Tayin

''Dikkat et sen aşık olmayasın''

Poyraz'ın söylediklerini algılayamamıştım. Hıçkırıklara boğularak ağlıyordum. Poyraz ise o lanet olası sandalye de oturup bana gülüyordu.

''Gülmesene hayvan herif. Gülme siktir git hayatımdan. Sana inanmıyorum anlıyor musun? Bak benim ikizim falan yok tamam mı?'' zar zor ağzımdan dökülüvermişti kelimeler. Ve Poyraz'ı yumruklamaya başlamıştım.

''Bak Güneş burda benim amacım seni ağlatmak değil tamam mı? Babanın sana söylemediği daha çok şey var. Devam etmemi ister misin?''dedi Poyraz sanki söylediğinde pişman olmuştu.Oysa sırf beni ağlatmak için söylememiş miydi tüm bunları?

''Yalancısın sen. Koca bir yalancı. Bak Poyraz sırf beni sinir etmek için bunları söylüyorsan eğer gerçeklik payı yoksa seni yaşatmam anlıyor musun? '' daha çok vurmaya başlamıştım. Elerimi tuttu. Ve bana sarıldı.

''Bak sırf sana sarılıyorum diye bu düşman olmadığımız anlamına gelmez. Sana sarılıyorum çünki ağlayınca çok çirkin oluyorsun. Göz zevkim kaçıyor.''dedi Poyraz beni güldürmeye çalışan bir hali vardı.

''Adi herif!! Poyraz ?''dedim biraz da olsa sakinleşmiştim.

''Efendim turuncu kafa'' dedi gayet ciddi bir şekilde.

''Seninle bir işbirliği yapalım mı?''dedim bilinçsiz bir şekilde.

''Benim çıkarlarım ne olacak?''dedi gülerek. Gülmek ona çok yakışıyordu. 

''Bütün gün benim gibi güzel ve eğlenceli bir kızla vaktini geçireceksin. Daha büyük bir çıkar var mı? dedim göz kırparak.

''Hııı. Peki senin ne çıkarın olacak? ''dedi Poyraz. Konuşurken onu inceliyorum da. Kaslı vücudu. Yüzü, gözleri,saçları... Her şeyiyle mükemmel olduğunun kanısına vardım.

''Babamın benden sakladığı şeyleri bulacağım. Ve birde şey var şu anonim mesaj atan kişi var. Onu bulacağız.''dedim masum masum.

''Tamam kabul. Yalnız okulda benim işlerime karışmayacaksın. Yaptıklarımı sorgulamayacaksın. Ha bu arada sakın aşık olayım deme.''dedi Poyraz kahkaha atarken. Karnına bir tane yumruk attım.

''Dikkat et de sen aşık olmayasın.''dedim şirin şirin. Aklıma koymuştum. Poyraz'ı kendime aşık edecektim.

''Hadi hava karardı. Arabaya bin seni eve bırakayım. Baban merak etmesin.'' dedi Poyraz.

''Babamın bir işi varmış. Bu akşam eve gelmeyecek. Hizmetçi yemek hazırlamıştır ama eve gitmek istemiyorum.''dedim dudağımı üzgünmüşüm gibi sallayarak.

''O zaman ortak sana bir teklifim var. Yemek ısmarlayayım sana. Sende yemekten sonra kahve ısmarla.''dedi Poyraz.

''Olabilir. Tamam bana uyar. Açık havayı içime çekebileceğim bir yere gidelim ama ilk önce eve gidip üstümü değiştirsem okul kıyafetleriyle dolaşmak istemiyorum.''dedim.

''Tamam. Evi tarif et o zaman.''dedi Poyraz.

Ben ona evi tarif ederken yüz hatlarını izliyordum. Çok güzel bir yüzü vardı. Mİmikleri hareketleri çok sempatikti aslında. Dudakları canlı bir renkteydi. Böyle kötü bir tanışmamız olmasaydı. İdeal bir erkekti.

''Geldik turuncu kafa''dedi Poyraz.

''Hiç komik değil Poyraz. Bekle beni on dakikaya hazır olurum.''dedim. Arabadan indikten sonra arkamdan bağırdı.

''10 dakikadan geç gelirsen yürümek zorunda kalabilirsin.''dedi gülerek.

Omuz silktim. Koşarak odama çıktım. Siyah bir tulum giydim. Saçlarımı  topuz yapıp siyah bir göz makyajı yaptım. Siyah babetlerimi giyerek evden çıktım. Hizmetçi geldiğimi duymamıştı ya da uyuyordu. Hızlıca arabaya bindim.

''Sür bakalım ortak''dedim. Ortak  kelimesini bastırarak.

''Seni öyle bir yere götüreceğim ki aklın hayalin şaşacak''dedi Poyraz.

''Poyraz neden beni mutlu etmeye çalışıyorsun?''dedim.

''Bak senden nefret ediyorum fakat mutlu olmaya ihtiyacın var tamam mı? ''dedi.

''İyi de neden yapıyorsun bunu? Daha ilk tanıştığımız gün. Ve bütün okulun önündeki o iğrenç tanışmaya rağmen neden?''dedim ısrarlı bir şekilde. Cevap vermedi ya da verecek bir cevabı yoktu. Gideceğimiz yere kadar sustu.

"İn bakalım arabadan. Geldik." dedi. Yeşilliklerin arasında bir kaç tane masa vardı. Arabadan indik.

"Çok güzel burası yaa. Ben buradan hiç gitmek istemem." dedim.

Gülümsedi Poyraz ve "Ortak olduğumuza göre seni sürekli buraya getiririm." dedi.

Masaların olduğu yere geldik. Orta yaşlı bir çift bizi karşıladı.

"Hoşgeldin Poyrazcığım"dedi bayan.

" Hoşbulduk Nur Sultan "dedi Poyraz.

" Sende Hoşgeldin güzel kızım. Şu masaya oturun. Biz size güzel bir aksam yemeği hazırlayalım."dedi Nur Sultan.

"Hoş bulduk. Teşekkür ederiz. " dedim ve Poyraz'a dönerek " Sanada teşekkür ederim kaslı."dedim.

"Kaslarımı ne zaman gördün? Sapık mısın? " dedi Poyraz.

Hafif bir kahkaha attım."Kızlar tuvaletini dinleyen biri bana sapık mı dedi?"diyerek dalga geçtim Poyrazla.

Bu sırada yemekler geldi.

"Çok acıkmışım." dedi Poyraz.

"Immm. Bende yaa" diyerek koca bir parça balığı ağzıma attım.

"Ağzında bişi varken konuşmaman gerektiğini öğretmedi mi kimse sana" dedi Poyraz kaşlarını çatarken. Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Sabah kavga ettiğim çocuk bu değildi sankii.

"Öğretmedi Poyraz bey." dedim kıkırdayıp.

"Bak Ben öğretmiş oldum" dedi Poyraz.

Telefonumu baktığımda saat on bir olmuştu.

"Poyraz çok geç oldu artık kalksak. Sana kahve borcum olsun" dedim.

"Tamam kalkalım ama kahve içmeye gidicez." dedi.

"Sözümü tutarım" dedim. Poyraz masadan kalkıp hesabı ödemeye gitti. Bende Nur Sultan'a teşekkür edip arabaya bindim. Koltuğa kafamı koyar koymaz gözlerim kapanmıştı.

Poyraz'ın ağzından

Hesabı ödeyip arabaya geldiğimde Güneş uyumuştu. Vücut hatlarını incelemeye başladığımda çok güzel bir yüzü vardı. Dudakları,saçları ,gözleri hepsi birbiriyle orantılıydı." Ve ağlarken çok güzel oluyordun. Bugün sırf sana sarılmak için yalan söylemiştim. Beni nasıl kendine çekiyorsun bilmiyorum.  Okulda aynı şeyi başka bir kız söyleseydi onu herkesin içinde güzelce pataklardım ama sen. Sen çok farklısın Güneş" dedim saçını okşarken. Arabayı çalıştırdım ve Güneşlerin evine doğru sürdüm. Hızlıca evlerine geldik. Güneşi kucağıma alıp kapıyı çaldım. Yaşlı bir bayan açtı kapıyı.

"Odası nerde" dedim. Sessiz bir şekilde yukarıda dedi yaşlı bayan.  Yatağına bırakıp hızlıca evden çıktım.

Güneş'in Ağzından

Poyraz beni yatağıma bıraktı. Sokak kapısının çarpıldığı duyduğum an. Yataktan fırlayıp zıplamaya başladım.

" Oğlum benim adım Güneş. Seni kendime deli gibi aşık edicem. Dur bu başlangıç."

Yazarın Ağzından

Ateşle oynuyorsun Güneş. Dikkat et de sen aşık olmayasın!!