarına baktı.
"Yoongi, tatlım hadi geri çekil." Annesinin elini ittirerek işine geri döndü beyaz tenli.
"Anne, anne kurabiye yapsana. Taze taze yemeyi sever Jungkook. Hatta sen bizi görmezden gel, biz gizlice alalım mutlu olsun yine." Annesine ağlayarak bakan gözleri bu kez babasına kaymıştı.
"Baba kart oyunlarından yapsana bize, ağzı şaşkınlıktan açılsın ve değişik kıkırtısını salsın odaya." Bay Min oğlunun yanına yaklaşarak onu geri çekti.
