Şansını Zorluyorsun

224 14 2
                                    

***Evet Güneş-Poyraz aşkının ilk ciddi yakınlaşması. Bakalım neler bekliyor Güneş'i? Yorumlara biraz asılsanız iyi olur.

*** Bölüm şarkısı: Duman-Seni Kendime Sakladım

''Güneş, bana bir şeylerin cevabını vermek zorundasın.''dedi Berrak.

''Ne duymak istiyorsan sor.''dedim Poyraz'ın herkesin içinde öyle diyip çekip gitmesi içime oturmuştu.

''Dün neler oldu?''dedi Berrak.

''Beni tuhaf bir yere götürdü. Oturduk konuştuk. İşte bana hiç bilmediğin bir şey var dedi ve ne olduğunu söyledi. Ben inanmadım ağlamaya başladım. Gerçekmiş. Şimdiyse birlikte hareket ediyoruz. Hayatımın gerçeklerini öğrenmek için.''dedim.

''Güneş ne öğrendin?''dedi Berrak. Yüzünde takındığı meraklı ve şaşkın ifadesiyle.

''Bir ikizim varmış.''dedim sol gözümden bir sicim gözyaşı akarken.

''Şaka yapıyorsun? Bi saniye ya sen bunu neden bilmiyorsun? Annen peki?''dedi Berrak.

''Annem nerde bilmiyorum. Tamam mı?Soruların bittiyse gidelim!''dedim hiç suçu olmamasına rağmen Berrak'a bağırdım. Bu sırada son dersin zili çaldı. 

''Berrak sana bağırdığım için üzgünüm ama bu konuda çok hassasım. Üzgünüm.''dedim.

''Sorun değil. Bundan sonra anlatman için zorlamayacağım. ''dedi Berrak. Kırılmıştı. O benim tek arkadaşımdı. Bir de şu ortak vardı tabii.

''Anlatmak istiyorum ama o kadar zor ki. Bunca yıldan sonra bir kardeşin olduğunu öğrenmek.''dedim tiyatro salonuna doğru yürürken.

''Sorun değil. İstediği zaman anlatırsın.Ne kadar zor olduğunu kestiremesem bile. Zor olduğu kesin.''dedi Berrak hafif bir gülümsemeyle. Bende gülümsedim ve salona girdik.

Diğer tiyatro sınıfıyla ortak yapılacakmış bu dersler. Etrafta kim var kim yok diye  bakınırken Poyraz'ı görmemle yüzümde istemsiz bir gülümseme oldu. Poyraz da bana bakıp gülümsedi ve kafasını başka yöne çevirdi. Bense hala gülümsüyordum ki Berrak'ın kafama bir tane geçirmesiyle kendime geldim.

''Güneş  sen Poyraz'dan mı hoşlanıyorsun.''dedi Berrak.

''Saçmalama kızım. Onun gibi züppe(!) birinden hoşlanmam ben.''dedim omuz silkerek.

''Hıhı belli.''dedi Berrak hafif kıkırdayarak. Hoca girdi içeriye.

''Evet çocuklar. Her sene olduğu gibi oyun hazırlamayacağız. İki sınıfında öğrencilerini karma bir şekilde grup yapacağız ve siz kendiniz yazıp bana oynayacaksınız."dedi hoca.

"Hocam grup kaç kişi olacak" dedi Poyraz.

"İki ve dört arasında olacak. Tabi hepinizin yazacağı konuyu ben vereceğim." dedi hoca.

"Bugün mü gruplanacak?" dedi Poyraz.

"Ben asacağım yarın. Özellikle çalışmak istediğiniz kişi varsa bana çıkışta söyleyin" dedi hoca ve ekledi "ders bitmiştir çıkabilirsiniz"

Poyraz hocanın yanına  giderek bir şeyler söyledi bizde Berrakla salondan çıkıp kafeteryaya gittik. Okulda dersler bitmişti.

"Sence kimle grup olacağız" dedi Berrak.

"Simdilik bir fikrim yok" dedim oysa yalan söylüyordum. Kesinlikle Poyraz ve ben aynı grup da olacaktık.

"Peki ben bir kahve alayım sen ister misin?" dedi Berrak.

"Sağol ben istemiyorum. Benim gitmem gerek. Poyraz bekliyor" dedim.

"Görüşürüz tatlım" dedi Berrak ve Poyraz'ın arabasına doğru yürümeye başladım. Arabanın önüne geldiğimde kapılar açılmıştı. Ve Poyraz'ın sesini duydum.

''Turuncu kafa bin hadi''dedi Poyraz her zaman ki alaycı ses tonuyla.

''Bana turuncu kafa demeyi kes.''dedim sinirle.

Umursamadan''Bundan sonra seninle daha çok birlikte olacağız. Drama hocası ikimizin birlikte çalışacağını ve romatik-komedi tadında bir oyun sergilememiz gerektiğini söyledi.''dedi Poyraz.

Yüzüme saçma bir gülümseme yayılmıştı. ''Hoca mı söyledi yoksa sen mi istedin?''dedim gülerken.

''Kabul ben istedim gibi iyi bir oyuncuyu kaçıramazdım ya''dedi Poyraz.

''İyi bir oyuncu mu?Benimle daha çok vakit geçirmek mi istiyorsun?''dedim meraklı bir ifade takınarak.

''Şansını zorluyorsun bence''dedi Poyraz.

''Haklısın.''dedim gülümseyerek. Şuan Poyraz'a haklısın mı demiştim. Yenilgi sayılırdı bu. Bunun acısını çıkarırım ben.

"İkizim konusunda bir şey bulabildin mi? " dedim. Poyrazların eve gelmiştik sanırım.

"Evet. Sen geç içeriye geliyorum. Merdivenlerden aşağıda odam" dedi Poyraz

"Tamam." diyip aşağı indim. Ne büyük evdi. Poyraz'ın odasıda baya büyük. Odanın köşesinde duran koltuk takımına oturdum. Şöyle etrafa göz atayım derken Poyraz elinde portakal suyuyla geldi.

"Taze sıkılmış portakal içersin diye düşündüm" dedi Poyraz.

"Hıhı. İçerim.  Neler buldun? Hadi çok heyecanlıyım"dedim.

" İkizin bir erkek. Şuan Amerika'da."dedi.

"Peki ya adı?" dedim

"Asrın" dedi Poyraz.

"Annem? Annem hakkında bildiğin bir şey var mı? " dedim

"Şuan bilmiyorum ama öğreneceğim. " dedi Poyraz.

"Teşekkür ederim" dedim ayağa kalkıp boş bardakları mutfağa götürdüm. Odaya girdiğimde "Hadi dart oynayalım" dedi Poyraz.

"Olur " dedim. Oynamaya başladık.

"Yaaa atamıyorum." dedim üzgün üzgün.

Poyraz arkadan elimi  tuttu.

"Bak hedefe odaklan ve at" diyerek dart tahtasına doğru oku attı. Şaka gibiydi ama tam on ikiden vurmuştu.

Ben o anın mutluluğu ile Poyraz'a aniden sarıldım ve Poyraz dengesini kaybedip yere düşünce bende onun üzerinde düştüm.

"Şey.. Ben üzgünüm. Yani gits-" lafımı kesti ve" Şişt akışına bırak."diyip dudaklarıma dudaklarını bastırdı.Kendimi geri çekmeye çalışıyordum ama bir faydası yoktu. Onun güçlü kasları arasında vücudum kaybolmuştu resmen.

Yazarın Ağzından

Poyraz bu yaptığın ayıp oluyor. Bak oğlum Güneş diğer kızlara benzemez yani. Kendine gel.

TayinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin