Gitmek istemiyorum o şehre

517 21 6
                                    

"Gidicez" dedi babam.

"Sen gidebilirsin" dedim sinirli ve gözlerimden yaş akarken.

"Nerde kalacağını sanıyorsun. O sevgili Deniz'inde mi ya da dur dur neydi o kızın adı? Dünya. Can arkadaşın seni kabul eder diymi evine? " dedi babam.Evet sinirliydi ama sinirli olması bu kadar kırıcı olmasını gerektirmezdi.

"Kırıcı oluyorsun!" dedim gözlerim kan çanağına dönmüştü.

"Güneş geleceksin dedim. Bunun başka bir açıklaması, kaçış yeri yok. Elimden bir şey gelmiyor anlasana TAYİN bu. İşimi mi kaybedeyim?" dedi babam.

"Senden nefret ediyorum anlıyor musun? İşini kaybetmemek uğruna beni kaybediyorsun. " dedim ve kapıyı çarpıp odama girdim. Ve odamin kordonu gören camından martıları izledim bir süre.  -"Özleyeceğim seni İzmir. Burnumda tütecek denizin kokusu. Ve o binalardan ibaret olan şehirden nefret edeceğim. İNAN. Hicbir şehir tutamayacak bende ki yerini. " gözümden yaşlar akıyordu. Elim telefona gitti ve Deniz'i aradım.

"Deniz buluşalım. Gitmeden önce konuşalım istiyorum. Ne dersin?"

"Olur.Güneş seni üzmek istemiyorum daha fazla ama-"

"Yüz yüze konuşalım tamam ? Telefonda olmaz..." telefonun diğer ucunda sessizlik oldu birkaç saniye. Sonra cevap verdi Deniz.

"Tamam ben sizin eve yakınım. Kapının önüne çık. Kordonda hem yürürüz biraz hemde konusuruz." dedi Deniz. Tedirgindi sesi. Korkak ve tiz çıkıyordu birazda.

"Tamam çıkıyorum evden." diyip kapattım telefonu.

Üzerime ince bir ceket aldım. Odamdan çıkıp kapıya doğru yöneldim. Tabi babam geç kalır mı?

"Nereye" dedi.

"Seni ilgilendirmiyorum. Eğer ilgilendirseydim düşüncelerim sende en azından bir tereddüt yaratırdı Ankara'ya gidip gitmeme konusunda." dedim ve kapıyı kapatıp çıktım evden.

Deniz gelmişti. Simdi düşünüyorsunuz Deniz kim diye? Deniz benim çocukluk aşkım. Bu senenin başında birbirimize açılabildik ve yaklaşık 6 aydır sevgiliyiz.

"Ağlamışsın" dedi Deniz.

"Evet. Taşınmak istemiyorum biliyorsun ama Tayin olduğu için babam itiraz edemiyor yani işini kaybedebilirmiş falan filan bir sürü bahane" dedim ve ekledim "Bir şey konuşacaktın?"

"Bak amacım seni üzmek değil ama sen şimdi gideceksin ama ben burada kalacağım olmaz yani anlıyor musun? Sen orada ben burada olmaz. "

Deniz'in söylediklerini duymuyordum sanki. Ağzımdan "Ayrılmak istiyorsun yani?" çıkmıştı.

"Evet. Seni cidden üzmek istemiyorum anlıyor mus-"

Yazarın ağzından

Güneş koşmaya başladı. Nereye olduğu önemli değildi o andan itibaren koşuyordu. Bir daha geri dönmemek üzere koşuyordu. Uzaklara.

"Her son yeni bir başlangıç aslında. Üzülme Güneş. Belki de son olması en iyisidir yeni başlangıçlar için.

-Bölüm sonu.

TayinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin